‘ŞEB-İ ARUS’UN TILSIMI -1-

A -
A +
"Senin aşkın benim din ü imanım,
İlahi din ü imandan ayırma..."
 
Şeb-i Arus, sözlükte "düğün gecesi" anlamına gelir. Hazreti Mevlâna, öldüğü günü "Hakk'a vuslat" (Allaha kavuşma) olarak değerlendirmiştir. O günü de düğün gecesi olarak tarif etmiştir. Pervane ışığa âşıktır. Bu yüzden pervasız olur pervaneler. Yanmak pahasına ışığa koşarlar. Delilik mi dersiniz, körlük mü? Tercih sizin. Gerçi 'aşkın gözü kördür’ özdeyişini duymayan yoktur. Aşk ve akıl, gece ile gündüz gibidir. ‘Bir kimse ya âşıktır, aklı yoktur; ya akıllıdır, aşktan haberi yoktur.’ Akıl, sevgiliyi bulana kadar gereklidir, sonra yük olur. Nâra düşmeden, nûra ulaşılmaz. Vuslat için, ayrılık ateşiyle kavrulmak şarttır.
Mecnun, Leyla’nın aşkıyla aklını yitirmiş, kendini çöllere vurmuştur. Artık insanlardan kaçıp, vahşi hayvanlarla dost olmuştur. Leyla gündüz hayalinde, gece ise düşündedir. Fikri zikri hep Leyla olmuştur. Yürek yangını, kendi dâhil, her şeyi kül etmiştir. Ortada Leyla’dan başka hiçbir şey kalmamıştır. Bir zaman sonra kendi varlığını da unutan Mecnun, ‘Ben Leyla’yım demeye başlar. Hatta çölde yalın ayak gezerken ayağına batan dikenleri, Leyla’nın canı yanar diye çıkarmak istemez. Günümüzde sevdalılara 'Leyla' denmesi de bu yüzdendir işte.
Mecnun’un yolu bir köye düşer. Bir de ne görsün, köyün meydanında büyük bir ateş yanıyor, ateşin alevleri gökyüzünü kaplamış. Ahali meydanda toplanmış, hepsi endişeli. Selam verir Mecnun. Hayrola, der. Bu insanlar neden toplanmış, bu ateş neyin nesi. Derler ki, ey yabancı, bu köyde çok güzel bir kız vardır. Köyün bütün gençleri bu kıza sevdalıdır. Kız âşıklarını imtihan etmek için, bu ateşi yaktırmıştır. Kim ki ateşe girer, o gerçek âşıktır, gerisi yalancı. Kendisi de evinin penceresinden bakmaktadır.
Mecnun gençlere dönüp:
‘Haydi gençler, ne duruyorsunuz? İşte fırsat ayağınıza geldi, gösterin aşkınızı’ der.
Lakin ateş öyle büyük ki, değil girmek, yaklaşmak ne mümkün!..
             İdris İspiroğlu
 
 
 
 
ŞİİR
 
 
                  İndigo çocuklar
 
                                  -"Çare siz babalar!’’ın çaresiz evlatları-
Ey çocuk sen! Bir annen, bir baban olsa da gerçekte yoksun.
Hayaller kurulmayan, düşler görülmeyen bir yolculuksun.
Hedefini şaşırmış ok, kemikten kurulmuş yay olsan da, sen,
Teknolojinin yetiştirdiği bir robot, indigo çocuksun.
 
Yöre, tarih bilmiyor, ''evrensel değerlerle'' büyüyorsun.
Sevdiklerini, ''beyin göçü'' diyerek terk edip gidiyorsun.
Paylaşım değil, ''kendini sevmek'' adına istiyorsun. Sen,
Teknolojinin yetiştirdiği bir robot, indigo çocuksun.
 
Benim yavrumsun; eleştirmiyorum, yermiyor, kınamıyorum.
Kınıyorsam, kendimi kınıyor, içten içe yanıyorum.
Verildiğin kadar bana yakınsın biliyorum, ancak sen,
Teknolojinin yetiştirdiği bir robot, indigo çocuksun.
 
Ey çocuk sen! Bir annen, bir baban olsa da gerçekte yoksun.
Hayaller kurulmayan, düşler görülmeyen bir yolculuksun.
Hedefini şaşırmış ok, kemikten kurulmuş yay olsan da, sen,
Teknolojinin yetiştirdiği bir robot, indigo çocuksun.
                                                          Rıdvan Üzel
 
 
 
 
FAYDALI BİLGİLER
 
EHL-İ SÜNNET İTİKADI:  Müslüman olmanın ilk şartı, iman etmektir. Doğru iman ise, Ehl-i sünnet itikadına uygun olarak inanmaya bağlıdır. Akıllı olan ve büluğ çağına giren erkeğin ve kadının birinci vazifesi, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazdıkları iman bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmaktır. Kıyamette Cehennem azabından kurtulmak, onların bildirdiklerine inanmaya bağlıdır. Cehennemden kurtulacak olanlar, yalnız bunların yolunda gidenlerdir. Onların yolunda gidenlere (Ehl-i sünnet) denir. (İslâm Ahlâkı) sayfa 553’te 46. mektuba bakınız!) Bir hadîs-i şerîfte, (Benim ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan yalnız bir fırka Cehennem azabından kurtulacak, diğerleri ise helâk olacaklar, Cehenneme gideceklerdir) buyuruldu.
Bu çeşitli fırkalar arasında, kurtulacak olan fırkanın alâmetini, işaretini, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” şöyle bildirmektedir: (Bu fırkada olanlar, benim ve Eshabımın gittiği yolda bulunanlardır.) Eshab-ı kiramdan birini dahi sevmeyen, Ehl-i sünnetten ayrılmış olur.
 
ATASÖZÜ
 
At bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.