Halil Halit Bey -1-

A -
A +
Adını belki de birçoklarının “Payitaht Abdülhamit” dizisinden duyduğu bir Osmanlı Paşası. Halil, dost demektir. Halit ismini ise; peygamber efendimizin büyük kumandanı “Halid bin Velid” radıyallahü anh’dan almış. Gözü pek bir yiğit
Halil Halit Bey, sadece unutulan ya da unutturulan sıra dışı bir Osmanlı aydını değil. Aklı, zekâsı, kabiliyetleri, yüreği dosdoğru ve tertemiz kahraman bir vatan evladı…
Anadolu’da atın iyisine doru, yiğidin iyisine ise deli derler. Diğer bir namıyla “Deli Halil Halit” Deli Halil, namını yiğitliğinden alır.
Halil Halit Bey, bugün ülkemizde pek fazla tanınmamakla birlikte, yaşadığı dönemin önemli siyaset ve bilim adamlarından birisidir.
İlk başlarda Sultan Abdülhamid Han’a muhalif olan Halil Halit Bey, Jön Türklerin ihanetini görünce Sultanın yanında yer almış. Sultan Abdülhamid'in gözü kulağı olmuş. Bu görevi sırasında Avrupalıların İslam dünyası üzerine yaptıkları sosyal ve kültürel politikaları inceler ve Sultan Abdülhamid Han'a bu politikalarla ilgili mektuplar yazar. 
Halil Halit, ne pahasına olursa olsun Osmanlı Devleti'nin yaşaması gerektiğine inanan millî ve manevi değerlerine bağlı, geniş kültüre ve tarih bilgisine sahip bir Osmanlı aydınıdır. Arapça, Fransızca ve İngilizceyi iyi derecede bilmesinin ya­nı sıra Almanca, Farsça ve Urducaya da vâkıftır. Çeşitli seyahatleri ve gözlemleri sonucu Osmanlı Devleti’nin önünde so­nunda Avrupalılar ile savaşa girmek zorunda kalacağını önceden fark etmiş. Bundan dolayı çalışmalarını Avrupalıların emperyalist emellerinin anlaşılma­sı konusunda yoğunlaştırmış ve işgal al­tındaki Müslüman milletlerin haklarını korumaya çalışmıştır.
Siyasi kimliğinin yanı sıra İslam dünyasında ilmî yönü ile de tanınır. İngiltere Cambrige Üniversitesi'nde ders veren ilk Osmanlı vatandaşı olur ve "Üstad-ı Ulum" unvanını alır.
            Tuğba Çalışkan
 
 
ŞİİR
 
 
                   Elkızı
 
Gençliğimde tığ gibi bir yiğittim,
Saçımı başımı yoldu elkızı.
Her akşam bir dırdır canımdan bıktım,
Ömrümü ikiye böldü elkızı.
 
Beni benim kardeşimden ayırdı.
Horlamamı yedi köye duyurdu,
Komutan kesildi emir buyurdu
Kumandayı ele aldı elkızı.
 
Nişanlıyken halı kilim dokudu,
Üzerine maharetli yokudu,
Pehlivan kesildi meydan okudu,
Beni yerden yere çaldı elkızı.
 
On senede dokuz çocuk doğurdu.
Bana benden daha hızlı bağırdı.
Alo imdat dedi polis çağırdı.
Başımı belaya saldı elkızı.
 
Kaç senedir tutturmuş bir balayı,
Eğer yitirmezsek bulduk belayı.
Ağlıyorum ben bu hâlden dolayı,
Ben ağlarken kıs kıs güldü elkızı.
 
Birinci kavgada kalbini kırdım.
Bu arada ben de çok hasar gördüm.
"Erkekliğim tuttu" bir tokat vurdum,
Beni defterinden sildi elkızı.
 
            Bayburtlu Mithat İnci
 
 
ENTERESAN BİLGİLER
 
KONKORDATO: Konkordato, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir hukuki çözümdür. Piyasa şartlarının iyi olmaması, borçlunun işlerinin bozulması, tahminlerinde yanılmış olması gibi sebeplerle, bir borçlunun mali durumu kötüleşmiş olabilir. Eğer borçlu bütün borçlarını ödemek zorunda bırakılırsa, borçlunun elindeki mevcudu bütün borçlarını ödemeye yetmeyecektir.
Böyle bir borçlu (eğer iflâsa tâbi ise) iflâsın eşiğinde bulunmaktadır. Borçlu iflâsa tâbi değilse, elini çabuk tutup borçlunun mallarını daha önce haczettiren alacaklılar alacaklarına tam olarak kavuşacaklar, biraz daha geç davrananlar ise elleri boş döneceklerdir.
İşte, bu durumda olan bir borçlu, alacaklılarının çoğunluğu ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre, alacaklılar alacaklarının yüzde belli bir miktarından (meselâ yüzde otuzundan) vazgeçerler. Borçlu, elindeki mevcudu ile bütün borçlarını kabul edilen yüzde (örnekte yüzde yetmiş) oranında öder, geri kalan borçlarından (örnekte yüzde otuzundan) kurtulur.
Borçlunun alacaklılarının üçte iki çoğunluğu ile yaptığı ve onu kabul etmeyen diğer alacaklıları da bağlayan bu anlaşmaya konkordato denir.
 
ATASÖZÜ
 
Akıl (akıllı) isen açma sırrın dostuna; dostunun dostu vardır, o da söyler dostuna, o dostu da gelir saman doldurur postuna!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.