Diyelim ki Erdoğan kandırıldı... Peki ya siz?

A -
A +
Son zamanların moda muhalefeti ‘kandırıldık’ üzerine…
Cumhurbaşkanı öz eleştiri yapıyor ya…
-Aslında uğradığı ihanetleri anlatıyor-
Bunlar da akıllarınca oradan vuruyor.
İşin trajikomik tarafı şu ki;
En çok da Erdoğan’a ihanet edenler veya kendi karanlık yüzlerini izaha muhtaç olanların sesi çıkıyor…
                   ***
Gelin şu ‘kandırılma’ işini baştan alalım…
İlk kim kandırdı Erdoğan’ı?
Dost, kardeş bilip, partisine aldığı Erkan Mumcu ve Abdüllatif Şener…
Peki, ülkesi, milleti ve partisi için doğru yerde duran kimdi?
Davasını kim sattı?
Kandıranlar mı suçluydu, kandırılan mı?
Bunun cevabını, zaten millet verdi.
                   ***
Dinî ve insani hasletleri ağır basan Erdoğan’ın asıl hayal kırıklığı, Fetullahçılar’dı.
Milletin oyuyla işbaşına gelen AK Parti, ‘her daim iktidar benim’ diyen CHP ve ‘yerleşik düzen’in ağır saldırısı altındaydı…
Böyle bir ortamda, Erdoğan’ın, 28 Şubat zulmünü en ağır yaşayan biri olarak, ‘alnı secdeye varanlara’, ‘Anadolu’nun gariban ailelerinin çocuklarına’ sahip çıkmasından daha doğal ne vardı?
Her 10 yılda bir darbe yapıp Türkiye’nin kaynaklarını Batı’ya peşkeş çeken yerleşik düzene kiminle karşı duracaktı?
O alnı secdeye gidenlerin, bir gün ‘yerleşik düzenin sahipleri gibi’ CIA’dan aldığı talimatla kendi ülkesini yıkmaya çalışacağını…
“Haçlı işgali aslında çok da kötü bir şey değildir” diyebilecek kadar gözü dönmüş bir hainin talimatıyla ülkesine ve bayrağına düşman olacağını nasıl düşünebilirdi?
                   ***
Bir yanda eski Türkiye baronları ile boğuşurken,
Öbür tarafta tâ 1960’larda CIA’nın güdümüne giren,
80’lerde devlette kadrolaşmaya başlayan,
90’larda kadrolaşması zirveye çıkan FETÖ’ye karşı ne yapabilirdi?
Pensilvanya’ya kaçmış elebaşlarının ihanet edebileceğini görse bile…
Anadolu insanının yetiştirdiği çocukların, 30 yıldır her yerde ‘Haşhaşi’ler gibi gizlenmiş bir örgütün mensupları olduklarını nasıl öngörebilirdi?
                   ***
Şimdi asıl soruya gelelim…
Erdoğan’ın, devlette Fetullahçı yapılanmayla mücadelesi ne zaman başladı?
Cevabı eski Başdanışmanı Abdülkadir Özkan, kitabında anlattı.
“İçeriği bizimle mezara gidecek” denilen 2007’deki Dolmabahçe görüşmesinden sonra.
Hedefe oturduğunu fark eden FETÖ ne yaptı?
Tam bir ay sonra Ümraniye’deki gecekondu baskınıyla Ergenekon ve Balyoz sürecini başlatıp, hedef şaşırttı.
                   ***
Şimdi hepsi sütten çıkmış ak kaşık rolü oynuyor da…
Erdoğan, geçmişte Başbakan ve Bakanları asan…
AK Parti’ye açıkça muhtıralar verip darbe ile tehdit eden o kafa için “Yok, asla yapmazlar” mı diyecekti?
Yeni darbelere hazırlandıklarına inanmayıp, ne yapacaktı?
Sonu Menderes gibi mi olsaydı?
                   ***
Toplumun en az yarısının samimiyetine güvendiği Recep Tayyip Erdoğan, doğrunun, hakikatin peşinde koşan bir adam…
FETÖ’nün sulandırdığı Ergenekon ve Balyoz davalarında sıra İlker Başbuğ’a gelince, bazı şeylerin yanlış gittiğini fark edip, “Tutuklamayı doğru bulmadığını” söyleyen de Erdoğan değil miydi?
2011 seçimlerinde AK Parti listelerinde FETÖ’yü tırpanlayan kimdi?
Bütün tehditlerine rağmen dershaneleri kapatmakta niye ısrar etti?
Aksini yapsa Türkiye nereye giderdi?
                   ***
Söylesenize;
Erdoğan olmasa, böylesine büyük bir tehlikeyle vuruşmayı kim göze alabilirdi?
Madem darbeci yerleşik düzen FETÖ’ye düşmandı, AK Parti öncesi 30 yılda ne yapıldı?
‘FETÖ elebaşına apaçık methiyeler düzen’ 28 Şubat’çıların kahramanı Bülent Ecevit,
O süreçte FETÖ’cüleri Karargâh’ta ağırlayan omzu kalabalık paşalar değil miydi?
Sanki herkes uyanıktı, bir tek Erdoğan kandırıldı, öyle mi?
Size bir başka örnek anlatayım…
                   ***
Bunların hainliğini, hinliğini en iyi Enver Ören Ağabey bilirdi.
İhlas, bunların sahada bire bir mücadele verdikleri, en eski düşmanlarıydı.
İhlas Finans’ı bunların batırdığı daha tasfiye başlamadan kurumda herkesin dilindeydi...
O gün söylenenlerin haklılığını anlamak için, bugün bile İFK aleyhine kurulan sosyal medya adreslerinden yapılan paylaşımlara bakmak yeterli…
FETÖ apaçık ortada…
Peki…
Daha yeni yeni anlaşılan “İFK’yı FETÖ batırdı” meselesi 4-5 sene önce anlatılsa kimse dinler miydi?
Bugün kandırılmadığını iddia eden hangi parti, kurum, şahıs o gün “Evet, doğru söylüyorlar” diyebilirdi?
                   ***
Hadi biraz da Erdoğan için “Kandırılıyor” diyenlere bakalım…
Akıl vermeyi, kimsenin aklını beğenmemeyi huy edinmiş CHP’nin içine göz atalım mesela…
CHP’nin başına Kılıçdaroğlu’nu kim, nasıl getirdi?
Deniz Baykal, istifa ederken Pensilvanya’ya niye selam gönderdi?
Kılıçdaroğlu koltuğa oturduktan sonra, parti kimlerle iş birliğine girdi?
Bu açık kandırmaya, hangi CHP’li bir tek laf edebildi?
Partide bu kaset işini kurcalayanı duyan var mı aranızda?
                   ***
İrili-ufaklı bütün partilere bakın…
Baykal elendikten, Muhsin Yazıcıoğlu şehit olduktan, MHP’li yöneticilere kaset kumpasları kurulduktan sonra neler oldu?
FETÖ’nün operasyonlarına hangisi direnebildi?
Erdoğan gibi, saldırıyı kim püskürtebildi?
Örnek gösterilebilecek tek isim; Devlet Bahçeli…
O da yine Erdoğan’ın güçlü desteği sayesinde…
                   ***
Bir de medyanın çokbilmişleri var…
Erdoğan’ı suçlayanların yazdıkları-konuştukları gazetelere, televizyonlara dikkatli göz atın…
Aralarında FETÖ ile aynı amaca hizmet etmeyen var mı sizce?
Bunlar şimdi var güçleriyle apaçık ‘üst akıl’ projesi Meral Akşener’e çalışıyorlar…
Akıllarınca Bahçeli’yi bitirecekler, Erdoğan’ı zayıflatacaklar…
Ve bunlar sözüm ona kandırılmamışlar…
Partinin adını İYİ yapıp, logosunu Kayı’dan aparınca,
Diriliş Ertuğrul’un yeni sezona gireceği gün de kamuoyuna açıklayınca…
Bütün şaibeler ortadan kalkacak sanıyorlar…
                   ***
Dış politikada da tablo aynı…
Binbir hile, entrika…
‘Kandırılmadığını’ iddia eden sözde uyanıklar, niye burnumuzun dibinde terör devleti kurmaya çalışanlara…
İçimizde terör örgütleri kurup alabildiğine destekleyen ülkelere tek laf edemiyorlar?
Sadede gelelim…
Eğer siz kandırılmayıp, bilerek yapıyorsanız...
Bu çok daha fena değil mi?
 
 
 
            Bu iş istifalarla kalmayacak
 
İstanbul, Düzce, Niğde ve Bursa’nın ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de istifa etti.
Gökçek, verdiği mesajlarla -birilerinin umduğunun aksine- dava adamlığını gösterdi.
Şimdi sıra Balıkesir’de...
Herkesin aklındaki soru ise şu;
  • Birkaç belediye başkanı istifa edince AK Parti oy mu kazanacak?
  • Sadece istifalarla kalınırsa partiye ne fayda sağlayacak?
O iş öyle değil…
               ***
Erdoğan, siyasi bir dehâ…
Minnet ve sorumluluk duyduğu tek makam ise millet…
Bu sebepledir ki, sadece toplumun ne dediğine bakıyor…
Ne yapacağını da buna göre belirliyor.
7 Haziran seçimleri ve son referandumdan çıkan dersle şimdi 2019’a hazırlanıyor.
               ***
Bu gazetede kaçtır manşet yapıyoruz…
Elbette sadece istifalarla kalınmayacak.
İçişleri Bakanlığı, parti ayrımı yapmaksızın bütün belediyeleri didik didik araştıracak.
İl, ilçe, hepsine müfettiş gönderilecek, kim ne yapmış, ortaya saçılacak.
Vatandaşın gözü önünde, hepsine hesap sorulacak.
Bir anlamda, kızgın halkın yüreği soğutulacak.
               ***
Hülasa…
Şimdi parti nimetlerini ülkesi, davası için değil, kendi ikbali için fırsata dönüştürenler,
Koltuğa oturur oturmaz hızla zenginleşenler düşünsün…
Az sabır…
Görün bakın neler olacak.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.