Mutluluğu tanımlamak...

A -
A +
Öncelikle sizin için mutluluğun tanımı nedir? Mutluluğun tanımı her kişi için farklılık gösterir. Mutluluğun tanımını yaparken gündelik hayatımızda bizleri neler mutlu ediyor? Her insan için mutluluk farklılık gösterir. Parayla, şöhretle, gösterişle mi mutlu oluyoruz? Yoksa sağlıklı vücut, berrak düşünceyle mi? Gelin hep birlikte hayatımıza ufak dokunuşlarla, mutlu olmayı aralayalım... Mutlu olmak için öncelikle hayatımızda yaşayışımızı olumsuz yönden kısıtlayan düşünce ve davranışlarımızı değiştirerek başlayalım. Mutlu olmak için hayatımızda vazgeçmeniz gereken bazı alışkanlıkları sıralamak istersek… Size iyi gelmeyen insanlarla takılmak… Hedefe odaklanıp çalışmanın keyfini çıkarmamak… Parayı araç olarak değil amaç olarak görmek… Sahip olduklarınızı unutup tamamıyla sahip olmak istediklerinize odaklanmak… Kendinizi sürekli başkaları ile kıyaslamak… Kin tutmak… Gelecek planlarınız konusunda endişelenmek… Sürekli stres altında yaşamak… Her şeyi tek başına halletmeye çalışmak… Her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlamak… Sürekli hayatınızdan yakınmak… Hayallerinizi kısıtlamak… Mutluluğu hayatımızda kalıcı hâle getirmek için pozitif yönden bize iyi gelen alışkanlık ve düşüncelerimize yön verelim. Mutlu olmak için hayatımızdan yapmamız gereken bazı düşünce ve davranışlar için şöyle diyebiliriz: Sosyal bağlarınızı kuvvetlendirin, yeni arkadaşlar edinin. Harcayacak paranız varsa eşyaya değil deneyime yatırın. Mesela tatile gidin, kursa katılın, dil öğrenin. Özgür olun. Bir birey olup kendi hedeflerinizi kovalayın. Güven duyun. Çevrenizde güveneceğiniz ve size güvenen insanlar olsun. Doğada olun. Araştırmalar, insanın doğada zaman geçirdiğinde tahmin ettiklerinden çok daha mutlu olduklarını gösteriyor. Evinizde bitki beslemek bile buna dâhil. Geçmişe takılıp kalmayın. Bulunduğunuz anı en iyi şekilde değerlendirerek geleceğinize yön verin. Üretken olmayı, araştırmayı sevin.        Tuğba Özönal     ŞİİR                  Toprak   Sen de gideceksin öbür tarafa, Üstü varsa altı da var toprağın. Ders çıkar sözümü, kaldırma rafa, Üstü varsa altı da var toprağın.   Helali bilmezsin haram bilmezsin, Okkayla götürür gram bilmezsin. Sonun hazin olur dram bilmezsin, Üstü varsa altı da var toprağın.   Hilenin hurdanın affı yok affı, Şimdiden önlem al yapma hiç gafı Birazcık da düşün öbür tarafı, Üstü varsa altı da var toprağın.   Gittiğin yanlıştan çabuk dön çabuk, Doğru yol var iken gitme hiç yamuk. Seni musallaya koyarlar çocuk, Üstü varsa altı da var toprağın.   Nöbetçi Şair’den dinle izanı, Doğru bir şekilde getir hizanı. Düşün ahretteki hassas mizanı, Üstü varsa altı da var toprağın              Nöbetçi Şair (Şahin Ertürk)         TARİHTEN BİR YAPRAK   ORUÇ REİS'İN ESİRLİĞİ: Oruç Reis gençliğinde gemiciliği ve deniz ticaretini en iyi şekilde öğrendi. Zekâsı, çalışkanlığı ve cesareti ile kısa zamanda gemiler sahibi bir denizci oldu. Suriye, Mısır, İskenderiye, Lübnan’da bir şehir olan Trablusşam’a mal götürüyor, satın aldığı malları da Anadolu’ya getirip ticaret yapıyordu... Bir seferinde Trablus’a gitmek üzere küçük kardeşi İlyas ile Midilli adasından hareket ettiler. Yolda Rodos Şövalyelerinin savaş gemileri ile karşılaştılar. Aralarında çıkan bir deniz savaşı neticesinde kardeşi İlyas şehit oldu. Esir düşen Oruç Reis ise zincirle bağlanıp Rodos adasına götürüldü. Bu acı haberi Midilli adasındaki kardeşi Hızır işitince çok üzüldü. Esir düşen ağabeyi Oruç Reis’i kurtarma çareleri aramaya başladı. Oruç Reis’in zor ve sıkıntılı şartlar altında üç sene kadar esir kaldığı rivayet edilmiştir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.