Çocuklarımız ve geleceğimiz

A -
A +
  Nasıl bir “gelecek” istiyorsak -aileler ve toplum olarak- çocuklarımızı o istikamette yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Çocuk eğitiminde olduğu gibi ailelerin geleceği adına da en çok dikkat edeceğimiz hususların başında helal beslenmek geliyor. Burada sadece helal kazançtan bahsetmiyoruz o zaten tartışılmaz; gıdaların muhteviyatından, sofraya gelene kadar hangi aşamalardan geçtiği içeriklerinin ne olduğu gibi konuların irdelenmesi hepimizin geleceği adına önem arz ediyor. Yine evde çocukların yanında konuşmalarımızdan seyrettiğimiz dizi ve filmlere, bir hadiseye gösterdiğimiz tepkiden, eve geldiğimizde verdiğimiz selama kadar çocuğu direkt etkileyecek hususlarda azami gayret etmek mecburiyetindeyiz. Midesini temiz gıdalarla doldurduğumuz yavrularımızın gönül dünyalarını, manevi dünyalarını da temiz şeylerle doldurmalıyız. Modern dünyanın bize yutturduğu kavramlardan biri de âdeta sınırsız bir şekilde kullanılan “özgürlük” kavramı, mevcut zaman diliminde çok istismar edilen ve o sebeple de birçok zararını özellikle de çocuklarımızın gördüğü bir kavram hâline geldi. Sadece çocuklar değil her fert için sınırsız bir özgürlüğün olamayacağını aslında hepimiz çok iyi biliyoruz. Maddi olarak ihtiyaçlarını karşıladığımız çocuklarımızın manevi ihtiyaçlarını da en doğru bir şekilde karşılamak mecburiyetindeyiz. Yani meşhur hikâyede olduğu gibi “vali” olsun diye uğraştığımız evladımızı aynı zamanda “adam” olarak da yetiştirmek durumundayız. Çocuk eğitimi, aslında sadece belli bir dönemi kapsayan bir süreç olarak görülecek bir durum değil, sabır ve azimle mücadele edilmesi gereken uzun bir süreç... Bugün olimpiyatlarda madalya alan sporcuları dinlediğimizde bir gerçeği ortaya koyuyorlar ve diyorlar ki: “Yıllarımızı verdik bu madalya için” yani sabrettik, gayret ettik mücadele ettik. Medeniyetimizde buna ne diyoruz: “Tedbir bizden takdir Allahtan.” Laboratuvarda ürettikleri ile insanlığı teslim alan bir zihniyet değil ürettikleri ile insanlığa asırlarca faydalı olacak işler yapacak gençler yetiştirmek mecburiyetindeyiz.       Ahmet Tunahan     ŞİİR                         GİDER   Ecel bir an gecikmez, vadesi dolan gider, Evlat gider, yâr gider, sanki candan can gider...   Beklenen bir emirdir genç de olsa, yaşlı da, Duramaz ki dünyada, o emri alan gider...   Herkesin bir derdi var, çekeceği çilesi, Mihnet dolu bu yerden çilesi dolan gider...   Eş-dost ve sevilenler bırakılır arkada, Gün gelir, devran döner, arkada kalan gider...   Dünya kimseye kalmaz, bey de olsa paşa da, Yürekleri titretip, korkular salan gider...   Neye yarar güzellik iffet olmazsa eğer? Binbir türlü işveyle gönüller çalan gider...   Her derdin ilacı var, bir tek ona yok çare, Nice buluşlar bulup çığırlar açan gider...   Ölümün ilk müjdesi doğmak değil midir ki? Yaşar bir müddet lâkin sonra her doğan gider...   Bir benzetiştir belki, şöyledir ki rivayet; Şu dünya semasından yıldızı kayan gider...                               Fatma Macit     ENTERESAN BİLGİLER   CÖNK: Cönk, Türk halk edebiyatında saz şairlerinin, kendilerinin veya başkalarının şiirlerini derledikleri, (alttan yukarıya) uzunlamasına açılan, çoğunlukla deri kaplı defter. Antolojiye benzeyen bu defterlere halk dilinde sığırdili, ya da danadili de denmektedir. Türkçede 15. yüzyıldan beri kullanılmakta olan cönk sözcüğünün kökeni hakkında farklı düşünceler öne sürülmüş olsa da bugün Türkçede farklı iki kökenden geldiği düşünülen iki farklı cönk sözcüğü vardır. Türkçe kökenli cönk sözcüğü, halk edebiyatına dair bir terimdir. Malezya dili kökenli cönk sözcüğü ise büyük yelkenli gemi manasındadır. Cönkler genellikle Arap harfleriyle yazılmıştır. Genellikle besmele ile başlar ve temmet (tamamlandı) ibaresiyle biter. Cönkler çoğunlukla anonim mahiyettedir, yani yazarlarını bilinmemektedir. Her ne kadar cönklerde genel anlamda saz şairlerinin şiirleri yer alsa da, salt saz şairlerince yazılmış şiirlere yer verildiğini söylemek doğru olmaz. Çok sık olmasa da divan şairlerine ait şiirleri de ihtiva ederler. [Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.