24 Haziran sadece Türkiye’nin seçimi mi?

A -
A +
Eskiden gizli saklı yapılırdı. Niyet aynıydı ama… Çaktırılmazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın foyalarını ortaya dökmesinden midir, yoksa Trump gibi birinin başkan seçilmesinden midir, bilinmez… Artık herkes kartını açık oynamaya başladı.               *** Sadece son bir haftada olanlara bakın… Avrupa basını, Vatikan ile Suudi Arabistan’ın, kutsal şehirlerimizden Medine’de kilise açmak üzere anlaştığını yazdı. Oysaki, oraya Müslüman olmayan adım bile atamazdı… Öyleyse bu neyin anlaşmasıydı? Ilımlı İslam kılıfıyla dinimize ihaneti sürdüreceğini resmî olarak duyuran ve son zamanlarda İsrail yanlısı fetvalar bile yayınlatan Suudi Arabistan, böyle çok önemli bir iddiaya günlerce sessiz kaldı. Herhâlde nabız yoklamaydı… Sonunda Vatikan cılız bir yalanlama yayınladı.               *** Bunun akabinde 300 Fransız rezaleti patlak verdi. ‘Dinime hakaret eden bari Müslüman olsa’ derler ya… O cinsten… Diğerleri alınmasınlar, bu 300 gâvur, mukaddes kitabımız Kur’ân-ı kerimdeki bazı âyetlerin çıkarılması için imza attı. Aralarında eski Cumhurbaşkanı Sarkozy de vardı. ‘Başsız’ Müslüman dünyasından işe yarar tek tepki, yine Türkiye’den geldi.               *** Trump’ın da itiraf ettiği gibi, ‘CIA’nın kurduğu’ DEAŞ terör örgütü üzerinden İslamiyet’e yönelen faşist saldırılarla neyin amaçlandığı bir kez daha net biçimde ortaya çıktı. Hedefleri yüce dinimiz ve yeryüzündeki bütün Müslümanlar… Ve anlaşılan o ki, bütün Müslümanlar, Gazze’deki çaresiz kardeşlerimizin durumuna düşmeden, onlar asla durmayacaklar. Bunu anlamak için daha neyi görmemiz lazım?               *** Etrafımızda dönen dolaplara bir bakın… Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Myanmar’da ve daha onlarca ülkede akan Müslüman kanı, Türkiye’den başka kimsenin umurunda mı? ABD, sınırımıza PKK devleti kurtarmaktan milim geri adım atmadı. Şimdilik önünü kestik, devamı için 24 Haziran sonrasını bekliyoruz.               *** Haydut İsrail, apaçık Kudüs’e göz dikti. Türkiye, BM’de önünü almaya çalıştı ama, Yahudi damadının etkisinden midir bilinmez, Trump gözünü karartmış… Elçiliğini Kudüs’e taşımakta kararlı. Biz seçim sandığını tartışırken, ABD tabelaları astı… Yarın elçiliğini taşıyarak, Müslümanların kutsal şehri Kudüs’ü, İsrail’in başkenti yapma yolunda çok tehlikeli bir adım atacak.               *** Ve Irak… Sanmayın ki orada sular duruldu ve herkes planından vazgeçti. Sadece uygun zaman arayışı başladı… İleride İsrail’in çok işine yarayacak devletleşme hayali yarım kalan Barzani de merakla 24 Haziran seçimlerinin sonucunu gözlüyor. Önündeki bir diğer engel İran’dı… O da şimdi başına örülen çoraplardan kurtulmanın derdinde…               *** Katar’ın, Filistin’in, Somali’nin, Sudan’ın, Irak’ın, Bosna’nın, Azerbaycan’ın… Ve daha onlarca ülkede, milyonlarca Müslümanın eli yüreğinde 24 Haziran’ı bekliyor. ABD ve İsrail işbirlikçisi kukla devletçiklerin başındaki kukla yöneticilerin de gözü üzerimizde… Türkiye’de sadece ufak bir sendeleme bekliyorlar. İşte böyle bir ortamda seçime gidiyoruz. Anlaşılan o ki, Büyük İsrail hayalinde, 24 Haziran sonuçları çok belirleyici olacak. Sandığa giderken, bunları da bir düşünelim istedim. Neme lazım… Vebal benden gitsin.       ********************   Tamam mı, devam mı?   Kartları açmak demişken… Tuhaftır… Sadece devletler arasında değil… Türkiye’deki siyasi mücadelede de kimin ne istediği apaçık gözler önünde… Hem de yıllardır… Bu akıl tutulması falan değil, ortaya saçılmış dişe diş bir mücadele… Mesela; daha üstünden iki yıl bile geçmemiş 15 Temmuz darbesine kalkışan FETÖ… Hemen öncesinde özerklik ayağına fiilen ülkemizi bölme hamlesi yapmış, akabinde hemen sınırımıza ABD desteğiyle bize karşı ordu kurmaya çalışan bir başka silahlı örgüt PKK… İkisi de, yandaşlarıyla birlikte, seçim kampanyasında… Ulu orta, gözlerimizin önünde…               *** Peki bu nasıl olabilir, derseniz… Cevabı basit aslında… Şeytan hangi yollara başvuruyorsa, onlar da aynı taktikle bizi gördüklerimizin tersine inandırmaya çalışıyor. Yaptıkları ihanetin ve vahşetin üstünü yalan, hile, algı taktikleri ile örtmeye, insanları aldatmaya gayret ediyorlar. Size basit bir örnek… Üst aklın maşalarından FETÖ, geçenlerde sosyal medyada TAMAM kampanyası başlattı. ABD, İngiltere, İsrail merkezli medya da bunlara destek verdi. Nitekim atılan Tweetlerin önemli bir kısmı da bu ülkelerden geldi. Türkiye’deki muhalif ittifak sadece kılıftı… İçinde FETÖ de vardı, PKK da… Hatta, dünyada Türkiye düşmanı kim varsa, aynı taraftaydı. Mevzuu sadece Erdoğan düşmanlığı sanan kimi saftirik muhalifler de onlara uydu. Evinde sessiz sakin oturan ve Gezi’den bu yana dönen dümenlerin farkında olan vatandaşlar, bu kampanyaya da gerekli cevabı verdi. İçinde FETÖ’cülerin olduğunu bildiğimiz Twitter merkezi harekete geçti. DEVAM etiketi, TT listesinden düşürüldü ve küresel oyun deşifre oldu. Şimdi özellikle üniversiteli gençlere “DEVAM etiketi bot hesaplarla şişirilmiş, ondan düşürülmüş” yalanı yayıyorlar. FETÖ’nün en bilindik taktiği bu değil midir? Kendi yaptığını karşındakine mal et, planı karart… İnanacak birileri çıkar nasılsa… Allah, memleketimizi bunların şerrinden korusun. Son söz; Kişi, sevdiği ile beraberdir… (Hadis-i şerif) Bu dünyada da, ahirette de birlikte haşrolunacaktır. Uyanık olmak ve nerede durduğumuza dikkat etmek vaktidir.       ******************   Cumhur İttifakı'na öneri  
  • Gençler belirleyici olacak. Özellikle MHP’ye büyük iş düşüyor.
  • Fitneye karşı uyanık olun. Karşı mahalle ‘cümleleri cımbızlayarak’ âdeta çırpınıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.