15 Temmuz'u unutmadık, unutturmayacağız

A -
A +
 15 Temmuz, dört yıl önce FETÖ hain terör örgütünün kanlı darbe ve ülkeyi işgal girişiminin seneyi devriyesidir. Bu alçak işgal girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi yüce milletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve onun çağrısıyla anında meydanlara akmış ve tarihte eşi benzeri görülmedik bir kahramanlıkla tankların önüne çıkmıştır. Uçaklardan atılan bombalara, helikopterlerden yağan mermilere göğsünü siper etmiştir. Destanlaşan bir direnişle darbecileri şaşırtmış tüm dünyanın hayran kaldığı bir mücadele ile canını ortaya koymuş bu uğurda şehitler vermiştir. Başkomutanının önderliğinde yine tarihte ilk defa bir millet demokrasisi için meydanlarda nöbet tutmuştur.
Yani bu millet kendi birlik beraberliğine demokrasisine kendi Başbakanına, Meclisi'ne ve Cumhurbaşkanına sahip çıkmış bu uğurda can veren şehitlerini de bağrına basmıştır. Bu vesileyle 15 Temmuz’u anarken o kahramanları da unutmayalım... Hem 15 Temmuz destanında, hem Ayasofya’nın açılmasında asıl pay sahibi olanları anmamak gerçekten vefasızlık olur… Çünkü hiçbir şey kendi kendine olmadı. İhanetin bir hazırlık süreci olduğu gibi, hainlere karşı zafer elde etmenin de bir geçmişi, bir hazırlık süreci vardı. Yıllar önce birileri güzel dinimizi ortadan kaldırıp, değerlerimizi değersizleştirerek bu milleti köle yapmak için sinsice çalışırken, bu ülkenin münevver insanları boş durmuyordu. Zulmetin en ağır, karamsarlığın zirvede, karanlığın en zifiri olduğu dönemde o münevver insanlar, gelecek günler aydınlık olsun diye insan yetiştiriyordu. Dinimizi doğru kaynaktan genç dimağlara aktaran âlimler kitaplarıyla, her şeyin farkında olan şairler şiirleriyle, “Yalan söyleyen tarih utansın” diyen gerçek tarihçiler konferanslarıyla öyle tohumlar ektiler ki… İşte 15 Temmuz gecesi dik duran liderler, destan yazan mücahitler o emeklerin, o çabaların ürünüydü. Asla tesadüf değildi. Geçmişte o münevver insanlar “Ayasofya bir gün mutlaka açılacak” cümlesini beynimize, kalbimize nakşetmeseydi, bugün Ayasofya kolay kolay açılamazdı. Şimdi aynı kadrolar, güzel ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşımanın gayreti içinde. Allah cümlesinden razı olsun...            Hanefi Söztutan
        ŞİİR             15 TEMMUZ MARŞI   15 Temmuz gecesiydi, hava sıcaktı Bir ihanet kalkışması kalpleri yaktı Demokrasi darbe yemiş, şaşkındı millet Ya özgürlük bundan sonra yahut da zillet Başkomutan emir verdi: İnin meydana! Sahip çıkın al bayrağa, aziz vatana! Her ne ile meşgul ise hemen bıraktı Yedi-yetmiş bütün millet sokağa aktı Milyonların ayak sesi titretti yeri Elde bayrak, dilde tekbir, koştu ileri Yerden, gökten o hainler ölüm saçarken Nice yiğit şehit düştü bayrak açarken Namlulara, kurşunlara göğüs gererek Durdurdular alçakları canlar vererek Kimi yaşlı, kimisi genç, kadın kız kızan O gecenin kahramanı destanı yazan Demokrasi destanında şahitler biziz Bir ölünce bin dirilen şehitler biziz…                  HANEFİ SÖZTUTAN       UNUTULMAZ TARİHLER   15 TEMMUZ: 15 Temmuz 2016 yılında kalkışılan darbe teşebbüsünün amacı; meşru otoriteyi ortadan kaldırmak, devleti, hükûmeti ele geçirip yabancı güçlerin egemenliğine bırakmak, anayasayı değiştirmek, kaos, iç çatışma ile ülkeyi yönetilemez noktaya getirmekti. Türk milletinin darbeye zamanında bir bütün olarak karşı çıkması, milletin canı pahasına da olsa; uçak, helikopter ve tank ateşinin önüne geçmesi ve bazı askerî birliklerin ve polis teşkilatının ilk defa kararlı şekilde demokrasinin ve meşru otoritenin yanında durması darbeyi engelledi. Bu darbe teşebbüsünde 251 şehit, 2193 kişi gazi oldu. 15 Temmuz o günden sonra Demokrasi ve Millî Birlik Günü olarak kutlanmaya başlandı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.