Aile içi şiddet

A -
A +
Ah anneciğim ve babacığım… Sizin evde birbirinize her bağırıp çağırmanız ömrümden ömür götürdü benim… Benim içime kapanıklığımı siz psikoloğa değil bana sorun anne…
Ben size doğrusunu söylerim…
Aile içi şiddet… Zor bir iş, Allah düşmanımın başına vermesin böyle bir illeti… Neyin kavgasını eder bu iki insan bilemem arkadaş?
Her Allah’ın günü vıdı vıdı, vıdı vıdı… Ne sabır yeter bu dırıltıyı dinlemeye ne kafa çeker…
Ah bir kere olsun susun da şu çayı tadında, adam gibi içelim… Bir gün olsun şu kahrolduğum evden, birbirimize “İyi günler” diyerek gidelim…
Var mıdır Allah’ım dünyada bizim gibi bir ev? Var mıdır kocasına iyi günler diyerek gönderen bir kadın… Akşam eve elinde gül ile gelen bir bey?
Yatıp kalkıp şükretsinler Allah’a… Dünyanın en zengin insanı onlar… Gerisi hayatı kendine zehreden ben deyim aptal, siz deyin zavallılar…
Bu kavgalar hepsi aile içi şiddet… Kadının kocasından veya kocanın kadınından işittiği söz değil sadece elbet…
Şiddete aslında ben anne karnındayken maruz kalmışım… Babamın hamile olan annemi azarlamaları, öfkeli bağırmaları; annemin ona karşı kendini savunmaları… Hiç yabancı gelmedi bana çocukken… Meğer ben anamın karnında o seslerle beslenmiş, anamın kucağında o şiddeti emmiş, şiddet tadında mamalarla beslenerek huysuz biri olmuşum…
Sonra annemin babama saydırmaları… Babamın ardından yaptığı bedduaları dırdırları bir tek ben dinlemişim kundaktan kucağa kadar…
Bu ev kavgasında, bu bağırış çağırış ortasında baskın olan elbette babamdı… Babam, kodum mu oturtan, lakin yumruğunu sıksa çökeleğin suyunu çıkartan, boğayı değil de evdeki kovayı deviren, lafı gerektiğinde eviren çeviren ve… Sadece anneme efelenen bir soğan erkeğiydi…
Hep kendini haklı görmekte, suçu hiç kabul etmemekte, üstüne yoktu güzeli çirkin etmekte…
Babamı gördükçe aklıma hep Şener Şen gelir… Hani, “Yaptım ama niye yaptım, hele bir sor?” derdi filmde…
Babam da öyle… Dövdüm ama niye dövdüm? Sanki haklı olsa dövmeye hakkı varmış gibi… Yahu insanın insanı dövmesi kadar yakışıksız ve utanç verici bir şey olabilir mi?
 
 
ŞİİR
 
 
             Türkiye’m
 
Yaylalarında ak koyunlar meleşir,
Bir neyzenin ezgisidir Türkiye’m,
Çayırında pehlivanlar güreşir,
Annelerin ninnisidir Türkiye’m.
 
Vatan için bayrak için ölürüz,
Dağlarında açan gonca sümbülüz,
Ezelden ebede Türkoğlu Türk’üz,
Beşeriyet incisidir Türkiye’m.
 
Nineler cefakâr dedeler derviş,
Vatan sevgisini kalbe işlemiş,
Ayağında çarık kefensiz ölmüş,
Yağız atın terkisidir Türkiye’m.
 
Erciyes’in zirvesinde kardelen,
Samsun'la Adana tek vücut yâren
Allaha hamd edip Rabbe şükreden,
İnsanların ülkesidir Türkiye’m.
 
 
Nebiyan Dağı'nda uçan üveyik,
Uludağ'da gezen yabani geyik,
Baharda yetişen turfanda erik,
Yeryüzünde cennet gibi Türkiye’m…
Nebiyan Dağı: Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde yer alan dağ
 
                     İbrahim Ormancı
 
 
 
 
KISA KISA
 
TEDBİR-TAKDİR
Genellikle kolayı seçen sorumluluktan kaçan her bireyin belli başarısızlıklar sonucunda “nasip kısmet” gibi kavramlara yöneldiğini duyarız. İnsanoğlu yaratılışı gereği bir amaca bağlı yaşar. Bunun için de çaba gösterir. Güzel olan her şeyde emek vardır. Çabasız bir yere varılmaz. Varılsa da kıymetli olmaz. Atalarımız "tedbir bizden takdir Allah'tan" demişlerdir. Bu hayatın her alanında böyledir. Başarı gayret ister. Sevgi emek ister. Sevdiğimiz ulaşmak istediğimiz emelleri elimiz cebimizde elde edemeyiz. Dişiyle tırnağıyla bir yerlere gelen insanlara bakın bir de piyango peşinde koşan talihlilere. Hangisi o para ile bir gelecek inşa edebilmiş hangisinin sonu iyi bitmiş? Alın teri olmadan kazanılan bir paranın değeri olmaz. İnsan ilişkilerinde de bu böyledir. Sevgi emek ister insan değer ister. Her zaman güzel sonuçlar alınmasa bile sonunda “ben elimden geleni yaptım” demek yastığa başını rahat koyabilmek önemli. İnsan emeğinin karşılığını alır.
Rabia Özen
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.