Hüzün dolu odalar

A -
A +
 
Bugün yine hüzün ve hasret var... Belki de içimizde gece oluyor, başlıyor kafalar yorulmaya… Peki gençlik neden uyuyamıyor? Gece yiyip içmek güzel olduğundan mı? Yoksa altında farklı sebepler olduğu için mi? Gençlik kötüye gidiyor maalesef… Sorsanız ailelere hepsinden haberleri vardır. “Aile kavramı çok mu eskilerde kaldı?” diye düşünülmeye başlıyor biz gençler arasında. Neden yeni nesil isyan ediyor? Ben merak ediyorum siz de ediyor musunuz? Benim gibi mi düşünüyorsunuz? Bence düşünmelisiniz. Bir ebeveyn olarak kaç defa çocuğunu aldın karşına? Kaç defa omzunda ağlamasını izin verdin? Kız çocukları mesela gücünü kaybetmesine neden izin verdin? Ya erkek çocuğu? “Erkekler ağlamaz!” deyip de duygularını neden baskı altına aldın? Sizler değil miydiniz çocuğunuzun en ufak canı acısa dünyayı yakacak aileler? Sordunuz mu peki, canı acıyor mu? Geceleri rahat uyuyor mu?
Dertlerini, problemlerini başkasına anlatmasına neden izin veriyorsunuz? Sizler değil miydiniz “kimselere kendini anlatma sakın!” diye tembihleyen? Kaç defa en yakınlarımın gece ağlayarak uyuduklarına şahit oldum, peki neden çok mu uzak aileleri? Çok mu dertleri var ailelerinin, çocuklarına zaman ayıramayacak kadar? Diyorum ya çoğu kez şahit oldum içinde benim de olduğum duruma… Öyle çok dert ve sorun birikiyor ki… Kimi durumunu gizliyor kimi daha fedakâr oluyor ama ne kadar iyi oluyor ki, bir çocuktan kendi yaşıtından biriyle ilgilenip bakmasını istemek? Saçma ve yanlış bir tablo çıkıyor. Kendi yarasına ilaç sürmeyen çocuktan arkadaşına sürmesini beklemek gibi bir şey oluyor. Yani sözün özü şu ki gençler olarak uyuyamıyoruz…
Bunu okuduktan sonra bir akşam olsun gidip gençlerin odasına bir genç olarak tavsiyedir bu. “Neyin var? Seni dinlemek istiyorum” deyiverin mesela. O zaman göreceksiniz ki meğer sizin görmediğiniz ne çok derdi varmış ne çok dertle baş ediyormuş ve sonra o kadar günün uykusuzluğunu gözlerinde görün. Uyuyana kadar bekleyin ve üstünü örtüp çıkın. Sabah göreceksiniz gözlerindeki ışıltılıyı. Onları kurtarmaya siz ebeveynlerin eliyle başlayalım…
         Gamze Yavuz-Şanlıurfa/Birecik
 
 
ŞİİR
 
 
           Türkiye’m
 
Nasıl methedeyim güzelliğini
Bir eşin benzerin yoktur Türkiye’m.
Renkten renge dönen özelliğini
Bir eşin benzerin yoktur Türkiye’m.
 
Dört mevsimi bir arada yaşarsın
Irmak olur vadileri aşarsın
Süper güç olmaya her an koşarsın.
Bir eşin benzerin yoktur Türkiye’m.
 
Gören âşık olur ovalarına
Bahçelerde açan ayva narına
Erzurum’da palandöken karına
Bir eşin benzerin yoktur Türkiye’m.
 
Osmanlıdan bana bir yadigârsın
Ülkeler içinde bir tek sen varsın
Kendini bilene namussun arsın
Bir eşin benzerin yoktur Türkiye’m.
 
Sana yan bakana yazıklar olsun
Yüzüne gözüne topraklar dolsun
Tutmasın dizleri yollarda kalsın
Bir eşin benzerin yoktur Türkiye’m.
 
Hatipoğlu’m ne söyleyim ne deyim
Vatan aşkı ile her dem böyleyim
Gel uğruma öl der isen öleyim
Bir eşin benzerin yoktur Türkiye’m.
 
           Cumali Çevik-Niğde
 
 
 
UNUTULMAZ İSİMLER
 
REŞİD RAHMETİ ARAT: Türk dil bilgini, 1900 yılında, Kazan şehrinde doğan Reşid Rahmeti, eski Uygur dili sahasındaki çalışmalarıyla tanınır. Savaş sebebiyle ara verdiği lise tahsilini eğitimini 1921’de tamamladı. Bu arada dergi ve gazetelerde yazılar yazdı. Üniversite tahsilini Almanya’da bitirdikten sonra, Doğu Dilleri Okulunda Tatarca öğretmenliği yaptı. 1933’te doçent oldu. Aynı yıl İstanbul Edebiyat Fakültesinde Türk Dili profesörlüğüne tayin edildi (atandı).
İslâm Ansiklopedisi yazı kurulunda görev aldı. 1964 yılında İstanbul’da öldü. En büyük eseri Kutadgu Bilig baskısıdır. Yusuf Has Hacib’in bu eserinin 1947’de metnini, 1959’da da tercümesini yayınladı. Bundan başka, Edip Ahmed Yüknekî’nin Atabetü’l-Hakâyık adlı eserini yayınladı. Babür Şah'ın Vekâyi adlı eserini de dilimize çevirdi. Eski Türk Şiiri (1965) adlı eseri Türk Edebiyatı sahasında büyük bir kazançtır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.