Hâli pürmelalimiz...

A -
A +
 
Eyvah… Neydi o günlerimiz öyle… Hayat bize güzeldi… Şöyle evimizin önü, apartmanımızın yanı parklar bahçeler cıvıl cıvıldı… Sabah şöyle kalkıp nefesimizi ciğerimize çeke çeke parkta bahçede spor yapabilirken tembelliğimizden kahvaltı anına kadar yataktan kalkmakta zorlanıyorduk… Yolda karşılaştığımız kimselere gülümseyip hâl hatır sormakta bir el uzatıp tokalaşmakta zorlanıyorduk… Biz öyleydik ama karşımızdaki beyefendi hanımefendi de farklı değildi… Kimsemiz kimsemizi görmeye, konuşmaya, muhabbet etmeye değer görmüyorduk…
Hastaneye gidip doktor beğenmiyorduk, doktor da hasta beğenmiyordu. Okula gidip, öğretmen beğenmiyorduk, öğretmen de öğrenci beğenmiyordu... Çarşıya inip, esnaf beğenmiyorduk esnaf da, müşteri beğenmiyordu.
Velhasıl… Baba evladından memnun değildi, evlât babasından… Hanım kocasından memnun değildi, koca hanımından. Komşularımızdan memnun değildik. Akrabalarımızdan memnun değildik. Kimse, kimseyi beğenemiyordu. Ne misafirliğe gidenimiz vardı ne misafir kabul edenimiz… Bayramlarda kandillerde bile eş dost akraba ziyaretlerini tatillere tercih eder olmuştuk… Biz kimseye gitmiyorduk kimse de bize gelmiyordu… Ana babamıza bile bir mesaj ile yasak savıyorduk…
Ne oldu?.. Ne doktor kaldı ne hasta, hastaneye bile gidemiyoruz.  Ne öğretmen kaldı ne öğrenci, okula bile gidemiyoruz...
Ne esnaf kaldı ne müşteri, çarşıya bile inemiyoruz.                     
Ne komşu kaldı ne akraba, dışarıya bile çıkamıyoruz.
Kıymet bilmez ve şükretmez olduk.
Zaman, değerini bilmediklerimize kıymet verme zamanı.
Zaman, şükretme zamanı…
Zaman, muhasebe zamanı… Ölümlerimize sebep olan koronavirüsten ders çıkarma zamanı... Tövbe etmeden, aklımızı ve kalbimizi temizlemeden sadece ellerimizi yıkayıp bu beladan kurtulamayız. Başkalarından önce değişmesi gereken kendimiz olduğunu bilelim. Mümkün olduğunca evde kalalım, dua edelim, af dileyelim, tövbe edelim...
        Maksut Öztürk
 
 
 
ŞİİR
 
 
            BİLİR MİSİN?
 
Miladı bilen evlât mevlidi bilir misin?
Özüne dâvet etsek çağırsak gelir misin?
Gönülden coşkunca bir “Affet Rabbim” der misin?
Dalgalara yenilip, batıp vurmadan dibe!
 
Yavrum sen kendine gel, Noel onların olsun,
Kucaklaş tarihinle gönlün huzurla dolsun;
İmanlar tazelensin, bedenler şifa bulsun,
Bu kapı hiç kapanmaz, girip edelim tövbe…
 
Yiğidim, uyanık ol, yolun tuzakla dolu,
İmanını çalarlar, Rabbimin temiz kulu!
Sonsuz bir hayat gider, sakın kaptırma kolu!
Hani Hak’tan isterdin hep iyi bir mertebe!
 
Bizim kandillerimiz, bayramlarımız güzel,
İçimizi ısıtır tatları bize özel,
Kökümüzden koparsak sürükler götürür yel,
Kaynaşmamız, coşmamız ferahlık verir kalbe.
 
Hazreti Muhammed’dir, Şanlı Peygamberimiz;
Hakikati gösteren, O’dur son rehberimiz,
Kaybolur gideriz hâ, bak kalkıyor gemimiz,
Bitsin artık şu oyun, aç gözünü körebe!
 
Kişi kimi severse sevdikleriyle olur,
Kimlerle beraberse aynı havayı solur,
Kul hakkından çok korkan umulur ki kurtulur,
Helâl yoldan kazanır, haram girmezse cebe!
 
Rabbim, sevdiklerinden sen bizleri ayırma,
Günahkâr kullarınız, yüzlerimize vurma!
Hatamızı setreyle, kimselere duyurma!
Semtimize gelmesin, uzak dursun şâibe!
 
                          Ramazan Çetin
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
HÜMAYUN: Farsçadan dilimize geçmiş bir sıfattır. Birinci anlamı mübarek, kutlu, saadetli gibi anlamlara gelirken ikinci ve sık kullanılan anlamı Sultana ve padişaha ait olan anlamında sıfat olarak kullanılanıdır. Bu anlamda birçok kelimeyle bir araya gelip yeni anlamlarda kullanılmıştır. Örnek olarak;
Cülûs-i hümayun: Padişahın tahta çıkması”, “Saray-ı hümâyun: Padişah sarayı.” “Ordu-yı hümâyun: Osmanlı Devleti’nin ordusu.”, “Hazine-i hümâyun: Devlet hazinesi”, “Müze-yi hümâyun: Topkapı Sarayı müzesi.” “Tuğra-i hümâyun: Padişah tuğrası”, “Hattı hümayun: Padişahın bizzat yazdığı yazı”, “Otâğ-ı hümâyûn: Pâdisâh çadırı.”, “Divan-ı hümâyun: Halkın dert ve dileklerinin dinlendiği devlet işlerinin konuşulup görüşüldüğü padişah huzuru” gibi…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.