Erdoğan yüzde 52 oy alıyorsa, eğitim şart!

A -
A +
Akademisyen okurum, seçimi yorumlamış. Erdoğan’ın yüzde 52 oy almasının, toplumun eğitim problemi olduğunu söylüyor, endişelerini aktarıyor. CHP’liler hemen sevinmesin… ‘Normalde daha yüksek oy alması gerekirken, neden alamadığını’ sorguluyor mektubunda.
Kendisinin ricasıyla ismini yazmıyorum.
Ama profesörümüzün çok önemli tespitleri var.
Hocamız tehlike sinyallerine dikkat çekiyor. Değerlendirmesi bire bir şöyle;
*** “16 yıldır böyle bir eğitim sisteminde ancak CHP'ye oy veren gençlik yetiştirilmiştir. Seçim sonuçları bunu gösteriyor. Dünyanın neredeyse en başarılı, en karizmatik, en çalışkan ve ümmetin derdiyle dertlenen lideri Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi aldığı yerden getirdiği yere baktığınız hâlde ancak %52-53 bandında oy alabiliyorsa ve bir de partisinin oyu kendi oyundan %10 daha az ise bizi ak değil, kara günler bekliyor demektir. Neden mi? Sadece liderin başarısı ile ancak bu kadar oluyor. Liderli AK Parti %42 civarında oy alırken, Muharrem İnce gibi bir ‘görüntü’ %31 oy alıyorsa, halkın neredeyse üçte biri tarafından ülkeyi yönetmek için uygun görülüyorsa bunun sebebi çok açıktır.  Erdoğan’ın başarısı kişisel, CHP’nin başarısı kurumsaldır. Demek ki seçmenler, CHP’nin adayının kim olduğuna bakmıyor, bakmaya ihtiyaç bile duymuyor. Neden mi?  Çocuğunuz, ilkokul birinci sınıfa kaydettirdiğiniz günden üniversiteyi bitirdiği güne kadar potansiyel CHP’li olarak yetiştiriliyor. Allah aşkına ilkokul, ortaokul, lise kitaplarına bir bakın! Bu eğitim sistemi ve bu müfredat ile bırakın dindar olmayı, milliyetçi bile olamazsınız. Siz ey iktidar partisi! Öncelikle -şakşakçılarla, tanıdığınız olanlarla, gücü ve parası yetip makamınıza ulaşabilenlerle değil- doğru adamlarla bir üst akıl oluşturun. Elinize şu ülkede okutulan kitapları alın ve baştan sona okuyun. Bakın bakalım 16 yıldır bu milletin çocuklarına ne öğretiyorsunuz! Sonra da bir düşünün ve aldığınız bu oya yatıp kalkıp şükredin. *** Gençliğin hâli perişan, sokaklar perişan, ahlaksızlık ürpertiyor. Akif merhum’un ifadesiyle; Türlü adlarla çıkan nâ’mütenahi gazete,Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete.   İt yetiştirmek için toprağı gayet münbit, Bularak fuhş ekiyor, salma gezen bir sürü it.   Yürüyor dine beş-on maskara, alkışlanıyor,Nesl-i hazır bunu hürriyet-i vicdan sanıyor.*** Siz kazanasınız diye bu milletin gizli orduları gökten melekleri indirdi, yerden evliyaları çıkardı. Sakın ha bu başarıyı kendinizden bilmeyin! O aldığınız oylarda Bosnalılar var, Çeçenler var, Filistinliler var, Yemenliler var, Libyalılar, Somalililer, Sudanlılar var, koca bir ümmet var.  Sokakta miting yapmakla, bayrak asmakla, mesaj yazmakla ancak bu kadar oluyor. Eğer Recep Tayyip Erdoğan olmasa, Allah gecinden versin, -ki o da bir fanidir ve bir gün emanetini teslim edecektir- gelecek günler bu gafletle, bu dalaletle karanlık görünüyor. Biz, bize düşeni yaptık. Kimse ile ne kan bağımız var, ne de nikâh. Bir kez daha ipten alındınız. Bu son fırsattır, bu fırsatı iyi değerlendirin. Yoksa Filistinliler gibi sadece yeni bir Selahaddin-i Eyyubî bekler durursunuz. DOST ACI SÖYLER. Vesselam.”   **********************   Dünyaca ünlü bilim adamlarımızdan reçete   Batı’nın kölesi, maşası olmuş CHP zihniyeti, yerli ve millî bilim insanı sevmez. Yalanlar üzerine inşa ettikleri kuleleri, bu insanların başlarına çökerteceğini bilirler çünkü… Nobel ödüllü Aziz Sancar’dan bu yüzden nefret eder ve alabildiğine aşağılarlar… Aziz Sancar, vatan âşığıdır… Olmadık yalanlarla ülkesini karalamaz... Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz, 1960 darbesinden sonra ülkeden kovulan Prof. Dr. Fuat Sezgin de öyleydi… “Türk Einstein” olarak ünlenen, üç yıl önce aramızdan ayrılan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu da… Bakın, yurt dışında yetişmiş, dünya çapında kabul görmüş merhum bilim adamlarımız neler söylemişti…   Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu: Dünyada en berbat şey, sömürge ruhlu olmaktır. Gönüller ve zihinler sömürgeleştiyse bir ülke için en büyük facia budur. Böyle ülkeler ilelebet köle olmaya mahkûmdurlar. Türkiye’de yapılan da budur. İsmet İnönü’nün 1946-47’de ABD ile imzaladığı gizli anlaşmalarla eğitim tamamen ABD’ye teslim edilmiştir. Müfredatta sürekli değişiklikler olur ama, eğitim sürekli baş aşağı gider. Bunlara “Biz artık kendimizi toparlıyoruz, size güle güle” demek lazım. Korkmayın bir şey olmaz, kendinize güvenin… Bu sömürge sisteminden kurtulursak, Türkiye’nin bütün meseleleri çok kısa sürede düzelir. Türkiye’de eğitimi düzeltmeden; şu parti geldi, bu gitti, trafik şöyle oldu, bilmem ne böyle oldu, bunları konuşmanın âlemi yok. Meseleyi kökten halledersen bunların hepsi kısa sürede hallolur. *** Bir millet her nesilde yeniden doğar. Bir milleti yaşatan kendi gelenekleri, binlerce yıllık kültürüdür. Kültür, Hakkâri’de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür, arada bir konsere gidip hava atmak değildir. Çağdaşlık, Moda’nın arka sokaklarında köpek gezdirmek değildir. Bizde böyle sahte çağdaş, sahte aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Her sömürgede böyledir. Kendi kültüründen kopuk, kendi milletinden tiksinen, kendi kültürüne yabancı ama, arada bir halkçılık edebiyatı yapan tipler yetiştirilmiştir. Türkiye’nin başına da bunlar bela edilmiştir.   ***   Prof. Dr. Fuat Sezgin: Türk aydınları, dini, ilerlemenin önündeki en büyük engel olarak kabul ettiler ve bu suretle din düşmanlığı yaptılar. Yıllarca yaptığım çalışmalarla dinin, ilerlemenin önünde bir engel olmadığını görüyorum. İslamiyet, çöl Araplarını, göçebe Türkleri ve ateşperest İranlıları bilim üreten toplumlar hâline getirmiştir. Kendi değerlerimizin farkında olmalı ve onları korumalıyız. *** Müslümanlar, kendilerinden evvelki bilimleri geliştirdiler ve yeni bilimler kurdular. Bugün Avrupa’da gelişmiş olan yeni bilimlerin kısmen temellerini attılar. Müslümanlar dünyaya açılmasaydı Avrupa’nın bilimsel ve jeopolitik kaderi başka olurdu. *** Bir Müslüman iyi şartlar içerisinde çok iyi çalışabilirse, çok büyük neticelere varabileceği inancı var bende. Onun için milletimden, Türk milletinden, Müslümanlardan böylesi bir davranışa sahip olmalarını isterim. Artık Türkler korkak ve taklitçi bir millet olmaktan kurtulmalıdır. *** İşin ilginç tarafı, Müslümanların tarihte ne kadar büyük yerleri olduğuna önce Müslümanları inandıracaksın. Bu da işimizin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. İslam medeniyetinin büyüklüğünü kendi insanımıza anlatmak, Batılılara anlatmaktan daha zor.   **********************   Akşener’in tek rakibi; MHP   Sandık sonuçları hesapları değiştirdi. CHP’den yüzde 4 oy koparıp 43 milletvekili çıkaran İYİ Parti, önce “Meclis’te AK Parti’yi destekleyeceğiz” açıklaması yaptı. Peşinden “MHP yoksa biz varız” beyanatları geldi. Finali, “Millet İttifakı bitti” oldu. Geriye şu sorular kaldı; - İYİ Parti, ittifak üyesi olarak, CHP’nin HDP’ye verdiği desteğin faturasını ödemekten, PKK’nın ortağı olarak görünmekten kurtulmaya mı çalışıyor? - FETÖ’den aldığı desteği karartıp, ‘aklanmayı’ mı hesaplıyor? - MHP ve Devlet Bahçeli’nin devlet içinde güçlenmesini engellemeye mi çabalıyor? - İktidara yanaşarak, nimetlerden yararlanmayı mı umuyor? Hesapları neyse ne!.. Bildiğim bir şey var ki, dost da, düşman da zor zamanda belli olur. Bir de güzel bir özdeyişimiz vardır; “Düğün geçtikten sonra…”   ***********************   Tesadüf mü?   İstanbul’da seçimden bu yana üç büyük fabrika yangını çıktı. Bir de peş peşe çocuk kaçırma hadiseleri ve yüreğimizi yakan acılar… Her şeyin bu kadar üst üste gelmesi, tesadüf mü?   *********************   Bir CHP klasiği…   Baykal’a kaset kumpası kurulduğunda Kemal Kılıçdaroğlu; - Asla aday olmayacağım. 24 Haziran seçimleri sonrası Muharrem İnce; - Benim ağzımdan asla kurultay kelimesini duymayacaksınız!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.