Anne baba sevgisi görmeyen çocuklar -2-

A -
A +
Negatif anne, çocuğun güzel niteliklerini görmezken, kusurlarını kaçırmaz. Bu tutumunu haklı göstermek için; "çocuk dediğin ana babadan korkmalı, çekinmeli. Çocukları şımartmaya gelmez. Ben onların hiçbir şeylerini eksik etmem ama yüz göz olmam" gibi mantık yürütür. Bu tip anne, çocuğun yanlışlarını bağışlamaz. Her şeyi görür, abartır ve başına kakar. Onu başkasıyla karşılaştırır ve aşağı bulur. Olumlu davranışlarını ödüllendirmez, görmezden gelir, olağan sayar. Çocuğa, doğuştan kötüymüş duygusu aşılar. İçindeki olumsuz duyguları, çocuğuna yansıtarak, ondan kaynaklanıyormuş gibi gösterir. Bazı ailelerde sadece anne baba konuşur, çocuk dinler. Çocuğun “hayır” deme hakkı yoktur. Bazı ailelerde ana-babalar çocukların sevmeye ve saygı göstermeye mecbur olduğunu düşünür. Kendisine değer verilmediğini gören çocuk da, kendini değersiz görür. Bir şeyi yapmak için çaba gösterme gereği duymaz. İtilen, dışlanan çocuk, kendisine yaşama hakkının verilmediği kanaatine varır. Dış dünyayla ilgisini keser. Bu da anti-sosyal davranışın, suç işlemenin sebebi olabilir. Bu durumda, anne ve babanın "bu çocukla uğraşmaya değmez!" diyerek olaya olumsuz yaklaşmaları, yapılan yanlışlık ve kötülüğü daha da artırır. “Şamar oğlanı” denen bu çocuk, haklı haksız kardeşlerin ve ana babanın üstüne çullandığı çocuktur. İyi nitelikleri görülmez, olumsuz yanları göze batar. Bütün öfke onun üstüne boşalır. Kimseye yaranamaz kardeşler kavga etse, kabak onun başına patlar. İşlemediği suçların hesabı sorulur. Ön yargıyla davranılır: "Sen başlatmışsındır, kardeşini sen kışkırtmışsındır, ben seni bilmez miyim?" diyen ana baba cezanın ağırını ona uygun görür. Sevilmediğini ve itildiğini gören bu çocuk da, gösterdiği olumsuz tepkilerle, ana babayı âdeta haklı çıkarır. Unutulmamalıdır ki; sevgiden mahrum yetişen çocuklar, susuz bırakılan çiçekler gibidirler. Kendilerine güvenleri olmadığından, böylelerine sevgiyi öğretmek, insanlara güvenmesini sağlamak çok zordur. Olumlu duygular ve sevgi, ancak ailede yaşanarak kazanılır. Hiçbir işimiz anne ve babalık sorumluluğundan daha önemli olamaz, İşler bekleyebilir, fakat çocuk eğitimi asla beklemez...                 Seyfettin Karamızrak       ŞİİR                     Deprem   Fay hattı kırılıyor, İstanbul sallanıyor Anlayana uyanın mesajı yollanıyor Çimento'dan Demir'den malzemeden çalmayın Yaptığınız inşaatın, enkazında kalmayın.   Çalmayın insanlığın, yaşama hakkını çalmayın Hayır dualar varken, beddualar almayın. Demiri kalın örün, çimentoyu bol koyun Yıkılmasın binalar, vicdanen rahat olun.   Tedbirinizi alın, takdir hep Allah’ındır. Görelim Mevla neyler emirler ilahındır. Üzmeyin Süleyman’ı üzmeyin halkımızı Haram olsun dedirtmeyin, yemeyin hakkımızı.                  Süleyman Usta/Espiye-Giresun       UNUTULMAZ KELİMELER   UKDE: 'Ukde’nin kelime anlamı düğüm demektir. İçimde ukde kaldı denirken de burada ukde kelimesi çözülmedik bir düğüm, bir soru işareti bir çaresizlik ve pişmanlık anlamında kullanılmaktadır. Bununla birlikte ukde kelimesinin diğer anlamları şöyledir: Karışık ve müşkül iş. Zorluk, zor iş… Ağaçlık yer. Pelteklik, kekemelik. Arzu edip de ulaşamadığından dolayı içe dert olan şey. Ukde-i lisan: Kekemelik anlamındadır. Günümüzde kullanıldığı en yaygın cümle “içimde ukde kaldı”, “bana ukde oldu” gibi deyimlerdir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.