Cumhurbaşkanı'nın sağlığı...

A -
A +

Başta FETÖ’cüler, bilumum örgütçüler ve bunların üzerinden siyaset yürüten muhalif zavallılar, önceki gece sosyal medyada Cumhurbaşkanı'mızın öldüğü tezviratını yaymış.

Sonra da beklemişler ki gökten kemik yağsın!

Takdir elbette Cenâb-ı Hakk'ın ama unuttukları şu; arkasındaki dua ordusu.

Yalanlarının ortaya çıkacağını bile bile sırf birkaç saatliğine kafa bulandırmaya çalışan FETÖ’cü alçaklar ve avaneleri, gerekçe olarak da AK Parti grup toplantısının yapılmayacak olmasını göstermişler.

Oysa Ankara’yı takip edenler bilir ki, bu hafta grup toplantısı zaten olmayacaktı, çünkü Cumhurbaşkanı’nın geçen hafta İtalya’dan İskoçya’ya geçmesi planlanmıştı.

Çıkan protokol krizi sebebiyle Cumhurbaşkanı resti çekip İskoçya programını iptal etti ve yurda döndü, ancak grup toplantısı programa yine alınmadı.

Şayet öyle olsa milletvekillerine 24 saat öncesinden PCR testi için çağrı yapılması gerekirdi, o da yapılmadı.

Yani, zaten planda olmayan bir grup konuşmasını başta FETÖ’cüler “iptal” diye yaydı, “vefat” yalanıyla da balığı kavağa çıkardı.

Sosyal medyada sazan çok, onlar da üstüne atlayınca olanlar oldu.

Başta önemsenmediği ve vaktinde lafları ağızlarına tıkılmadığı için piyasalar da etkilendi, -ki beni bile kaç kişi arayıp, doğru olup olmadığını sordu.

Öğleye yakın Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’dan Ankara’ya hareket etti, bazı büyükelçileri kabul etti, ama bu yalanları yayanlar her zamanki gibi utanmadı.

İlk defa olmuyor ya, hayatları yalan zira...

Piyasaları etkileyecek kadar ileri giden bu yalancılara ne yapılacağını soruşturma neticesinde göreceğiz.

Lakin Cumhurbaşkanı’nın sağlığı üzerinden yürütülen bu tezvirat epeydir ısıtılıyor, hatta CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da -her zaman olduğu gibi- FETÖ’cü alçakların bu yalanına alet olmaktan kaçınmıyor.

Bu nasıl acınası bir hâldir ki, bir partinin genel başkanı, siyasi rakibinin sağlığından medet umar hâle geliyor!

Üstelik kendisi o liderden 5 yaş daha ilerideyken!

           ***

Diyeceksiniz ki, Cumhurbaşkanı yorgun, Kılıçdaroğlu zinde görünüyor.

Bundan doğal ne var; biri sürekli mutfakta video çekmekle meşgul, öbürü günde birkaç saatlik uykuyla gece-gündüz çalışıyor.

Merak edenlere şu kadarını söyleyeyim; Cumhurbaşkanımızın son bir aydaki ABD ve Azerbaycan seyahatlerine eşlik ettim.

Biz ‘sağlığıyla ilgili tezvirat yapılmayan insanlar olarak’ yorgunluktan gözlerimizi açamaz, kafamızı toparlayamazken, Sayın Cumhurbaşkanı her ikisinde de gayet zinde, morali yerinde ve keyifliydi.

Benim katılmadığım üç ülkeyi kapsayan Afrika gezisine giden arkadaşları dinledim, hepsi pert olmuş, ama dönüş sabahı Cumhurbaşkanı yine bir programdaydı.

Akabinde bizimle birlikte bir yıl önce Azerbaycan’ın işgalden kurtarılan Karabağ bölgesine gitti, -ki bu, bölgeye ikinci ziyaretiydi.

Sayın İlham Aliyev’le birlikte Fuzuli Havalimanı’nın açılışını yaptı.

Sonra yine İlham Aliyev’in kullandığı araçla kara yolu temel atma törenine geçti, oradan iki saatlik kara yolculuğuyla Zengilan Akıllı Tarım Kampüsü’nün temelini attı, Ermeniler yakıp yıktığı için yeniden kurulan Birinci Ağalı köyünde gece 22.00’ye kadar baş başa ve heyetler arası görüşmelere katıldı.

Şayet gece yapılan toplantıyı izlediyseniz buz gibi bir hava vardı, biz tir tir titrerken Cumhurbaşkanı dimdik ayaktaydı.

Her tarafı mayınlı arazi olan o toprak yolda iki saatlik dönüş yolculuğuyla Füzuli Havalimanı’na vardık.

Normal programdan iki saate yakın gecikmeyle uçağımız havalandı, biz daha bir şeyler atıştırmaya bile fırsat bulamadan Cumhurbaşkanı bizim sorularımızı cevaplamak için uçağın toplantı salonunda hazırdı.

Toplantı bittiğinde ise uçak Ankara semalarında piste yaklaşmaktaydı...

Ankara’da otele vardığımızda saatler çoktan gece yarısı olmuş, biz sabah 09.00’da bitik vaziyette yataktan kalkmaya çabalarken, Cumhurbaşkanı yine bir programda, canlı yayınla ekranlardaydı.

İki gün sonra da G-20 zirvesi için İtalya’ya gitti biliyorsunuz.

Yurt içindeki programlarını saymıyorum bile!

Her günü böyle, canını dişine takmış bir liderden bahsediyoruz.

Neymiş, eskisi gibi koşmuyormuş, daha yavaş yürüyormuş.

Aldığım bilgi, bunun da Cumhurbaşkanı'nın bel rahatsızlığı ile alakalı olduğu.

Aynı problemi yaşadığım için, uzun süreli ayakta kalmalarda ne çektiğimi ben bilirim.

Haydi bunu da boş verin, diyelim ki yorgunluktan…

(Hoş, yakın zamanda basketbol maçı yaparak bunun cevabını vermişti ya, neyse!)

Ben 45 yaşındayım, emin olun hava değişimi ve yorgunluktan kaynaklı olarak, Cumhurbaşkanı’nın programlarından döndükten sonra en az iki gün yerimde sallanıyorum, vitaminler aldığım hâlde toparlanmakta zorlanıyorum.

Bunca yoğun tempoya rağmen Cumhurbaşkanı'mızı karşımda dimdik görünce kendimden utanıyorum.

Diğer gazeteci arkadaşlara soruyorum, onların da durumu benden farklı değil.

Terör örgütlerini ve onların ağzına bakanları bırakın da “maşallah” deyin yahu!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.