Covid-19 ruh sağlığımızı nasıl etkiledi?

A -
A +
Bundan sonra ne yapacağız? Birçoğumuz şu günlerde evine kapandı ve evde vakit geçirirken kendisine iyi gelecek bir şeylerin peşine düştü. Etrafta dönüp dolaşan “üretken olun” çağrıları kimimiz için motivasyon kaynağı olurken, kimimiz için de mutsuzluk nedeni olabiliyor. İnsanların kriz anındaki tavırları farklı olabilir. Bazı insanlar bu durumlarda iyice içe dönük olurken bazıları aktif, üretken, dışa dönük olabiliyor. Sürekli üretken olmak, bir şeyler yapmak zorunda değiliz. Arada bir hiçbir şey yapmayı istememek ve yapmamak da çok doğal… Bazen koltuğumuzda uzanıp, tavana boş boş bakabiliriz. Bazen üst üste dizi izleyebiliriz ve arada kendimizi kötü hissetmeye de hakkımız var!.. İnsanlara virüsten bedenen korunmanın yollarını her hâliyle öğrettik ama onların ruh sağlıklarına beden sağlıkları kadar önem vermedik. Bu virüsün yayılma hızının yavaşlatıldığı insanların günlerdir evden çıkamadığı bugünlerde bir insanın ruh sağlığı nasıl korunur ve düzeltilir onu anlatmaya çalışacağım. Televizyon kanallarında 7/24 virüs haberi yapıp insanları her an tedirgin vaziyette tutmak ne kadar doğru. Ben bu dönem de her yaştan insanların ilgisini çekecek yayınları arkalıklarla yaparak insanlarımıza yeni beceriler kazandırırdım. Örnek vermek gerekirse sanat çalışmaları, aşçılık tüyo ve öğretileri, enstrümanların kullanımı, terzilik eğitimleri, peyzaj ve tarım bitkilerinin kullanımları, ahşap boyama ve işlemeciliği dâhil tüm boyama ve işleme sanatlarını kapsayan kısa filmler yayınlayıp insanları yönlendirirdim. Bu sayede beynin çalışıp nöronlar üretmesine, kendini yenilemesine ve insanların sağlıklı düşünmelerine yardımcı olmaya çalışırdım.
Kısaca önerilerim:
-Güvenilir kaynaklardan bilgi edinin.
-Endişenizi gereksiz yere şiddetlendiren, korku uyandırıcı haberler veya sosyal medya yayınlarından uzak durun.
-Virüs ve salgın haberlerine aşırı maruz kalmaktan kaçının.
-Pandemi dönemine uygun baş etme yöntemleri geliştirin.
-Elinizi yıkamak gibi riski azaltabileceğiniz planlar yapın.
-Sırf başkaları yapıyor diye güvenilir olmayan ve bilmediğiniz eylemler yapmayın.
-Hijyen, beslenme, uyku gibi kişisel ihtiyaçlarınızı düzenli bir hâle getirin.
Bu yazımda bana ilham kaynağı olan Dayım İhsan Ağır ve Yengem Münevver Ağır'a teşekkür ediyorum.
           Burcu Ağır
 
 
 
 
ŞİİR
 
               Geldi
 
Bir kuruş paraya muhtaç olunca
Ellerden istemek bana ar geldi.                       
Dört mevsim dünyayı ısıtan güneş
Ağrıyan dizime yağan kar geldi.
 
Yerde karıncaya buğday verirdim
Sineği uzaktan seçer görürdüm
Yem ile kuşlara bakar dururdum
Kocaman yeryüzü bugün dar geldi.
 
Takmadım kafaya yedi düveli
Sabırla doldurdum koca çuvalı
Oturup dinledim dertli kavalı
Sandım ki yanıma nazlı yar geldi.
 
Gönlümü pişirdim kızgın tavada
Umudu uçurdum puslu havada
Huzuru terk ettim sıcak yuvada
En güzel sözcüğüm ele kor geldi.
 
Ömrümce yollara koydum bedeni
Bir dilim ekmekti bunun nedeni
Bir daha görmedim çekip gideni
Dostlardan ayrılık cana zor geldi.
 
     Kadir Fidan-"Dağların Şairi"
 
 
 
UNUTULMAZ İSİMLER 
 
 
ÇAĞATAY HANLIĞI: Çağatay ülkesi olarak da anılan Batı ve Doğu Türkistan ile Mâverâünnehr topraklarında Çağatay Han'ın kurduğu devlet. Çağatay Hanlığı hanedanını bazı araştırmacılar Türk olarak göstermekteseler de, Cengiz Han'ın Moğol soyundan geldiğini bütün kaynaklar yazmaktadır. Çağatay ve sonraki idarecileri de Cengiz’in torunlarıdır. Böyle olmasına rağmen şu bir gerçektir ki, ülkede Türk nüfusu bulunmaktaydı. Ülke daha sonra da Türk hâkimiyetine girip Türkleştiği gibi, İslâm dini de yayılmıştır...
Çağatay dili ve edebiyatı: Çağatay’ın adına nispetle verilmiş, Ali Şir Nevâî (1441-1501) ile onu takip eden Asya şairlerinin kullandıkları edebî Türk lehçesine ve bu dille yazılmış eserlere Çağatay adı verilmektedir. Eski ve yeni Doğulu Batılı dil bilginleri Çağatayca kelimesini kullanmaktadır.
Çağatayca; Çağatay, İlhanlı ve Altınordu devletlerinin ilim çevrelerinde 13 ve 14. yüzyıllarda gelişerek, 20. yüzyılda Özbek edebiyatının meydana gelmesine kadar devam eden Doğu Türkçesidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.