Duyudan Duyguya: Öğretim-Eğitim

A -
A +
ÖĞRETİM DEĞİRMEN, EĞİTİM FIRINDIR. Yeni öğretim sistemi tartışılırken, neşeli dakikalar: 5D, bir vakitler, sınıfta kaynıyor, İsim, sıfat, zarfla yarını tanıyor. Atarlı çocuklar, her biri bir yerde, Merhaba, diyerek bize el sallıyor!
           ***
BEYİN, ''DUYULARLA TANIMA YERİ'':
Gözün, bakarak tanıma gücü %83, Kulağın, işiterek/dinleyerek tanıma gücü %11, Parmağın, dokunarak tanıma gücü %3,5, Burnun, koklayarak tanıma gücü %1,5, Dilin, tadarak tanıma gücü %1... Beynimiz, duyu organları vasıtasıyla sadece tanır ve bu tanıdıklarını ''bilgi'' olarak depolar. ''Kültürlü adam'' oluruz.
           ***
KALP, ''DUYGULARLA ANLAMA YERİ'':
Beyinle bakışı, kalp anlarsa ''kalpten görme duygusu'' kazanılır. Beyinle işitmeyi, kalp anlarsa ''kalpten duyma duygusu'' kazanılır. Beyinle dokunuşu, kalp anlarsa ''kalpten hissetme duygusu'' kazanılır. Beyinle koklayışı, kalp anlarsa ''kalpten haz alma duygusu'' kazanılır.
Beyinle tadışı/konuşmayı, kalp anlarsa ''kalpten lezzet/keyif alma duygusu'' kazanılır.
Kalbimiz, ''iyilik ve sevgi duyguları, mesajları''nın merkezidir. Kalbimizle anlama yeteneğimizi bu ''iyi duygular''la geliştirirsek, pek çok ''kötü huy''u kalpten atarız. Böylece, ''iyi insan, adam gibi adam, hanımefendi'' oluruz.
Ancak, günümüzde şöyle bir problemle karşılaşırız: ''Duygu''yu es geçen-pas geçen ''yapay zekâ'' teknolojisi ile bilhassa ''kalpten görebilme, duyabilme ve hissedebilme'' duyguları o derece köreltilmektedir ki ''insani duygular''ımız olan ''şefkat, merhamet, yardım vs.''yi yitirmekteyiz.
           ***
''ÖĞRETİM'' İŞİ, ''EĞİTİM'' ZEVKİ:
İşte bu doğrultuda denebilir ki: "Öğretim", beyindeki ''duyular''la hayatı takip edebilme-tanıma-kavrama-algılama-bilme zanatı-işi; "eğitim" ise beyindeki duyuları kalple takip edip hayatı ''sevgi ve iyilik duyguları''-mesajları üzerinden kurgulayarak, anlayarak keyifle yaşayabilme-saadete erebilme sanatı-zevkidir. ''Duyular''ımızı, ''sevgi ve iyi duygular'' istikametinde kullanabilme umuduyla mutluluklar dileriz!
             Rıdvan Üzel-Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Uzmanı
 
 
ŞİİR
 
                OLMA
 
Gel gardaş bu sana güzel bir çağrı,
Vurucu kırıcı yıkıcı olma.
Kırma gönülleri kalpleri kırma,
Canlıların canını sıkıcı olma.
 
Sakin ol sükûnet hoştur daima.
Allah'ın yolunda koştur daima.
Şeytanın süsleri boştur daima.
Gönülleri fethet kırıcı olma.
 
Aza kanaat getir çoğa da şükret.
Musibetlere karşı dua et sabret.
Sana yanlış yapanı yine de affet.
Garibandan hesap sorucu olma.
 
Senede otuz gün orucunu tut.
Sana borcu olanın borcunu unut.
Günde beş sefer kıbleyi yön tut.
Namazla hayat bul uçucu olma.
 
Süleyman Usta’yım çağrım nefsime,
Bu şiiri okuyan kardeşlerime,
Selam olsun size mümin gençlere,
İbadetten asla kaçıcı olma.
 
          Süleyman Usta-Espiye Giresun
 
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
FAKÎH: Arapça sıfat kökenli Fıkıh kökeninden gelir. Çoğulu fukahâ’dır. 1. Fıkıh (din) ilminin üstadı.
FAİZ: Arapça isim kökenli fevz kelimesinden gelmektedir. Çoğulu fevâiz’dir. 1. Ödünç verilen paraya karşı alınan kâr. Nema, ribâ. 2. Bolluk, çokluk, taşkınlık. 3; s. Feyezan eden, taşan anlamlarındadır.
EZEL: Arapça isimdir. Başlangıcı olmayan geçmiş zaman, öncesizlik [zıddı "ebed"dir].
ENSÂR: Arapça isim kökenli nâsır kelimesinin çoğuludur. Yardımcılar, muavinler, müdafiler, koruyucular anlamındadır.
ENDAM: Farsça isimdir. Vücut, beden, insanın azası, biçim; boy, boy bos; cisim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.