Dert insanı adam eder

A -
A +
''Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır'' buyurur Hazreti Mevlana.
Eğitim, en basit ve kısa tanımıyla muhatapta davranış değiştirme sürecidir. Bir milletin ortaya koyduğu hedefleri, toplumun hassasiyet gösterdiği ilkeleri evlatlarına kazandırma sanatıdır. Peki tarihi zaferlerle dolu, yüzyıllarca dünyaya güzellikler götürmüş bir millet olarak eğitimin neresindeyiz, eğitime hangi noktadan bakıyoruz?
Eğitim sürecini; yöntemler, fiziki altyapı, öğretenler, sınavlar, sistemler, kurallar, öğretilecek şeyler, çağı yakalama gibi birçok pencereden değerlendirebiliriz. Hatta tümünü zahiren en üst seviyede oluşturabiliriz. Ama önemli olan işin sonunda alınan “çıktı” ne durumdadır?
İşte bizim derdimiz tam da burada! Tertemiz melek gibi dediğimiz çocuklar, bir bakıyoruz yıllar geçtikçe ne hâldeler. Haberleri yarım saat izlemek, durumun vahametini gözler önüne sermektedir.
Ne yapmalıyız?
Eğitim işinin başı, ortası ve sonu şu dört hasleti kazandırma şeklinde olmalıdır:
Helal lokma, edep, sevgi ve alın teri. Yanlışlıkla yediği haram lokmayı midesinden çıkarmaya çalışan Hazreti Ebubekir Efendimizi toplum olarak unuttuk mu acaba? Medrese ve tekkelerin kapısında yazan ''İlle Edep'' sözünü de zaten Osmanlıca yazdığı için çoğumuz bilmiyoruz!
Alın terinin güzelliğini çalışıp yorulduktan sonra bir bardak su içerken hissedemiyorsak zaten bizim için çok şey bitmiş demektir. Eğitimi, bu dört kelime üzerine şekillendirdiğimizde ve bunları dert edindiğimizde her şeyin çok kısa sürede değişeceğine en kalbi şekilde inanıyorum. Sonrasında öğretim süreci zaten kendiliğinden kolaylaşacaktır.
           Fatih Toprak-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
 
 
ŞİİR
 
     Baş tacımız
 
Işık tuttunuz yolumuza,
Taç oldunuz başımıza
Ekmeğimiz, aşımıza.
Şifa’ydınız siz Efendim.
 
Şükür olsun "Rabbimize".
Talebe eyledi, Size.
Kilit vurdunuz nefsimize.
Huzur geldi hanelerimize.
 
Uyunca nasihatlerinize,
Yüksek himmetlerinizle.
Feyzler yağdı kalplerimize..
Hasretiz şimdi sevginize..
 
Doyumsuzdu o sohbetler,
Hayal oldu bütün günler,
Şimdi mahzun hep yürekler,
Sizlere tâbi olan tüm talebeler.
Yüksek şefaatinizi bekler...
 
             Müberra Önder
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
MUKTEDİR: Arapça kökenli bu kelime güçlü, kuvvetli, becerikli; işe gücü yeten. İktidarlı anlamındadır. İktidar kelimesi de aynı anlamda olup bu güç ve kuvveti eline alan bu başarıyı yakalayan anlamındadır. 
 
VAZİYET: Arapça kökenli olan bu kelimenin anlamı da Türk Dil Kurumu sözlüğünde durum, tavır, hâl olarak geçmektedir. Bir diğer anlam olarak da “el koyma” yazmaktadır. Bu kelime dilimizde  “vaziyet almak”, “vaziyeti kurtarmak”, “... vaziyeti takınmak” gibi deyimlerde kullanıldığı gibi el koyma anlamında da “vaziyet etmek” diye kullanılmaktadır.
 
VELHASIL: Arapça kökenli bu kelime halk arasında halen kullanılır. “Sözün kısası”, “özet olarak”, “sonuçta” anlamlarına gelir. “Özet” ve “öz” anlamındaki hulasa kelimesinden türetilmiştir. Genellikle bir konuyu uzun uzadıya anlattıktan sonra toparlayıp sonuçlandırmak istendiğinde velhasıl kelimesiyle devam edilir.
 
ATASÖZÜ
 
Adam, ahbabından (dostlarından) bellidir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.