Kendini keşfetmenin tadına varmak

A -
A +
  Sevgili dostum… Meraklanma… Kulakları sağır eden binlerce yankının, birbirine baskın çıktığı gibi beynini uğuldatan sıkıntılar ve sorunlar yumağından, ipini kurtarıp mutluluk hırkanı örebilmek için kendinin farkına varmalısın. İşte bu çabanın adıdır psikoloji… Bu çabada sana yardımcı olana da psikolog diyorlar… Psikoloji bir bakıma nedir biliyor musun? İnsanın kendisini… Kendi konumunu… Kendi gücünü… Kendi imkânını… Olması ve durması gerektiği gerçek durumu… İçinde bulunduğu reel konumu bilmesidir… Bu gerçeğe göre hareket etmesidir… Bu iradeyi gösterebilme gücüdür… Diğer bir söylemle evdeki hesabını çarşıya uyar hâle getirebilmesidir… Böylece mutluluğa perde olan “pişmanlık”, “üzüntü”, “yanılmışlık”, “endişe”, “kaygı”, “öfke” gibi duygulara kapılmamasıdır… Yaptığı yanlışı fark ettiğinde bir daha yapmamayı başarabilmesidir. Yanlış sebebiyle karşıdakinden özür dileyebilme samimiyetini ve erdemini gösterebilmesidir. Ama bir daha aynı yanlışı yaparak hataya düşmemek gerektiğini de bilebilmesi bu iradeyi gösterebilmesidir. Sonuçta ya olduğu gibi görünüp ya da göründüğü gibi olmayı başarmasıdır. Sahi Hazreti Mevlâna da insana özünde bunu öğütlemiyor muydu? “Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol!..” Yaşasın… Demek ki doğru yoldasın dostum… İşte hayat karşında… Öğrendiklerin senin için birer altın anahtar olacak… Bu anahtarla hem kendi iç dünyana ulaşacaksın. Hem isteğine istediğin kadar iç dünyanı açıp gösterebilecek ve sevincini paylaşacaksın. İstemediğin zaman dertlerini de kederlerini de sevinç ve mutluluklarını da kendine saklayabilecek veya paylaşabileceksin… Böyle bir hayat düzenine kavuştuğunda çözemeyeceğini sandığın nice düğümleri çözecek ve öz güven kazanacaksın. Nice karanlıkta kalmış duygu dehlizleri aydınlanacak o süper beyninde… O kendin bile çözemediğin merak edip de boğulma korkusuyla şimdiye dek içine dalamadığın nice fizik ötesi duygu ve düşünce okyanusuna, bundan sonra rahatça dalıp o deryadan inci mercan toplayacaksın. Yani… Kendini keşfetmenin inanılmaz zevkini tadacaksın… Biraz kendine güven, biraz kendine değer ver… Hepsi bu…           Uzm. Psikolog Erdinç Üstündağ     ŞİİR                        Adam değilsin!   Yiğit olan kişi sözünde durur Sözünde durmazsan adam değilsin. Kızgınlık anında sakin olmayıp Öfkeni kırmazsan adam değilsin.   Dilinde sözcüğün keskin ok ise, Dertliler içinde derdin yok ise, Komşular aç iken karnın tok ise, Açları görmezsen adam değilsin.   Yanında olmazsan çocuklarının, Elinden tutmazsan küçüklerinin, Sokakta yürürken büyüklerinin, Hatrını sormazsan adam değilsin.   Çiğnersen yerdeki börtü böceği, Dosdoğru tutmazsan elde ölçeği, Yemyeşil dağlarda pembe çiçeği, Aşk ile dermezsen adam değilsin.   Kadir Fidan der ki kısılsa sesin, Kalır kursağında bütün hevesin, Teninden çıkmadan o son nefesin, Nefsini yormazsan adam değilsin.            Kadir Fidan-"Dağların Şairi"     TARİHTEN BİR YAPRAK   KOCA YUSUF: 1856 yılında Samsun’da doğan Koca Yusuf, 16 yaşında başladığı güreş hayatında vefatına kadar sırtı hiç yere gelmeyen ve Cihan Pehlivanı unvanı alan güreşçimizdi. 1898 yılında Fransa’dan sonra ABD’ye giderek çeşitli güreşçilerle dünya şampiyonluğu için yaptığı müsabakaların hepsini kazandı. Yurda dönmek için New York’tan La Bourgogne isimli Fransız yolcu gemisine bindi. Gemide 731 yolcu ve 104 mürettebat vardı. Sisli bir havada yoluna devam ederken, 4 Temmuzda Cromartyshire isimli bir İngiliz yelkenli ile çarpışan gemide yolculardan 670’i öldü. 61 yolcu kurtuldu. Çarpışmada denize düşen Koca Yusuf, sandallara binmek isteyen yolcuları vicdansız gemi personelinin denize attığı kadın ve çocukları kurtarıp sandallara tekrar koyarak kurtarmaya çalışıyordu. Bu arada, sandalda bulunan gemi personeli, Koca Yusuf’un bu kahramanlık ve şefkatli hareketini önlemek için sivri ve keskin gemici kancaları ile onun ellerini parçalıyorlar ve kafasına kürekler indiriyorlardı. Başı ve elleri kanlar içinde kalan güreşçimiz son bir gayretle ilerideki Grecian gemisine kadar yüzmeyi denedi. Ama aşırı kan kaybından hayatını kaybetti.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.