7 Haziran’ın rövanşı

A -
A +
Altı sene önce bugünler…
Hafta sonu yapılacak genel seçimlerin heyecanı var.
O dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu…
Aynı zamanda AK Parti’nin de Genel Başkanı.
Henüz İyi Parti diye bir parti yok…
Hatta MHP’yi FETÖ’nün yargıdaki uzantılarının eli ile olağanüstü kurultaya götürerek bölme operasyonu bile başlamamış.
CHP ve HDP, gizli ortakları FETÖ ile birlikte, bugün olduğu gibi çok heyecanlı…
AK Parti’yi birlikte sallayacakları günü bekliyorlar!
           ***
O günlerde konuşulan mevzular da bugünkünden farklı değil.
MİT tırı dezenformasyonu, Erdoğan’ın yoldan çıktığı eleştirileri, diktatörlük hezeyanları, altın klozet yalanları her gün uluslararası medya ve içerideki uzantılarının manşetlerinde.
New York Times’ın, Erdoğan’ı yerden yere vururken FETÖ elebaşı için “Karizmatik vaiz” dediği, kartel medyasının ve FETÖ’nün Erdoğan’ı “Mursi akıbetiyle” tehdit ettiği günler.
Öyle kirli bir iş birliği, öyle ters algı çalışması var ki, gazeteciler olarak hangi birini yazacağımızı şaşırmışız.
Misal…
Savcı Selim Kiraz’ın şehit edildiği saldırıda rol alan DHKP-C’li bir avukat, MİT tırlarını durduran FETÖ savcısı Süleyman Bağrıyanık gözaltına alındığında, savcının evinde…
Yani kim kiminle iş birliğinde, bariz belli!
HDP, ‘kan akan musluk’ afişi ile bölge halkına gözdağı veriyor.
Yasin Börü ile birlikte, yaklaşık 50 kişinin öldüğü 6-8 Ekim olaylarının talimatını veren Demirtaş, ekranlarda saz çalıp, Beyaz Türklere şirinlik yapıyor.
Kandil’den açık emir alan HDP, “CHP ile koalisyon yapabilirim” diyor, hatta MHP’ye de mavi boncuk gösteriyor.
FETÖ’nün imamları, HDP’ye arka kapıdan girerken görülüyor.
Muhalefet partileri, seçim beyannamelerinde terör örgütleri ile mücadele yerine, ‘af’ getirmekten falan bahsediyor.
           ***
Kemal Bey o günlerde de formunda…
Bir konuşmasında “Bana dört yıl verin, işsizliği sıfırlayacağım” diyor…
Bir diğerinde “Merkez ülke projesiyle 20 senede işsizliği yüzde 5’e indireceğim” sözleriyle kendini yalanlıyor.
Şunu da kenara not edin;
Başbakan Davutoğlu, FETÖ-CHP-HDP koalisyonunu anlattığı mitinglerinde, gazetecilere şöyle açıklamalar yapıyor;
“CHP ve HDP ruh ikizi olmuş. Onlar artık CHDP”, “Hedefimiz yeni anayasa. Onun içinde başkanlık sistemini de ele alacak şekilde güçlü iktidara ulaşmak var. Takip edeceğimiz yöntem açık. Anayasadan hareketle başkanlığa varmak.”
           ***
7 Haziran’da ne oldu, biliyorsunuz.
AK Parti yüzde 40,8, CHP 25,1, MHP 16,4, HDP 12,9 oy aldı.
Yani sandıktan koalisyon çıktı.
Bu sonuçtan cesaret alan PKK, temmuzda yeniden saldırılara başladı, hatta özerklik adı altında işgale kalkıştı.
CHP, HDP ve MHP ile birlikte koalisyon yapmaya çalıştı; Devlet Bahçeli’den zılgıt yedi.
AK Parti ile koalisyon hayali ise -Davutoğlu çok istemesine rağmen- Erdoğan’a takıldı.
Ve Türkiye, 1 Kasım’da yenilenen seçimlerle tekrar istikrara kavuştu.
CHP’nin açık biçimde desteklediği PKK/HDP’nin, Türkiye’yi fiilen bölme girişimi akamete uğratıldı.
Bahçeli’ye, 7 Haziran sonrası tavrının bedeli ödetilmek istenip, FETÖ’nün yargıdaki uzantıları eliyle devirmek istedilerse de, bu oyuna müsaade edilmedi.
Erdoğan’dan, bir yıl sonra FETÖ darbesi ve işgal girişimiyle kurtulma girişimi de milletin ve devletin direnciyle püskürtüldü.
Sonrasında referandumla Başkanlık sistemine geçildi, içeride ve dışarıda bütün terör örgütleri ve ağababaları ile amansız bir mücadeleye girişildi.
           ***
Bunca şeyi niye anlattım?
İyi Parti’nin açıkladığı İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisini okudum.
Fırsat bulursak ileriki yazılarda detaylı irdeleriz.
Özet geçecek olursak, “tarafsız cumhurbaşkanı”, “çoğulcu demokrasi”, “bağımsız yargı”, “güçlü Meclis” gibi süslü başlıklarla, zorla kurtulduğumuz parlamenter sistemi tekrar getirmeyi vadetmişler.
Başkanlık sistemi elbette tartışılabilir, düzeltmeler önerilebilir ama 70 sene tadına baktığımız parlamenter sistemi matah bir şeymiş gibi yeniden önümüze koymak başka!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kan dökmeden Başkanlığı getiremezsiniz kardeşim” dediği; gerçekten de milletin kan dökerek elde edebildiği Başkanlık sistemini, “koalisyon güzellemeleri yapılan” bir teklifle geri getirmeyi vadediyorlar.
Oysa diyemedikleri şu; başarabilirlerse aslında 7 Haziran’ın rövanşını alacaklar.
Acı olan, Davutoğlu gibi isimlerin de bugün aynı potada yer alması.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.