Günümüz insanı ve mutlu olmak -1-

A -
A +
Günümüz insanı mutlu değil... Günümüzde insanlar genelde mutsuz, stresli, günlük koşuşturmaların etkisinde son haddine kadar şişirilmiş, patlamaya hazır bir bomba gibi. İnsanlarımız genelde mutsuz, tahammülsüz, sabırsız, sıkıntı stres içinde. İşte böyle, sokakta böyle, evde böyle ve her yerde böyle…
İnsanlar arasında iletişim neredeyse yok… Birbirlerinin dertlerini paylaşmak yok… Sabır yok, sevgi yok, arkadaşlık yok, dostluk yok. Öyle bir hâle gelmişiz ki bir kimsenin senden menfaati yoksa selam bile vermiyor.
Burada önemli olan işin kolayına kaçıp bombanın fişini çekmek değil. Usulüne uygun davranmaktır. Aslında bu hiç de zor değildir. Yeter ki güzel bir yaklaşımla, samimi bir ilgiyle, güzel bir tebessümle ve de hepsinden önemlisi tatlı bir dille birbirimizle konuşabilelim.
Hepimiz insanız, hepimizin bir derdi var. Dertsiz insan hiç yoktur. Biz başımıza bir hâl bir sıkıntı gelince sadece kendimizi dertli sanırız. Oysa bir arkadaşımızı sabırla ve empati yaparak dinlediğimiz zaman belki de onun bizden daha büyük bir derdi olduğunu görürüz.
Günümüzde özellikle şehir hayatında günlük koşuşturma, zor hayat şartları, kalabalık ortamlar, trafik sıkışıklığı, iş yerinde sokakta ve bazen de evde yaşananlar insanı yoruyor strese sokuyor. Yine hepimiz çok iyi biliyoruz ki dertler sıkıntılar acılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler, mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır. Yeter ki evde, iş yerinde, sokakta nerede olursa olsun karşımızdaki insanla samimi, candan, içten, güler yüzlü bir iletişim kuralım, zaten gerisi gelir. Tanıştığımız karşılaştığımız kimselere soğuk ve resmî davranmayalım. Karşımızdaki insana güzel bir kelime söylemek bile tatlı bir sohbetin başlamasına vesile olabilir. Yeter ki karşımızdaki insana samimi bir şekilde yaklaşalım. Ona gülümserken gülümsememize içtenlik katalım, yapmacık olmasın. Hiç kimse yapmacık ve sahte bir gülümsemeden hoşlanmaz. Söylediklerinizi candan ve canlı söyleyin. Konuşmanıza samimiyet ve canlılık verin. Olaylara olumsuz yönlerinden değil iyi yönlerinden olumlu yönlerden bakın...
           Em. Sağ. Yazar. Aslan Torun
 
 
 
ŞİİR
 
 
              Diyorum
 
Can kuşum kafesten uçmadan önce,
Gelip de kapıyı çalsan diyorum.
Kış bitip de mevsim yaza dönünce,
Benim de kışımı alsan diyorum.
 
Gelirken yürüyüp parmak ucunda,
Bir beyaz lale olsun avucunda,
Birlikte bozulan "aşk orucu"nda,
Benimle hülyaya dalsan diyorum.
 
Ekmeği bölelim gel mutfağımda,
Ateşi kısıp da kavur yağımda,
Yavaşça eriyip de damağımda,
Buruk bir tat gibi kalsan diyorum.
 
Bunca yıl aradım kendimi sende,
Yılmadım yağmurda, karda, esende,
Cennetin köşkünde huri isen de,
Sensiz "kor ateşe" salsan diyorum.
 
Ansızın gelsen de bölünse uykum,
Kalbin bana olsa, ben sana mahkûm.
Herkes bellese de zehirli zakkum,
Sinan’ın dilinde balsan diyorum.
                      Mustafa Sinan
 
 
 
KISA KISA…
 
Zor...
 
Zordu hayat, yaşamak, düşünmek, sevmek, başarmak. Neden bu kadar zor peki? Ortak yönleri ne? Hepsi birbirini tamamlar aslında, başarmak için düşünmek lazım, düşünmek için yaşamak, yaşamak için sevmek, sevmek için yaşamak… Belki de hepsi ise hayatı oluşturur. İşte bu yüzden zordur hayat, her şey iç içedir çünkü karmaşık, birini yapamazsak zincirleme bir kazaya yol açarız, hayat böyle zorlaşır. Aslında kolaylaştırmanın da yolu yoktur, çünkü elbet bir yerde hata yaparız, hata yapmamak elde değildir. Hataları düzeltmek ise daha da zordur, kolay olan nedir peki? Kolay olan yoktur, asla olmadı, asla olmayacak, hayat gün geçtikçe zorlaşır, yüklerimiz artar, hafiflediğini zannedebiliriz, kolaylaştığını düşünebiliriz, ama hayır! Alışırız sadece, alışmak kötüdür, zordur, hayat kadar zordur...
Enes Babayiğit
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.