“Bu ne hamam, herkes evine tamam” -1-

Annemle gün içerisinde beraber yaşadığımız vakit fazlalaştıkça annemin iç dünyasını tanıma fırsatım daha da çoğalıyordu.

Sözün yeri geldiğinde “insan iki defa çocuk olur” derler. Ben bunu annemde yaşayıp görüyordum.

Geçenlerde ona abdest suyunu dökerken işimiz bitince ağzımdan “tamaaam” kelimesi dökülüverdi.

Benim “tamam” dememden sonra annem de “bu ne hamam, herkes evine tamam” deyip belirgin şekilde gülümsedi.

“Bu ne hamam, herkes evine tamam” deyişini annemden ilk duyduğumda şaşkınlıktan bir anlam verememiştim.

Daha sonra anladım ki; annem çocukluğundan haber veriyordu. Bu haber çocukluğunda sokakta oynadığı bir oyunun bitiş cümlesiydi. Oyun ise “hamam yapmak” oyunuydu.

Benim “tamam” demem, annemi kafiyeden yola çıkarak taa çocukluğuna savurmuştu.

Kim bilir kaç yıl önce, oyun bitip de sokaktan eve dönerken söylenen “bu ne hamam, herkes evine tamam” cümlesi onun için eskisi kadar taze, canlı, zevkli bir o kadar da duyguluydu. Bu müthiş duyguyu o nur yüzündeki derin tebessümü gören herkes anlayabilirdi.

Canım annem, kardeşleri ve arkadaşlarıyla sokakta “hamam yapmak” oyunu oynarken akşam vakti geldiğinde son yaptıkları hamamı tamamlayınca o günkü oyunun sonunun geldiğini ve eve gitmek vakti olduğunu bu cümleyle bildiriyorlardı:

“Bu ne hamam herkes evine tamam...”

Anneciğimi gülümseten bu oyunu biz de oynadığımız için onu çok iyi anlayabiliyordum. Küçük bir yığın toz hâline gelmiş toprak ve su ile hazırlanan hamam oyunu çok eğlenceliydi.

Annemin çocukluğunda yaptığı gezinti hoşuna gittiği için, “o mutlu olsun” diye banyo yaptırdığımda, abdest aldırdığımda ya da uygun olan her zaman “tamam” kelimesini üstüne basarak söylüyordum. O da zaman zaman “bu ne hamam, herkes evine tamam” deyişiyle cevap veriyor ve çok derinden gülümsüyordu...

 

 

 

 

Küçükken yudum yudum,

Sütlerinle büyüdüm.

 

Söylerdin çok ninniler,

Cefakârdır anneler.

 

Sıcağın sinmiş bana,

Seni severim ana.

 

Solgun görünce beni,

Üzüntü kaplar seni.

 

Benin için yaşarsın,

İmdadıma koşarsın.

 

Kalbin şefkatle dolu,

Sen gösterdin hak yolu.

 

Sen olmadan edemem,

Hakkını ödeyemem.

 

 

 

 

AKLINIZDA BULUNSUN: Tasarruf konusunu hepimiz dile getiririz ama acaba kaçımız hayatımıza uygularız? Örnek olarak binanın ve duvarların yalıtımları iyi yapılmalı. Evin sıcaklığı ortalama 20 dereceye ayarlanmalı. Diş fırçalarken ve tıraş olurken suyu akıtmamalı. Sebze ve meyveleri önce duran suda temizlemeli. Bulaşıkları elde değil, makinede yıkamalı. Küçülen sabunları atmayıp birbirine yapıştırmalı. Çamaşır makinesini dolu olarak çalıştırmalı. Aydınlatma için tasarruflu ampuller tercih edilmeli. Gereksiz yanan lambalar kapatılmalı.

Akıllı sayaç ile indirimli elektrik tarifesinden faydalanmalı. Az su ısıtılması için elektrikli ısıtıcılar tercih edilmeli. Gün ışığından mümkün olduğunca faydalanılmalı. Yakın mesafelere yürüyerek gidilmeli. Zorunlu olmadıkça toplu taşıma araçlarını tercih etmeli. Aracın bakımı düzenli olarak yaptırılmalı...