Yeni Türkiye tamam, sıra ‘yeni dünya’da

A -
A +
Birileri eski sistem devam etsin diye hâlâ yırtınıyor ama...
15 Temmuz, içerideki boğuşmanın finaliydi aslında...
Referandumda kabul edilen yeni Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ise ‘iktidarın artık tamamen millete devredileceğinin’ ilanıydı.
‘’Kan dökmeden başkanlığı getiremezsiniz’’ diyenlere inat, millet 250 şehit verdi, sistemi de değiştirdi.
***
Oysa içerideki bunca kavga, Türkiye’nin dışarıyla uğraşacak hâlinin kalmaması içindi...
Erdoğan dirayetli davrandı... 
Bahçeli de mevzu ‘devlet’ olunca kolları sıvadı...
Son 1,5 yılda sağlam bir temizlik yapıldı.
PKK dağlardan, FETÖ devletin kadrolarından ayıklandı...
Düne kadar şehirlerimizde bombalar patlatanlar, sokakları yakıp yıkanlar kafasını bile çıkaramaz oldu.
İçeriden sonra sıra etrafımızı temizlemeye geldi.
***
15 Temmuz ve Gezi bize çok şey öğretti.
Düşmanın nefesinin her an ensemizde olduğunu mesela...
Tehlike ve tehdit o denli büyüktü ki...
Bugün Afrin’de teröristlere bomba yağdıran F-16’larımız, helikopterlerimiz, tanklarımız bir gece ansızın FETÖ’cülerin elinde düşman adına karşımıza çıkıverdi.
‘Bu kadarı olmaz’ denilenleri gözlerini kırpmadan yapabileceklerini,
Topraklarımızı fiilen bölmek istediklerini,
Teröristleri, sınırımızda bizi katletmek ve topraklarımızı işgal etmek için beslediklerini,
Bizler demokrasimizle, dünyada ilk 20’deki ekonomimizle övünürken, onların ellerine geçen ilk fırsatta bizi üçüncü dünya ülkelerinden daha beter hâle getireceklerini,
Asla medeni bir toplum olarak yaşamamızı istemediklerini,
‘Zulüm 1453’te başladı’ derken niyetlerinin ciddiyetini,
Kandil’deki terör elebaşıları ‘’Türkleri Orta Asya’ya kadar kovalayacağız’’ tehditleri savurduğunda PKK’ya yüklenen misyonu,
Biz dünyaya kafa tutmaya başladığımızda maşaların kendini ele vermesi, her şeyi apaçık ortaya seriverdi.
Hainleri ve oyunlarını belledik, sıra sahiplerini tepelemeye geldi.
***
Sokak, yargı, siyaset ve TSK’daki hainler üzerinden yaptığı darbe girişimlerinin tamamı elinde patlayan ABD ve AB’nin elinde tek seçenek kaldı...
Dışarıdan fiilî müdahale...
PYD’ye 4 bin tırdan fazla silah yığmalarının altında bu hesap vardı.
Başlarının büyük belası Tayyip Erdoğan, sonunda bunun da gereğini yaptı.
Önce Fırat Kalkanı ile DEAŞ sınırımızdan uzaklaştırıldı.
Türkiye’ye bu vahşi örgüte yardım etme iftirası atanlar, ayazda kaldı.
Dahası, harekâtı engellemeye çalışan aynı çevreler, gerçek yüzlerini ortaya çıkardı.
Kendi sınırlarında kurulan yüzyılın en büyük tezgâhını bozan Türkiye, topraklarını işgal için palazlandırılan PYD/PKK’lı teröristlerin temizliğini de Afrin’den başlattı.
***
Yalanlarla, psikolojik harp unsurları kullanılarak yapılan göz boyamalarla bir yere kadar...
Türkiye iğneyi gösterdi, ABD’nin balonları bir bir patlamaya başladı.
Katar, K. Irak, Kudüs ve Suriye’deki kandırmacalar, gerçekler karşısında eriyip hezimete dönüştü.
Işıklı küreye el basanlar çok kızgın ama, yapacakları bir şey yok.
Tarih yeniden şekillenirken, sahte imparatorluklar çöküyor...
Güneş bir kez daha Doğu’dan yükseledursun, elde ettiği gücü hoyratça ve vahşice kullanan Batı için bedel ödeme zamanı başlıyor.
Erdoğan ‘‘Dünya 5’ten büyüktür’’ dediğinde alaya alanlar, yavaş yavaş gerçeğin farkına varıyor.
Peygamber Efendimizin hadis-i şerifine uygun olarak hakikatleri önce kalbiyle, sonra diliyle ortaya koyan Türkiye, artık oyunları eliyle de bozuyor.
Bu yüzdendir ki yeryüzündeki milyonlarca mazlum, kollarını açıp Türkiye’ye, Erdoğan’a dua ediyor...
Vahşi Batı çöküyor, mazlumların ahının alınacağı günler yaklaşıyor.
Ne yani...
Bu kadar kan ve gözyaşı yanlarına mı kalacaktı?
 
***********
 
Türk tehdit edilmez, hâlâ öğrenemediniz mi?
 
Millet olarak, en büyük hasletimiz ne biliyor musunuz?
Tehdide gelmiyoruz.
Dosta seve seve canımızı veririz ama...
Tehdit eden olursa ejderhaya dönüşürüz.
Tarihte bunun bedelini çok ödeyen oldu...
Sıra, en başta Kürtlere ihanet eden PKK’lı çapulculara geldi.
 
************
 
Zor, oyunu bozuyor
 
Sosyalist geçinip, emperyalistlere uşaklık eden PKK/PYD, Afrin operasyonuyla tutuştu. ABD CENTCOM Komutanı Joseph Votel ile Trump’ın DEAŞ özel temsilcisi McGurk, PKK/PYD’lileri teskin için apar topar Suriye’ye geldi. Biri Rakka’da, öbürü Ayne'l-Arab’da (Kobani) uzun görüşmeler yaptı. Alınan bilgi o ki, ABD’lilere ‘’Destek vermezseniz Menbiç ve Deyre’z-Zor’dan Haseke’ye çekiliriz’’ demişler.
Bunların hemen arkasından ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Jonathan Cohen soluğu Ankara’da aldı malumunuz...
Kararlılığı görmüş olacaklar ki, Pentagon’dan ‘’Suriye’nin kuzeydoğusundan Afrin’e yardıma giderseniz desteğimizi kaybedersiniz’’ açıklaması yapıldı.
Bunun da anlamı şu: ‘Fırat’ın batısını kaybetmeyi göze aldık. Doğusunu terk etmeyin ki, orayı da kaybetmeyelim.’
O zaman yeniden hatırlatalım...
Bizim sınırlarımızın güvenliğine, Türkiye olarak artık kendimiz karar veriyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.