Neyin peşindeyiz?

A -
A +
Allahü teâlâ tarihin belli dönemlerinde Müslümanları niçin muzaffer kıldı? Bu sorunun cevabı bizim hayatımızdaki yerimizi tayin edecektir. Tabii bu cevaba kendimizi muhatap görmemiz dâhilinde. Aksi durumda, bir mana ifade etmeden yaşanmış ömürden başka bir şeyden bahsetmek mümkün değildir. Ve bu ömrün sahibinin hesap günündeki hâli, oldukça zor olacaktır. İslamiyet her daim zirvededir lakin Müslümanlar olarak belli dönemlerde bir zirve durumu yaşamaları söz konusu olmuştur. Bu dönemlerdeki hareket tarzını belirleyen ana omurga ise din-i İslam'ı bir adım öteye taşıma gayretidir. Bu gaye ile yatıp kalkmak, buna gayret göstermek, bu uğurda çalışmalar yapmak kişiyi zirveye taşımıştır. Çünkü hedefe ulaşmak için hem bu gayret gereklidir hem de lisan-ı hâl ile örnek mümin olmak gereklidir. Neticede herkes aynı doğrultuda olunca her işte birlik beraberlik, iyilik ve zafer ortaya çıkmıştır. Günümüzdeki duruma bakarsak ne kaynağı Allahü teâlânın rızasını kazanmak olan bir hedef vardır ne de bu doğrultuda bir düşünce. Genelde hedeflerde daha çok para, daha çok konfor, daha yüksek makam daha çok güç ve ego vardır. Bu duyguların aşırısı kişiyi insani duygulardan uzaklaştırıp sapkın olmaya yöneltir. Böylesi toplumlarda suç işleme oranları daha yüksektir. Bu tür kimseler genellikle modern hayata kavuşma ve bu hayatı yaşama üzerine bir endişe ile günü ve hatta ömrü bitirmektedir. Bu durum her günün bir öncekinden daha kötüye gitmesine sebeptir. Bu durumu bizden önceki mutasavvıflar zaten bildirmiş ve biz de buna şahitlik ediyoruz. Her geçen gün bu imtihan daha da zorlaşacak gibi gözüküyor. Elimizde tek bir reçete var. O da Ehl-i sünnet İslam âlimlerinin bizlere bıraktığı kıymetli eserlerdir. Bunlardan bir tanesi de Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabıdır. Bu kitabı okuyup öğrenmek ve hayatımıza uygulamak iyilerle beraber olmak ve iyiliği çoğaltmak... Ve bir de hayatın tüm hengâmesine rağmen hiç aksatmadan her günün sonunda hayatımızın muhasebesini yapmak…             Fatih Toprak (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni)       ŞİİR           NASİHAT   Her şey kayda alınıyor, Bir gün hesap vereceksin. Aklanmıyor saklanmıyor, Bir gün hesap vereceksin.   Malı nerden nasıl buldun? Müşterini neden soydun, Nefsine sen niye uydun, Bir gün hesap vereceksin.   Topladığın haramlardan, İşlediğin günahlardan, Söylediğin yalanlardan, Bir gün hesap vereceksin   Nöbetçi der, bu dünyada, Dürüst temiz vicdanlarda, Yüce Allah huzurunda, Bir gün hesap vereceksin.       Nöbetçi Şair (Şahin Ertürk)         ENTERESAN BİLGİLER   AĞAÇ VE ORMAN: Ormanlar yazın ısıyı 5 ila 8 derece düşürür, kışın 1 ila 3 derece yükseltir. Nemi sabit tutar. Bir hektar ladin ormanı 32, kayın ormanı 68, çam ormanı 40 ton toz emer. 100 yaşındaki bir kayın ağacı saatte 1,5 kg oksijen üretip, 40 kişinin çıkardığı karbondioksiti yok eder ve yılda 30.000 litre su çekerek erozyonu önler. Akdeniz’e her yıl, 650 bin ton petrol, 120 bin ton yağ, 60 bin ton deterjan, 100 bin ton cıva, 38 bin ton kurşun, 21 bin ton çinko, 320 bin ton fosfor ve 800 bin ton azot akıtılıyor. Denize atılan kâğıt 3 hafta, teneke 100 yıl, plastik 400 yıl yok olmadan dayanabilmektedir. 3,7 litre benzin 3 milyon litre içme suyunu kirletebilmektedir. 1 ton kâğıt için;  60 ağaç, 3 000 kW enerji, 60 000 litre su ve 400 kg fueloil kullanılıyor.   Neyin peşindeyiz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.