Selam olsun...

A -
A +
Günbatımına sevdalı renklerin kıpraştığı, "ebemkuşağı" üstündeki göçmen kuşların şakıdığı, sonbahar fısıltılarının şiirimsi bir ezgiyle bizlere mırıldandığı bir eylül ayıyla selâmlıyorum sizleri. Türkiye gazetesine selâm olsun! Selâm olsun ay yıldızlı bayrağımın gölgesinde şehit düşen canlara, selâm olsun 1071 Malazgirt Zaferi’nden bugüne dek Anadolu’nun kapılarını Türklere açan o güzel Türk ordusuna… Selâm olsun duayen analara ve babalara, selâm olsun edebiyat ikliminden nefeslenen şair ruhlara! Bir pırıltıdır eylül. Hazan yaprağına sarılıp da mercan renkli gül dalına sevdalı şiirler nasıl da dile gelir bu ayda. Bülbülün güle nağmesini mırıldanır tabiat. Portakalımsı günbatımında uçuşan, kızıl renkli havalara sevdalı, gökyüzüne vefalı kuşların kanadına tutunur sonbahar. Mevsimlerden sonbahar iken yüreklerde de som baharın şahlanışı akseder.
1990’lı yılların çocuğu, Kaz Dağı’nın kızıyım ben. Anne baba kökeni 1800’lü yılların öncesine dek Çanakkale topraklarına uzanan, Ege şivesinin kültürüyle büyüyen, Yörük obasının geleneklerinden nasiplenen bir şehit torunuyum. 1915 Çanakkale Savaşı gazisinin torununun torunuyum. Adıma ithafen Elif gibi doğruldum, şiir ile yoğruldum. 20’li ve 30’lu yaş grupları “Türkiye Çocuk” isimli dergiyi eminim ki iyi hatırlıyorlardır. Okula başlamadan evvel Türkiye Çocuk dergisi minik ellerime tutuşturulmuştu. Kader yıllar sonra yine beni o dergiyle buluşturunca 2014 ve 2015 yıllarında bu muhteşem derginin çocuk köşesinde çocuk şiirleri yazarak kalemimi geliştirmiştim. Bizim gazetemiz olan, edebî dilde ve her kesime hitap edebilen “Türkiye” gazetesinin çocuğuydu “Türkiye Çocuk.” Türkiye Çocuk ile doğup onunla büyüyen ağabeylerimiz ve ablalarımız şu an otuz beş yaşını devirdi ve çoluk çocuk sahibi oldular. Evime giren tek gazete olmuştu gazetemiz de. Eğitim yolculuğumdan ötürü düzenli gazete okuyamadığım zamanlara hayıflandığım olmuştur. Otobüste, dolmuşta, trende, uçakta, metroda, gemide, vapurda bile minik defterine küçük gözlemlerini not alınca yahut güzel bir romana dalınca nasıl da huzurla doluyor insan...
Bu vesileyle bu güzel eylül ayında tüm okuyuculara selam… Selam olsun sana Türkiye Gazetesi…
             Elif Yavaş-Eğitimci-Deneme yazarı-Tercüman
 
 
ŞİİR
 
    Âşıkların aşkı sardı beni...
 
Dayanılmaz oldu, içimdeki hasretleri,
Ne büyük ki onlar yaydılar İslamiyet’i.
Doğruyu gösterip bizi de bu yola aldılar.
Nasip oldu, çok şükür Ehl-i sünnet yolu,
Seadeti Ebediyye'den öğreniyoruz,
Dinimizi tam ve dosdoğru…
Ne büyük bir zat bu kitabı yazan,
Gece gündüz çalışıp bu bilgileri bize ulaştıran,
Hüseyin Hilmi Efendi, ışık tuttu yolumuza,
Abdülhakim Efendi'ye olan aşkıyla...
                                Kübra Korkat
 
 
FAYDALI BİLGİLER
 
Kertenkele ve karanfil kokusu: 
Türkiye’deki kertenkelelerin %99,9’u zararsızdır. Bu nedenle korkmanıza kesinlikle gerek yok. Fakat genellikle bayanlar kertenkele sürüngeninden çok korkmakta ve bazıları kertenkeleyi gördükten sonra eve bile girmemektedir.
Özellikle “yavru kertenkeleler zararlı mıdır?” sorusunun cevabı kesinlikle herhangi bir zararı yoktur.
Kertenkeleler saklandıkları yerden nasıl çıkar, denildiğinde kertenkeleler çok hareketli hayvanlardır. Bu nedenle aynı yerde fazla süre durmazlar. Ortalama 10 dakikada bir yer değiştirirler.
Eve giren kertenkeleyi evden çıkarmanız en basit yolu evin içinde suda kaynatılmış karanfili kertenkeleyi gördüğünüz odaya koyun. Daha sonra camları açın. Kertenkeleler karanfil kokusundan nefret eder. Çok kısa sürede kertenkeleyi evden çıkarmayı başarabilirsiniz. Kertenkele ilacı yoktur. Piyasada birkaç tane söylenen ilaç vardır ama bunlar genellikle zehirdir ve insan sağlığına zararlıdır. [kormazhaber.com]
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.