Günümüz insanı ve “aile” kavramı -2-

Aile terbiyesi kavramı bunların bütünüydü… Yani ailede her doğan çocuk, kendisi doğmadan önceki yaşayışla ilgili kuralları, örgün eğitim veya yaygın eğitimden vb. değil ailede büyürken öğrenmiş veya öğrenerek büyümüş olurdu.

Şimdi hangi ailenin ya da kaç ailenin böyle bir devletçik yapısı kaldı ise o aileler için hâlen aile terbiyesi kavramı söz konusu olabilmektedir.

Kapısını kapattıktan sonra dış dünya ile irtibatını istediğinde kesebilen irade, kaç ailede söz konusudur ona bakmak gerekmektedir.

Bugün hemen her aile, hem internet, hem yazılı ve görsel medya tarafından evinde dahi kendine vakit ayıramaz, kendini dinleyemez, kendini kendine bırakamaz hâldedir. Artık her evde değil her elde bir cep telefonu ve içindeki “akıllı” programlar her birimizin enerjisi pili olmuştur. Samimi konuştuğumuzda hiçbirimiz elimizdeki telefon olmadan hayatın dışında hissederiz kendimizi değil mi?

Bunun bir adım ötesine gidelim… Şimdi artık bir ailede hiçbir fert bir diğerini kurtaracak kadar irade gösteremez hâldedir. Ailede her fert bu dış etkiden dumandan zehirlenir gibi etkilenmiş kendi özgün kültürünü soluyamaz hâle gelmiştir.

Dolayısıyla artık ne önceki nesillerden tevarüs edecek bilgi ve kültür pınarı kalmıştır damlayan… Ne de o bilgi damlacığını alabilecek çap ve kapasitede aile bireyi…

Bunda sadece bahsedilen sanal dünya etkili olmamıştır elbette…

Önceki kuşaklarda, yani “aile“ kavramının geçerli olduğu yıllarda var olan “aile içi görev dağılımı” da aile içindeki roller ve yaşayış şekli de değişmiştir şimdilerde…

Baba çalışan, anne ev hanımlığı yapan, erkek çocuklar okuyanların dışında iş meslek öğrenen, kız çocuklar okuyanların dışında çeyiz hazırlayan bir aile yapılanması, bugün yerini herkesin gelecekte kendi mesleğini ve kariyerini edinmek üzere hayat yoluna revan olduğu bir yapılanmaya bırakmıştır.

Bu yeni yapılanmada birinci neslin yani nine ve dede gibi aile büyüklerinin yeri zaten yoktur. Bu yeni aile yapılanması, üç nesli bir arada tutan aile yapısının birinci ayağını veya direğini otomatikman yıkmıştır.

 

 

 

 

Derler ki nerendir ezgin,

Bilmezler bu yolda hiç bezmedim.

Ağzımda acı bir lokma,

Sırtımda asırlık bir hırka,

Ben ki ahir zaman, âlemde yol alan.

Zaman, ömrü ölüme taşıya,

Hesabı ne kadar yaşasam sorula.

Gözüm, kulağım şahittir,

Yolum da O, hasretim de.

Ola ki yelkovan akrebe darılsa,

Yolumun şirazesi şaşsa,

Gün batıdan doğmadan da,

Görmeden bildim, O birdir.

Velhasılıkelam

Ne bedenimi yıllarca yoran bu zaman

Ne nefsimi yoğurdukça yoran

O günahlar, sevaplar değil

Cihan malıdır,

Yalana dolanıp boğulmak.

Amma velakin,

Cihandadır kaide-i hakikat

Bir karış toprak altında

Beyaz bir çarşafa sarılmak…

 

 

 

 

 

EVDE TASARRUF: Tencerenin çapı, ocaktan büyük olmalı. Tenceredeki yemek kaynadığında ocak kısılmalı. Yemek pişerken tencere kontrol için sık sık açılmamalı. Düdüklü tencere tercih edilmeli. Elektrikli fırınlarda turbo sistemi tercih edilmeli. Pişirilecek malzemelerin hepsi hazır olmalı. Yemek pişerken tencere kapakları iyi kapatılmalı. Küçük tepsideki yiyecekler, büyük fırınlarda pişirilmemeli. Yumurta tencerede değil, cezvelerde haşlanmalı. Ekmekler, sofraya dilimlenmiş olarak konmalı. Bayat ekmeklerle, kuru ekmek yemekleri yapılmalı. Televizyonun küçük ekranlı olanları tercih edilmeli. Elektronik araçlar anahtardan da kapatılmalı. Elbiseler ve çamaşırlar nemliyken ütülenmeli. Kalorifer peteklerinin üstü ve önü kapatılmamalı. Uzun süre kullanılmayan odaların petekleri kapatılmalı. Kombilerin bakımı her yıl düzenli yaptırılmalı. Doğalgaz sobasının filtresi mümkünse her ay kontrol edilmeli...