İnternet ve ebeveynler

A -
A +
Günümüzdeki nice anne baba çocuklarına yaptıkları ahlak zaptiyeliğinde öyle komik bir hâldedir ki hâlleri Nasrettin Hoca’nın her tarafı açık ama kapısı kilitli türbesine benzer…
O türbenin hâli bile bunların internete karşı aldığı tedbirden daha ciddi ve tutarlıdır.
Adı üstünde internet bir erişim ağıdır.
Bütün dünyada her arzu edilen yerde istenilen ortamda girilebilen yegâne (tek) objedir. 20. Asrın buluşudur. O hâlde yasakçı aile onu evine almamakla çocuğu o zararlı şeylerden korumuş olamaz. Aksine çocuğunu evinden uzaklaştıracak bir yol tercih etmiş olur.
Çocuk, evde interneti olmayınca, internete girmekten vazgeçmeyecektir. Aksine evde internet olmadığı zaman, internete girebileceği başka bir mekân arayacaktır. Bu mekânlar düne kadar en sıradan hâliyle kontrolün en az olduğu internet kafeler idi. Buralarda oluşturulacak arkadaşlıklar ayrı bir dert ayrı bir sıkıntı idi. Şimdi sokaklar, caddeler, kafeler mekânlar çocuklarımızın ellerindeki akıllı telefonlarda dolaşmaktadır. 
Çok aile vardır ki çocuğunu böylesi dünyaya bilerek bilmeyerek kendisi itmektedir. Oysa anne baba çocuğuna interneti yasaklamak yerine interneti, bağımlı olmadan nasıl kullanılabileceği konusunda ona arkadaşlık yapabilse… Birlikte bu konuda arkadaş olma fedakârlığında bulunabilseler hem çocuklarını yalnız bırakmayacaklar ham çocuklarının kendilerine olan saygısı artacaktır.
İnternet insana yararı veya zararı yönünden ele alındığında bir bıçak gibidir. Onunla en nefis ve lezzetli yemeklere de imza atarsınız, onunla hayatınızın geri kalan kısmını zindanda geçirecek cinayete de… Burada bıçağın sorumluluğu olamaz. Onu kullanandır sorumlu. İnternet gerçi bıçak gibi bir alet değildir. Enformasyon ve reklamasyon yönü vardır. Art niyetli insanların en kolay ve en fazla cirit attığı sanal mekânlar en çok internette bulunur. Ama yine de bütün hepsi bir “hayır” tıklamasıyla veya bir “on” ve “of” düğmesiyle kontrol altındadır. İnternet insana büyük kolaylıktır. Bunu “kötü yönleri var” diyerek hepten reddetmeye kalkışmak akıllıca değil bağnazca bir yaklaşımdır...
            Kürşat Selim Yavuz
 
 
ŞİİR
 
                Allah korkusu
 
Allah korkusu eğer, kalkarsa genç nesilden
Ne ahlâkın eseri ne bilgi kalır dinden
Bak yetmişlikler şimdi çıkıyor şu camiden
Düşünelim azıcık bu hazin durum neden?
 
Sorsan gençler bilmiyor Otuziki Farz'ı tam
Camide vaaz ediyor boş halılara imam
O kötü cehalettir bizi bu hâle koyan
İslâmî öğrenelim, vakit henüz geçmeden.
 
Toplayın kendinizi ey babalar analar
Felâkete gidiyor sevdiğiniz yavrular
Yuvandan mesul sensin Rabbimiz sizden sorar
Kurtarıver yavrunu gittiği felâketten
                         Sevilay Güven-Antalya
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
YAZ MEYVELERİ
Dut: 100 gramında, %8,1 karbonhidrat, 1,3 gram protein, 1,5 gram lif, 260 mg potasyum ve 44 kalori bulunur. Protein bakımından diğer meyvelere kıyasla daha fazla bulunur. Sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi gelir. Kalp sağlığını korur.
İncir: 100 gramında, %20 karbonhidrat, 0,75 gram protein, 2,9 gram lif ve 75 kalori bulunur. Sindirim sistemi problemi yaşayanlara ideal bir meyvedir. Diyabet hastalarının dikkatli tüketmesi gerekir. Yüksek antioksidanı sayesinde yaşlanmaya karşı, kalsiyum sayesinde çocuklar ve hamileler için çok iyi gelir.
Kayısı: 100 gramında, %11 karbonhidrat, 1,4 gram protein, 2 gram lif, 48 kalori vardır. A ve C vitamini zengin, kabızlığa çok iyi gelir. Tansiyonu düzenler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.