Ne yani, Kılıçdaroğlu’nun suç işleme özgürlüğü mü var?

A -
A +
MİT tırı baskını, bu ülkenin gördüğü en açık, en büyük ihanetlerden biri. Tıpkı 15 Temmuz gibi… Tevil götüren, ‘acaba’ dedirten hiçbir yanı yok. Kendi topraklarımız üzerinde bunu yapabilen, olsa olsa düşmanımızdır. *** O günlere gidelim… Neydi yapılmak istenen? ‘Türkiye terör örgütlerine yardım ediyor’ algısı oluşturmak… Amaç neydi? Türkiye’nin muhaliflere, özellikle de Türkmen Dağı bölgesine silah yardımını engellemek… Böylece, sınırımızda oluşacak PKK devletine Türkiye’nin ayak bağı olmasının önüne geçmek… Hepsini yaşayarak görmedik mi? Türkmen Dağı’nda soydaşlarımız yeterli silahları olmadığı için katledilmediler mi? *** Projeye önce “El-Kaide’ye silah veriyor” yalanıyla başladılar… Sonra “DEAŞ’a yardım”a çevirdiler… ABD, İngiliz ve Alman medyasının sıkça bu iddiayı tekrarlaması, projenin sahibini zaten ele veriyordu. Bu yalana içeride kim destek oluyordu? FETÖ, PKK, HDP ve hepsinden acısı, Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP… Ne hazin!.. Cumhuriyet’in kurucusu olmakla övünen parti, Türkiye’ye açıkça ilan edilmiş savaşta, karşı cephedeydi... *** İktidar, 17/25 Aralık darbe girişimi sonrası, hangi görüşten olursa olsun, vatansever bütün tarafları FETÖ, PKK gibi hainlere karşı ortak cephe oluşturmaya çağırdı. Kumpas davalarına dönüştürülen Ergenekon ve Balyoz’u rafa kaldırdı, millî birliği sağlamaya çalıştı. “Bu ikinci istiklal mücadelemizdir” dedi… FETÖ mağduru ulusalcı-Kemalist kanat, ‘millî’ çizgide yerini aldı. Öncesinde ulusalcılarla aynı safta görünen CHP’nin, daha doğrusu Baykal’a kumpas kasetiyle iş başına gelen yeni CHP yönetiminin gerçek yüzü ise bu süreçte ortaya çıktı. Fetullahçı düşmanı diye bildiğimiz koca parti, FETÖ’nün, PKK’nın safına kaydı. Hem de var gücüyle… *** Oysa, “Bu terör örgütlerini önce temizleyelim, sonra da iktidardan bunun hesabını soralım” diyebilirdi. Yapmadı… Hadi, 17/25 Aralık için siyasi amaçlarla hükûmete destek vermedi, diyelim… Ama FETÖ’cülerin anlık olarak Twitter’dan paylaştığı MİT tırı ihanetine, iki ay sonra internetten servis edilen Dışişleri Bakanlığındaki gizli toplantının ses kaydına niye dört kolla sarıldı? *** Türkiye’ye karşı ABD’nin açık operasyonu, Gezi ile başlamıştı… Kılıçdaroğlu ve ekibi, hangi badirede devletinin ve milletinin yanında yer aldı? Cevap; hiçbiri…
15 Temmuz gibi FETÖ’nün su yüzüne çıktığı darbe sürecinde bile, Pensilvanya’nın ‘kontrollü’ yalanına sarıldı.
Ne yani, Kılıçdaroğlu’nun suç işleme özgürlüğü mü var?
*** “Bıldır yediğin hurmalar” diye başlayan veciz bir söz var… CHP Genel Başkanı da oraya geldi… ABD’nin PKK’ya yaptığı yüzlerce tır silah yardımına bugüne dek tek kelime etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu, kendi ülkesinin istihbarat kurumuna yönelik saldırıya aylarca sahip çıktı. Sık sık ABD, Almanya, İngiltere büyükelçileri ile görüşüp, onların medyasına Türkiye’yi şikâyet etmekten geri durmadı. FETÖ’nün servis ettiği MİT tırı fotoğrafları Cumhuriyet’te yayınlanmadan 15 gün önce de, ekibiyle birlikte FETÖ’cüleri ziyaretteydi… Bu görüşmeden sonra, en yakın adamlarından Enis Berberoğlu’nun görüntüyü Cumhuriyet’e servis etmesi, bilgisi dışında olabilir miydi? Hele hele, Cumhuriyet'e servisten bir hafta önce Hürriyet’e verdiği söyleşide “Kamyonlardaki kasaların nasıl açıldığının, bombaların görüntüleri var. Ben de seyrettim…” demişken… *** Görünen o ki, bu kaset sevdası, Kılıçdaroğlu’nun başını yakacak… Kendisini CHP’de baş köşeye oturtan kasetle ilgili suçu Erdoğan’a yıkmaya çalışırken de FETÖ servisi görüntüyü “İzledim” demiş, ağzıyla kendini ele vermişti. Devirdiği çamı fark edince “Getiren kişiler maskelilerdi, yüzlerini görmedim”“Kim getirdi, hatırlamıyorum” gibi kıvırma çabaları fayda etmedi. Ama onca baskıya rağmen, ne izlediği bu kasete, ne de MİT tırı kasetine cevap verebildi. Yaptığı tek şey; hakkındaki şaibeleri bastırmak için çıktığı ‘adalet’ yürüyüşü oldu. Daha, karanlık o kadar nokta var ki… Evet, adalet lazım, adalet…   ***** Ne yani, Kılıçdaroğlu’nun suç işleme özgürlüğü mü var?Bugün 17 Ağustos…   Marmara’yı yıkan 7,4’lük deprem felaketinin 18. yıl dönümü… Can kaybı, 18 bin… Yaralı sayısı 24 bin… Bunların 505’i sakat kaldı… 285 bin ev, 43 bin iş yeri yıkıldı. *** Peşinden 7,2’lik 12 Kasım Düzce depremi oldu. 710 ölü, 2.679 yaralı vardı… *** Bugün 7,0 üzeri yeni bir deprem olursa… Daha önce yazmıştım, yine hatırlatayım. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki açıkladı; “Marmara’da 5 kırık fay tehlike olarak bekliyor. 2030’a kadar gerçekleşmesi, 7,0’nin üzerinde olması bekleniyor.İstanbul’u vurursa en az 600 bin konut yıkılır,
En az 10 bin can kaybı,
18 milyar TL zarar olur.”
*** Rakamı gerçekçi bulmadım. 17 Ağustos’ta 285 bin binada 18 bin kişi ölmüşse, En az 600 bin konutu yıkacak depremde, Allah muhafaza… Hani ders alacaktık? Unutmayacaktık, unutturmayacaktık!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.