Ermenistan’ın yanında saf tutanlar...

Gündemimiz önce Suriye idi...

Sonra Doğu Akdeniz’e ve Libya’ya yoğunlaştık, sıra Azerbaycan-Ermenistan arasındaki savaşa geldi.

Hiçbiri birbirinden bağımsız değil ve karşımızda konumlanan güçler aynı.

Hem dışarıda, hem içeride!...

          ***

Bu tablo, Türkiye’nin dışarıdan giderek kuşatıldığı endişesi oluştursa da binlerce yıllık devlet aklımızın bunları öngörüp hazırlıksız yakalanmayacağını hesaba katmamız lazım.

Geçen sene karamsar tablolar çizerek “Fırat’ın batısına adımınızı dahi atamazsınız” diyenler, Barış Pınarı Harekâtı’nda gerekli cevabı almıştı.

Son örneği, Rusya ve İran’dan aldığı destekle şımarıklığa kalkışan ve Mehmetçiğimize saldıran Suriye’deki diktatör Esad’a bu yılın başında İdlib’de verilen cevap oldu.

Akabinde Libya’daki kukla Hafter devreye girdi, orada da gereken yapıldı.

Mısır’da darbeci Sisi, asker gönderme tehdidiyle Libya’ya adımını atacak oldu, karşılığını gördü.

Aynı eller Yunanistan’ı gazlayıp üzerimize salmaya kalkıştı…

Sahada gerekli cevaplar verildi ve mesele şimdilik masada diplomasiye taşındı.

En nihayetinde aynı eller Ermenistan’ı aptallığa zorlayıp, Azerbaycan’daki kardeşlerimize saldırttı ama şimdi ağır bedel ödemek durumunda kaldı.

İnşallah bu şerden de bir hayr çıkacak ve Ermeni işgalindeki Azerbaycan toprakları 30 yıl sonra kurtulacak.

          ***

Yukarıda saydığım tüm meselelerde gerek Türkiye, gerek Azerbaycan ve gerekse Libya sonuna kadar haklı bir mücadele yürütüyor.

BM kararları nezdinde ve uluslararası hukuk çerçevesinde de aynı şekilde.

Bölgemizde zorbalıkla hak gasbedenler, Türkiye’nin öncülüğü ve desteğiyle tokat üstüne tokat yiyor.

Bugüne kadar hiçbir gayrimüslim devletle savaşmayıp, şeytani hesaplar güden İran gibi devletlerin ise kirli yüzleri deşifre oluyor.

Ne diyorduk; zor oyunu bozar.

Azerbaycan’a karşı ağır kayıplar veren Ermenistan’a 640 kamyon, askerî araçlar, silah, petrol ve lojistik destek sağlayan İran suçüstü yakalandı.

Ermenistan’a bu alçakça desteğin önünü, yolları kapatarak yine İran halkı kesti.

84 milyonluk İran’da 33 milyon Türk var ve bu nüfusun çoğunluğu Tebriz’de.

Ermenistan’ın yanında saf tutarak Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’la aynı çizgide buluşan İran, Azerbaycan’a yönelik bu ihanetin bedelini önümüzdeki günlerde çok ağır ödeyebilir.

Arkasındaki güçlere güvenip Azerbaycan’daki Türk kardeşlerimize saldıran Erivan yönetimi de elbette bundan payını fazlasıyla alacak.

Nitekim, en çok güvendiği Rusya’yı, “Bizi Türkiye vuruyor” yalanlarıyla harekete geçirmeye çalışıyor.

Oysa şunu hesaplayamıyor; bu yalanın kabulü Türkiye’nin de savaşa dâhil olduğu sonucunu çıkarır ki, bu, Montrö Anlaşması gereği Boğazlar'ın Rusya’ya kapatılmasını beraberinde getirir...

Moskova, böyle bir adımı atarsa Suriye ve Doğu Akdeniz’e nasıl inecek?

Rusya ile ipler koparsa Suriye’de Türkiye’nin eğitip donattığı 80 bin kişilik ordunun Halep’e yürümesi nasıl önlenecek?

          ***

Devletler tek noktaya odaklanarak hareket etmez.

Hele hele Gürcistan’ın bile sınırlarını kapattığı, Ermenistan gibi bölgenin baş belası bir ülke için…

Bu yüzdendir ki, 1992 yılında imzalanan anlaşma gereği Ermenistan’ın Türkiye ve İran sınırını koruma görevi üstlenen Rusya, Erivan’ın ürettiği “Bizi Türk uçakları vurdu” yalanına prim vermiyor.

Dikkat çekici başka açıklamalar ve analizler var.

Rusya Federasyon Konseyi üyesi Alexey Pushkov, “Erivan, Batı ile yakınlaşma ve Rusya'dan kopma yolunda bir seyir izledi. Batı yanlısı fikirler, Batı üniversitelerinden yeni mezun olmuş genç yöneticiler arasında popülerdi. Dağlık Karabağ'da şiddet olunca Batı yardım etmek için gelmedi” dedi.

Moskova’da, “Ermeni liderliği uzun zamandır Rusya'yı küçümsedi. Putin bir şey istediğinde Erivan bunu duymazdan geldi. Şimdi bedelini ödüyor” yorumları yapılıyor.

Bu yorumun detaylarına bakınca, Putin’in Paşinyan'dan Ermenistan'a başka bir ülkenin üs kurmaması için garanti istediğini, ancak Paşinyan’ın karşı çıktığını görüyoruz...

Bir başka konu ise Paşinyan’ın, Gazprom ve Rus Demiryolları'nın yan kuruluşları hakkında soruşturma başlatması…

Şimdi de Batı’ya yaranmak için attığı bu adımların cezasını çekiyor.

Belli ki Putin, Ermeni Başbakanını terbiye ediyor ve şimdilik müdahaleden geri duruyor.

          ***

Sadece Rusya mı Ermenistan’a kulak tıkayan?

İngiltere’nin resmî televizyon kanalı BBC’nin sunucusu da canlı yayına Ermeni Başbakan Paşinyan’ı -BM kararlarını hatırlatarak- rezil etti ve “İşgal ettiğiniz topraklardan çıkın” dedi.

Çaresiz durumda kalan Paşinyan, bunların üstüne bir de Ürdün’den aldığı Rus yapımı S-300’leri dört kat göstererek, büyük yolsuzluk yapmakla suçlanıyor.

Varın bu işin nereye gideceğini siz düşünün…

Öteki tarafta ise ekonomik açıdan büyük güce sahip Azerbaycan ile içlerinde güçlü diasporası bulunan Ermenistan arasında sıkışıp kalmış Fransa gibi ülkeler ciddi karın ağrıları yaşıyor.

Macron o sebepledir ki hedefine Türkiye’yi koyarak, topu taca atmaya çalışıyor.

Tüm bunlardan nereye varacağız derseniz?

Türkiye güçlendikçe, bölgemizde kurgulanmış oyunların teker teker sona ereceği görünüyor.

Dışarıyı bir şekilde hallederiz de, İsrail medyası ile ağız birliği yaparak, Türkiye’yi Azerbaycan’a cihatçı göndermekle itham eden CHP’yi, Ermenistan’ın arkasında saf tutan CHP’nin ittifak ortağı HDP’yi ne yapacağız?

Siz bunu düşünün!..