Şu gereksiz törenleri bir süre yasaklasanız!..

A -
A +

Son bir-iki haftadır hastalığın girmediği ev yok gibi.

Bir taraftan koronanın bulaşıcılığı hayli yüksek Omicron ve Delta mutasyonları hızla yayılıyor, öbür taraftan domuz gribi olarak bildiğimiz influenza özellikle çocukları vuruyor.

Başımıza geldiği için biliyorum, hastaneler tıklım tıklım…

Özellikle çocuk servisleri artan influenza vakaları ile dolu.

Şu bilginin yararı olur; şayet ailenizde rahatsızlanan biri olursa hemen önce korona testi yaptırın.

Sonuç en geç 7-8 saatte e-Nabız uygulamasına düşüyor zaten.

Negatif çıkarsa asla rehavete kapılmayın, bilin ki (özellikle çocuklarda) büyük ihtimalle influenza vakası ile karşı karşıyasınız ve o da en az korona kadar tehlikeli.

Şayet erken tedbir almazsanız hastalık ilerleyerek ciğerlere inecek ve önce bronşit, ardından zatürreye dönüşerek hayati tehlike oluşturabilecek.

Yapmanız gereken hemen hastanızı teşekküllü bir hastanede uzman doktora götürmek.

Bunun yerine aile hekimine götürmenizi asla tavsiye etmem, çünkü muhtemelen normal grip vakası gibi bir antibiyotik ve ateş düşürücü verip sizi evinize yollarlar.

Günlerce bunları kullanırsınız ama çocuğunuzun ateşini düşüremez, öksürüğü şiddetlenince paniğe kapılır, uykusuz geceler geçirir ve boşu boşuna içirdiğiniz ilaçlarla hastalığı daha da ilerletmiş olursunuz.

O sebeple hiç gecikmeden uzman bir hekime görünün.

Koronada olduğu gibi, influenza virüsü de (domuz gribi) basit bir testle anlaşılıyor.

Geçmişte pek çok ölüme yol açan influenzayı artık doğrudan tedavi eden ilacı var.

Bununla birlikte kullanmanız gereken doğru ilaçları uzman hekiminiz size verecek ve hastalığın çok ilerlemeden sona erdiğini göreceksiniz.

Aile hekimlikleri size bu testi yapamaz ve bundan dolayı kullanmanız gereken influenza ilacını yazamaz; boşuna eziyet çeker, risk alırsınız...

           ***

Influenza ile ilgili tecrübeyle sabit bu tavsiyeleri aktardıktan sonra yeni mutasyonlarla hayatımızı etkileyen koronaya dönelim.

Bulaşıcılığı hayli yüksek ama ölüm oranı düşük olan yeni varyant Omicron’un Türkiye’de ilk vakaları 12 Aralık’ta tespit edildi.

Sonra büyük hızla yayıldı.

21 Aralık’ta 19 bin olan günlük vaka sayısı bugün 55 bine çıktı.

Her ne kadar ölüm oranları aynı seviyede yükselmiyorsa da bu tablo, sağlık sistemimiz için büyük risk.

Ayrıca, daha ölümcül Delta varyantı da henüz bitmiş değil...

Vakaların böylesine pik yaptığı bir dönemde bile eğitime ara verilmemesini, iş yerlerinin açık tutulmasını elbette anlarım.

Lakin, bu demek değildir ki hiçbir tedbir almayalım.

Maskeye, mesafeye ve aşıya elbette hassasiyet göstermemiz lazım, -ki artık kendi aşımız Turkovac’ı da belirli kamu hastanelerinde yaptırmak mümkün.

Hasta olmamak için tedbirlere; şayet yakalanırsak hiç değilse daha kolay atlatmayı sağlamak için sebeplere yapışmak gerek.

Bunlar bireylerin yapması gereken…

Ama burada yöneticilerimize de düşen görevler var.

Eksikliği hiç kimseye bir şey kaybettirmeyecek olan abuk sabuk ödül törenleri…

Lüzumsuz anma toplantıları falan…

Hiç değilse bir süreliğine bunlara yasak getirilse.

Emin olun her gün önüme bunlar gibi pek çok davet geliyor ve birçoğuna gerekçe bildirerek katılmıyorum.

Mesele sadece kendi hayatım değil, etrafımda temas ettiğim pek çok insanı düşünerek olabildiğince riskten uzak durmaya çalışıyorum.

Biz elimizden gelen tedbirleri alalım, gerisi elbette takdir-i ilahi...

Yetkililerimizden istirhamım; elzem olmayan bütün geniş katılımlı toplantılara, organizasyonlara, saçma sapan törenlere bir süreliğine ara verilmesi.

Çok şey kaybetmeyiz, hiç endişe etmeyin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.