28 Şubatçılar fırsat kolluyor …

A -
A +
Nereden mi biliyorum?
17 senelik AK Parti iktidarında dönüp dolaşıp geldiğimiz noktadan.
Hesapta darbeci eski Türkiye kafasından kurtulacaktık.
28 Şubat’ta FETÖ-Kemalist darbeci ittifakı gözden kaçtı, -ki bana göre en kritik hata bu oldu.
İkisinin de sahibinin aynı güçler olduğunu kestiremedik.
Nitekim 28 Şubat’ı ve önceki darbeleri ABD, İngiltere, İsrail adına yapanlarla FETÖ’nün farkının olmadığını 15 Temmuz’da ayan beyan gördük.
***
Karanlık ittifakın 28 Şubat davasında âdeta gözümüze soktuğu iş birliğine de maalesef geç uyandık.
Yargıdaki FETÖ’cüler, milletin gazını almak için açılan davayı sulandırdı, duruşmalar âdeta komediye döndü.
Mevzu anlaşılıp FETÖ’ye el çektirildiğinde ise sadece askerî ayakta birkaç komutana verilen cezalar yeterli görüldü.
Hoş, onların da hiçbiri yeniden cezaevine konulmadı.
Yani, göstermelik bir cezalandırma oldu.
“Bir daha yapma” kavlinden…
***
Oysa 28 Şubat’ta önemli olan sivil ayağın çökertilmesiydi, olmadı.
Medyadan yaptıkları algı operasyonlarıyla darbenin zeminini oluşturanlar hâlen köşe başlarında ve yeni denemeler için fırsat kollamakta.
Milletin en az 400 milyarını hortumlayan, önlerine engel gördükleri şirketleri ‘yeşil sermaye’ yaftasıyla batıran, ülkenin yüzde 70’lik kesimini doğrudan hedefe koyan, milyonları işsiz bırakan, “Taksiler, belediyeler kamusal alan. Başörtülüler girmesin” yaygarası koparan azgın azınlık, ne hesap verdi söyler misiniz?
Hesap vermedikleri içindir ki, en azından bir kısmı 15 Temmuz’da darbeye kalkışan FETÖ’cüleri alkışladı, direnişe çağrı için sala okuyan müezzinleri hırpaladı.
Yetmedi, FETÖ’cülere can simidi olmaya kalkışıp, kontrollü darbe çığırtkanlığı yaptı.
Bununla da yetinmeyen 28 Şubat’ın kalemleri, 15 Temmuz’da tankların karşısına çıkan muhafazakâr ve milliyetçi kesimi “şucu, bucu” diyerek FETÖ ile bir tutmaya, hedef yapmaya kalktı.
***
Her seçim öncesi yapılan dış destekli operasyonlara bakın, ikisinin ittifakını görürsünüz.
Peki, 28 Şubat mağdurlarından kaçının yarası sarıldı?
Batan veya batırılmaya çalışılan hangi sermayenin hesabı bunlardan soruldu?
Hiç…
Onu da geçtim, 28 Şubat döneminde hüküm giyenler neden hâlâ cezaevlerinde?
Bunların bir suçu varsa bile, darbecilerden daha mı büyüktü ki onlar serbest, bunlar tutuklu?
28 Şubat’a ve 28 Şubatçılara bu kadar dokunulamamışken, 28 Şubat’lar bitti denilebilir mi, söylesenize…
Geldiğimiz noktada, hiç değilse şu endişenin cevabı verilmeli…
FETÖ kalıntılarının temizlendiği yeri bugün yeniden 28 Şubatçılar mı dolduruyor?
Özellikle yargıda ve orduda…
Bu sorunun cevabından emin olmadan, asla gevşemeyin derim.
Benden söylemesi…
 
***************
 
İstanbul’un yeni Valisi…
 
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya üç buçuk ay kadar önce başladı göreve.
Önceki görev yeri Gaziantep’te önemli işlere imza atmış bir Vali…
Özellikle Suriyeli göçmen kaosunun kontrol altına alınması hususunda…
Vali Bey’i ismen biliyorduk ama, yakından tanımak İstanbul’a gelince kısmet oldu.
Bu kısa zamanda kendisiyle birkaç kez sohbet etme imkânı da bulduk.
Medya ile kesinlikle çok doğru iletişim kuruyor.
Daha önemlisi, İstanbul’un bütün problemlerini masaya yatırmış, yol haritasını çıkarmış, köklü hamlelere hazırlanıyor.
Yapacaklarını anlatmak, müsaadesini alana kadar bizde kalsın…
Ancak ara ara tebdil-i kıyafet halkın arasına da karışıp, problemleri bizzat gözlemliyormuş.
Bir gün karşınıza çıkıp “Ben Vali’yim” derse, sakın “Hadi oradan!” falan demeyin.
Medya mensubu arkadaşlarla ortak kanaatimiz, yeni bir Recep Yazıcıoğlu efsanesi bizi bekliyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.