Gurbetten ülkeme mektup

Gurbet denilen bu coğrafyada benim ülkemin Cumhurbaşkanı art niyetli merciler tarafından hedef gösteriliyorsa, ben bu coğrafyada ülkemin Cumhurbaşkanı'nı savunmayı vatandaşlık görevi görürüm arkadaş!

Vefadan söz edenler var ama onun ne kadar vefalı olduğunu bilmeden söylüyorlar… Gerçekte o yolda bulduklarını yola çıktıklarına değişmedi… Yolda kendisine ayak bağı olanları değiştirdi… "Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz" diyerek korkakları bıraktı… Ne Gezi'de korkutabildiler onu… Ne 17-25 kumpasıyla yıkabildiler… Ne de 15 Temmuz’da sergiledikleri alçaklıkla ve ihanetle… Orta Doğu’da ihanetlerini görünce müttefiklerine dahi “hayır” dedi…

“Amerika ne der?”, “NATO ne der?”, “Batı ne der?” demedi…

Bu konular öyle belirli mahfillerde oluşturulan platformlarla, kerameti kendinden menkul kurallar ve demeçlerle, göz boyamalarla ve şirinlikler sergilemekle görmezden gelinecek konular değildir…

Esas olan bir şey vardır…  İlâ-yı kelimetullah… İslam medeniyetinin ve onun hamisi Türk milletinin önündeki en büyük engel onun bu duygusuna ve düşüncesine nasıl ve ne şekilde olursa olsun engel olmaktır.

Bugün içeride ve dışarıda, ismi, resmi, devleti, kimliği ne olursa olsun, ortak hedef Büyük Türkiye’nin büyümesinin durdurulmasıdır.

Beş seneden beridir gezi olaylarından başlayıp 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar hortlatılan bütün ekonomik, siyasal ve hukuksal saldırıların temelinde bu vardır…

Bu mücadelede Türkiye Cumhuriyetinin kimseye ram olmaması, büyük hedeflerine ulaşabilmesi, eskisi gibi el avuç açtığı günlere geri dönmemesi için güçlü bir yönetime, güçlü bir iradeye ve güçlü bir lidere sağlam bir iradeye ihtiyaç vardır… Bugün o güçlü iradenin dördüncü yılıdır…”

 

 

 

İnançsız olanlar çok yol gösterir.

Çokbilmiş al diye nasihat verir,

İçerim kan ağlar âdeta erir,

Geçmesin boğazımdan bir haram lokma.

 

Şeytan biniverir bazen enseme.

Ahmak mısın der, sen de yesene.

Bal gibi gelse de bazen gözüme.

Şükür olsun yemem bir haram lokma.

 

 

 

 

 

Plastik kapların temizliği: Plastik tabaklar ne kadar dikkat ederseniz edin, zamanla kararabilir ve eski renklerini kaybederler. Plastik bir kap kararacak olursa, yapılacak ilk iş, bu kabı karbonatla ovmaktır. Karbonat bu karalığı hemen giderir ve kaba eski rengini kazandırır. Ama en iyisi plastik kap kullanmamaktır.

Seyahate giderken: Çiçeklere düşkün bir insan için iki haftalığına bile olsa seyahate çıkmak zordur. Çünkü çiçekleri kim bakacak? Aslında bunun yöntemini bilirseniz kimsenin bakmasına gerek yoktur. Fazla değil, iki haftalığına bir seyahate çıkacaksınız. Salon bitkilerinizi bol miktarda sulayıp üzerine naylon torba geçirin ve torbanın ağız kısmını da saksının kenarına çepeçevre bağlayın. Bu şekilde torba, yaprakların nemini koruyacağından bitkiniz dipdiri ve solmadan sizi karşılayacaktır.

Kristal eşyayı parlatmak: Kristal eşyaları yıkama suyuna biraz amonyak, durulama suyuna da biraz sirke koyun. Nasıl parladığını göreceksiniz.