Cahiller her şeyi bilir!

A -
A +
Bir insanın medenilik seviyesi, kültürü, beyinsel kapasitesi yazılarına, konuşmasına, giyimine, tüketim alışkanlıklarına, iş yapma kalitesi ve evine bakarak anlaşılabilir. Cahillik diploma sayısı ile ilintili değildir. Bir insanın hiç diploması olmasa bile kültürü, buluşu, eseri olabilir. 21. yüzyılda kitaba, makaleye, filme, kültüre, sanata, estetiğe ulaşmak inanılmaz seviyede kolaylaşmış ve ucuzlamıştır.
İnternet sayesinde dağ başındaki köyünüzden dünyanın en iyi üniversitelerinin kitaplarına, kütüphanelerine, ders videolarına, makalelerine ulaşabilirsiniz. Birçok web sitesinde yüz binlerce kitap bedelsiz olarak sunuluyor artık.
İnsan öğrenmek, gelişmek isterse binlerce kitaba, kaynağa, makaleye her an ulaşabilir. Video yayınlayan siteler aracılığıyla da birçok konuda ilerlemek olası hâle gelmiştir.
Kendimden örnek vereyim. Lise ve üniversitede elektrik okudum. 21 yaşında öğretmenliğe başladım. 1996 yılından beri internetin nimetlerinden yararlanarak elektronik, bilgisayar, kodlama, yazılım dilleri, mekatronik hakkında epey bilgi sahibi oldum. Bu bilgiler yayılsın diye amatörce kitaplar yazarak topluma sundum.
Türkiye’de 1.200.000 civarında öğretmen, 175.000 civarında akademisyen var. Bunların binde 1’i bile kitap, makale, buluş, patent peşinde değil. Eğitimci kitlenin büyük bölümü miskin olunca toplum da bilgi havuzuna girmiyor. 
1985 yılından beri aklımın erdiği konularda köşe yazıları, makaleler hazırlayıp basılı ya da sanal mecralara yolluyorum. Bu işi sosyal sorumluluk faaliyeti olarak görüyorum. Yüzlerce mecrada yazılarım yayınlandı. Hiçbirinden telif hakkı almadım. 
Yayınlanan yazılarımla ilgili eleştiri ya da övgü içerikli e-Postalar, SMS’ler, mektuplar alıyorum. Bunlar yeni pencereler açıyor, yol gösteriyor. Hiçbir konuda yeterli bilgisi olmayan, okuduğu metni anlamayan yüzde 40’lık kitle her zaman hakaret ederek sindirmeye çalışıyor. 
Onlara hep şunu söylüyorum: Bilgi güçtür. Bilgili insanları asla mağlup edemezsiniz!..
        Ali Özdemir
 
 
 
 
ŞİİR
 
    SÖĞÜT GÖLGESİNDE
 
Bir iki çay derken dördü bitirdik,
Söğüt gölgesinde dinleniyoruz.
Muhabbete sanat neşe getirdik,
Söğüt gölgesinde dinleniyoruz.
 
Aydın abi ayran, çayı getirdi,
Mustafa, Abdullah, suyu bitirdi.
Kadir hoca derdi gamı yitirdi,
Söğüt gölgesinde dinleniyoruz.
 
Enflasyonu zammı bile takmadık,
Hiç surat asmadık hiç kaş yıkmadık.
Çok relakstık, canımızı sıkmadık,
Söğüt gölgesinde dinleniyoruz.
 
Nöbetçi der; sanmayın ki dövündük,
Üç kafadar mutlu olduk sevindik.
Tüm dostlukla dostluklarla övündük,
Söğüt gölgesinde dinleniyoruz...
 
        "Nöbetçi Şair"-Şahin Ertürk
 
 
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
TENVİR: 1. Aydınlatma. 2. (mecaz) Bilgi verme, aydınlatma.
TALTİF: 1. İyilik ederek gönül alma. 2. Birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirme.
TEMAYÜZ: Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme.
BASİRETSİZ: Gerçekleri görebilmekten uzak, ileri ve uzak görüşlü olmayan.
AKAMET: 1. Kısırlık, verimsizlik. 2. (mecaz) Başarısızlık, sonuçsuzluk:
TEFERRUAT: Ayrıntı, detay. Bir şeyin bütün incelikleri, ayrıntıları.
MUTEBER: 1. Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçer. 2. İnanılır, güvenilir. 3. Değerli. 4. (hukuk) Geçerli.
PERÇEM: 1. Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı. 2. Yele, at perçemi. 3. Kâkül.
EFKÂR: 1. Düşünceler, fikirler. 2. teklifsiz konuşmada tasa, kaygı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.