Telefonda sabır ve nezaket

A -
A +
İki kelime… Sabır ve nezaket… Hepimiz biliriz ki bazı insanları anlamak kolaydır ama bazı insanları anlamak hele hele onunla iletişim kurabilmek zordur… Bu konuda karşısındaki kimseyi beden diliyle belki ikna etmekte zorlanmayabilirsiniz ama eğer telefonda konuşmak durumunda iseniz bu şansınız olmayacaktır… Yani aradığınız bir kurum veya bir firma olduğunda karşınıza çıkacak kimse ile ilgili sorun yaşayabilirsiniz… Hatta sizin telefonda kendinizi anlatmanıza fırsat tanımayacak derece sabırsız olabilirler. Bunun tersi de olabilir… Siz telefon ettiğinizde hemen karşınıza çıkan ilk kişiye derdinizi anlatmaya başlayabilirsiniz… Oysa sizin konunuzla veya sıkıntınızla ilgili kişiye sizi bağlamak durumunda olan bir kimseyle görüşüyor olabilirsiniz. Yani konuyla ilgili sorun yaşayan kişiler, telefonda daha sabırsız davranabilirler. Problemlerini ilgili kişiyle paylaşacaklarına, karşılarına çıkan ilk kişiye -ki bu genellikle santral görevlisi ya da sekreter olur- bağırıp çağırabilirler… Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda sinirlerinize hâkim olmak zor olabilir ama kendinizi bir bilgisayar gibi düşünebilirseniz büyük ölçüde konuyu çözebilirsiniz. Yani o karşıdaki ses sizin kişiliğinize kızmıyor. O telefonun başında olan kimseye kızıyor. Yani kızdığı kimse sizin kulaklarınız olsa da siz değilsiniz… Bu gibi durumlarda meseleyi çözmek için bakın neler yapabiliriz? Bu gibi durumlarda telefondaki kişinin sözlerinin sizin kişiliğinize değil, işle ilgili olumsuzluklar için söylenmiş olduğunu kendinize hatırlatın. Onun öfkesini yatıştıracak şekilde onu dinleyebilirseniz dinleyin. Sonra onu, problemi çözebilecek doğru kişiye aktarmanız gerektiğini anlatmaya çalışın. Haklı iken haksız duruma düşmemek için sakın ola ki öfkenize yenilip sonradan pişman olacağınız sözler sarf etmeyin. Siz siz olun karşınızdakinin şikâyetlerine mazeret bulmakla uğraşmayın. Mazeret gösterirseniz onu haklı çıkartmış olursunuz çünkü bu davranışınız, hatanızı ezik bir tavırla kabullenmiş olduğunuzu belli eder. Üstelik telefondaki kişinin aradığı çözümü üretmiş de olmazsınız.              Emin Ceylan       ŞİİR                 Bir ağacın feryadı   Dinle ey insanoğlu sözlerime kulak ver Senin yaptıklarından feryat etti gökle yer.   O gözlerin nedense bana düşmanca bakar Sadece bir kibritin binlerce ağaç yakar.   Seni gören her hayvan kaçacak delik arar Soykırıma benziyor verdiğin bunca zarar.   İnan ki şu kocaman dünyanın canı benim Benden uzak durursan huzurludur bedenim.   Bütün canlı varlıklar dallarımda saklanır Doğada her ne varsa benim ile paklanır.   Kışın siper olurum yazın gölgedir başım Dünya kadar eskidir belki de benim yaşım.   Cennete benzetirim terk edilmiş dağları Yalnız bende bulursun zümrüt gibi çağları.   Altın gümüş var iken sever misin bakırı? Yeşil orman dururken gezer misin bozkırı?   Bunları benden öğren ağaçsız toprak ölü Eker misin verimsiz kurak kalmış bir çölü?   Diyeceğim bu kadar benden sana nasihat Ağacı rahat bırak cennet kalsın tabiat.                         Kadir Fidan-Dağların Şairi       PRATİK BİLGİLER   Maydanozun saklanması: Maydanozu saklamanın en iyi yolu bir kavanoz dolu suya koymaktır. Saplar suyun içinde, yapraklar dışında olmalıdır. Mercimek, toprak kapta pişerse siyahlaşır. Mercimek, fasulye, nohut ve bakla, et yerine geçecek kadar besleyicidir. Naftalin kokusu: Eğer naftalin kokusu, rahatsız ediyorsa, çamaşırların arasına naftalin yerine nane doldurulmuş torbalar koymalıdır. Hem elbiseler güzel kokar hem de nane, güve kaçırmak hususunda naftalin kadar etkilidir. Nikel eşya temizliği: Evinizdeki nikel eşyayı temizlemek için patates unundan faydalanabilirsiniz. Temizlik yapacağınız zaman patates ununu kapta kavurmanız gerekir.  
ATASÖZÜ   Kısmet ise gelir Hint’ten, Yemen’den, kısmet değilse ne gelir elden...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.