Çanakkale, Çanakkale -1-

A -
A +
Çanakkale, son haçlı ordularını tarihin derinliklerine gömerek cennete uçanların destanıdır. Çanakkale, Türk milletinin "küllerinden doğduğu" yangındır. Bu savaşı Yahya Kemal’in ifadesiyle, "Kadın erkek, anasından süt emen yavrumuza, hepimiz canla sarıldık da vatan duygumuza ve imdat-ı ilahi yetişip ordumuza" öylece kazanabilmişiz. Son vatan parçasını düşmana kaptırmamak için çekilen acılar, belki de kıyamete kadar unutulmayacaktır.
Düvel-i Muazzama denilen süper güçlerin amacı, Sultan Reşat’ın tabiriyle İslam’ın kalbini, yani İstanbul’u ele geçirmek; bu sayede hem savaşı kısa yoldan bitirmek ve hem de Rusya’ya yardım ulaştırıp ihtilali önlemekti. Zira Churchill’e göre, Osmanlı en seçkin tümenlerini Kafkas Cephesi’nde kaybetmiştir. Zayiat 90 bindir. Normal şartlarda istilacıların işi kolay gözükmektedir. Fakat canavarların unuttuğu bir şey vardı. O da kendilerinin yaşamayı sevdiğinden daha çok, Mehmetçik’in şehadeti sevdiği ve Türk tarihinin her sayfasının olağanüstü olaylarla dolu olduğu gerçeğiydi. Korkut Ata’nın tabiriyle; "Âlemde şer, Oğuz’da er, eksik olmaz"dı...
Çanakkale savaşları 3 Kasım 1914’te İngiliz kuvvetlerinin top atışıyla başladı ve 8-9 Ocak 1916’da İngiliz askerinin Gelibolu’yu terk etmesiyle bitmiştir. Yani bu savaşlar, 1 yıl 2 ay sürmüştür. Bu savaşlarda 253 bin Mehmetçik şahadet şerbetini içmiştir. Şu imana  bakın ki, ölümü şerbete benzetmiştir. Zira şehitlik şerbetten de tatlıdır. Şehitler ölürken hiç acı duymazlar, cennetteki makamlarını görerek sevinirler. Çehreleri mütebessim olur şehitlerin. Onlar, kendi hayatlarını feda edip dine, vatana, millete hayat verirler. Onlar hakkında (Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Bilâkis onlar diridir; ama siz bunu anlayamazsınız) (Bekara 154) buyrulmaktadır, ki bu müjdeden daha büyük bir nimetin hayali bile mümkün değildir...
          İdris İspiroğlu
 
 
ŞİİR
 
                     Anlar insan
 
Gülüşleriniz yerini hüzünlere bıraktığında,
İnsanların sizden kaçtığını göreceksiniz.
Çünkü herkes kendi eksiğini başkasında arar.
Bulunca yaşar, kaybedince kaçar.
 
Bir arayış içinde geçer ömrü durmadan.
Eksiği kendindedir, anlamaz bilmez insan.
Gönül sermayesini savurur hiç durmadan.
Kayıp nedir, kazanç ne; çökünce anlar insan.
               Ahmet Sinan Arvas/Beylikdüzü
 
 
 
FAYDALI BİLGİLER
 
BEŞ VAKİT NAMAZ
Namaz, Allahü teâlânın emridir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde yüzden çok yerde “Namazı kılınız!” buyurmakdadır. Akıllı olan ve bülûğ çağına giren her Müslümanın, her gün beş kerre namaz kılması, Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde emredilmiştir.
Beş vakit namaz, kırk rek’at eder. Bunlardan onyedi rek’ati farzdır. Üç rek’ati vâcibdir. Yirmi rek’ati de sünnetdir. Şöyle ki;
1- Sabah namazı: Dört rek’attir. Önce, iki rek’at sünneti, sonra iki rek’at da farzı kılınır. Bu sünnet, çok kuvvetlidir. Vâcib diyenler de vardır.
2- Öğle namazı: On rek’attir. Önce, dört rek’at ilk sünneti, sonra dört rek’at farzı, farzdan sonra da iki rek’at son sünneti kılınır.
3- İkindi namazı: Sekiz rek’attir. Önce, dört rek’at sünneti, sonra dört rek’at farzı kılınır.
4- Akşam namazı: Beş rek’attir. Önce üç rek’at farzı, sonra iki rek’at sünneti kılınır.
5- Yatsı namazı: Onüç rek’attir. Önce, dört rek’at sünneti, sonra dört rek’at farzı, sonra iki rek’at son sünneti, bundan sonra da üç rek’at (Vitir namazı) kılınır.
 
ATASÖZÜ
 
Adam adamdan korkmaz; utanır (hatır sayar)...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.