Osmanlının “en”leri -2-

A -
A +
İstanbul fatihi Sultan II. Mehmet, Arapça ve Farsçanın yanında Yunanca ve Latinceyi anlayacak kadar biliyordu. Devletin kurucusu ve isim babası olan Osman Bey, bir giydiğini bir daha giymezdi. Sebebi müsrifliği değil, başka birini yani bir garibanı sevindirmekti. Birisi elbisesine dikkatlice baksa hemen çıkarıp ona bağışlardı. Fatih Sultan Mehmet Han’ın babası Sultan II. Murat âlimlere ve sanatçılara değer veren bir padişahtı. Öyle ki onun devrinde âlimler ve sanatçılar altın devirlerini yaşamışlardır.
Sultan II. Bayezid Osmanlının en dindar padişahlarından birisiydi. Bu özelliğinden dolayı kendisine "Sultan Bayezid-i Veli" unvanı verilmiştir. Yavuz Sultan Selim Han, Osmanlının en kudretli padişahlarından birisiydi. 3-4 saat uyku ile yetinen aynı zamanda çok kitap okumaktan dolayı gözleri bozulan Sultan Yavuz, bu sebeple mercek kullanan ilk Osmanlı padişahı olmuştur. Osmanlı padişahları arasından en çok şiir yazmış olan hükümdar Kanuni Sultan Süleyman olmuştur. Şiirlerinde "Muhibbî" mahlasını kullanmıştır.
Sultan III. Murat’ın saatlere özel bir ilgisi bulunuyordu. Mübarek gecelerde camilerde kandil yakılması uygulaması yine III. Murat Han döneminde olmuştur. Sultan I. Ahmet’in hayatında 14 rakamı çok etkili olmuştur. Zira 14 yaşında tahta çıkmıştı. 14. Osmanlı padişahıydı ve 14 yıl padişahlık yapmıştı. Öldüğünde ise 28 yaşındaydı. Bağdat fatihi IV. Murat Han, koşu hâlindeki attan başka bir ata atlayabilecek kadar iyi bir biniciydi. Sultan IV. Mehmet, ava merakıyla bilinirdi. Bu özelliğinden dolayı kendisine "Avcı Mehmet" unvanı verilmiştir. Aynı zamanda tahta en küçük yaşta çıkan padişah unvanı da Sultan IV. Mehmet’e aittir. Tahta çıktığında sadece 7 yaşındaydı.
Osmanlı padişahlarının daha nice güzel hasletleri vardır. Biz bu kadarı ile iktifa edelim (yetinelim)...
              Adil Söylemez
 
 
 
ŞİİR
 
  Necati Yazıcı’nın ardından
 
Bülbülü ağlattın, gülü ağlattın,
Hiç ağlamayan sümbülü ağlattın.
Firakın acısı derunum dağladı,
Kabrindeki toprağı, külü ağlattın.
 
Sevgiyi muhabbeti anladık sende,
Bu ömür geçmez ki sensiz bir günde.
Dökülen yaşlar, çay oldu derunide,
Deryayı, denizi, gölü ağlattın.
 
İhlasın yolunda insan-ı kâmil gibi,
Bütün derdi gamı yüklenmiş hamil gibi,
Ömründe yaşadın maverayı Şamil gibi,
Sana açılan avuçlarda tahammülü ağlattın.
 
Kelebeğin huzme-i nura koşuşu gibi,
Geceden ayrılan şafağın doğuşu gibi,
Şafağı bekleyen gedanın aguşu gibi,
Yaşanan sükûtu, hayalde ölümü ağlattın.
 
Sana anlatsam hasretim binbir şiir ile
Rüyalarda uğrasam haşır neşir ile
Yanıma alsam, Kerem'i, Mecnun'u, Ferhat Şirin’le
Vuslattan bağlanan âşıkânın tümünü ağlattın.
              Bahattin Danış (İstanbul 20. 2. 2001)
 
 
 
 
PRATİK BİLGİLER
 
Kabuğunu rahatça soymak istediğiniz yumurtayı küçük bir delik açarak haşlayabilirsiniz.
Kaynayan tencerenin taşmasını engellemek için kaşığı ters bir şekilde tencereye oturtun.
Suyu akmadan yemek için karpuz diliminin kenarlarını keserek rahatça yiyebilirsiniz.
Muzu daha uzun süre saklamak için dalından ayırıp ucunu plastik poşetle sarabilirsiniz.
Köftelerinizin top gibi olmaması ve güzel pişmesi için başparmağınızla ortasına bastırabilirsiniz.
Mikrodalgada ısıtmak istediğiniz yiyeceklerin yanına yarım bardak su koyarak ısıttıktan sonra kuru olmasını engelleyebilirsiniz. Yumurtanın taze olduğunu suya atarak anlayabilirsiniz. Üste çıkarsa bayattır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.