Gençler, ‘Demokrat Amcanız’ ne kadar demokrat?

A -
A +
Merhum Müslüm Gürses, farklı sanatçıların söylediği şarkılardan oluşan albümüne bir isim vermişti: ‘Bir de benden dinleyin’.
Tam da böyle…
Sevgili gençler, “demokrat amcanız ne kadar demokrat”, gelin sizler de “bir de benden dinleyin”
Kemal Bey 19 Mayıs günü yayınlamış olduğu sosyal medya mesajında aynen şöyle diyor: ‘Size kefen edebiyatı yapanları görüyorsunuz. Bütün kirlilikleri yayınlanan videolarda ortaya saçıldı.’
Neresinden başlayacağımı bilemedim, lakin ‘kefen edebiyatından’ başlamak doğru olur. Malum, bugün günlerden 23 Mayıs. Yani 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü sayılır.
 
Nedir bu kefen konusu?
 
27 Mayıs 1960’ta, seçimlerle Menderes hükûmetini alt edemeyeceklerini anlayanlar, darbe yolu ile Menderes hükûmetini indirdiler. Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı idam sehpalarında şehit ettiler.
İşte o günden sonra merkez sağ partilerde siyaset yapan tüm liderler, ‘ölümü göze alarak’ bu yola çıktıklarının altını çizmek için, bu cümleyi seçim meydanlarında haykırdılar. Süleyman Demirel, Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve Tayyip Erdoğan siyaset yoluyla hizmet etmeye kefen ile çıktıklarını hep deklare ettiler.
 
Neden edebiyat olsun, daha dün kefen giydirmeye kalktılar
 
15 Temmuz gecesi millet katledilirken tankların arasından sıvışanlar, ölümü göze alan insanları ‘kefen edebiyatı’ yapmakla suçluyorsa aslında hepimizin aklıyla alay ediyordur.
O gece ipleri dışarıda olan bir yapı, sizin gençliğinizi ve ideallerinizi elinizden almak için gencecik fidanların üzerinden zırhlı araçlar ile geçiyor, gencecik polis harekâtın nöbet tutan 51 personelini tek mermi ile şehit ediyordu.
 
Peki bu arada demokrat amcanız ne yapıyordu?
 
Demokrat amcanız o esnada demokrasinin, milletin ve gençlerin katledilişini girdiği güvenli evde, önünde kahve fincanı ile televizyon ekranından izliyordu. Darbenin bastırılması mukadderat olunca da gecenin ilerleyen vaktinde sosyal medyadan bir paylaşım yaparak konuyu geçiştiriyordu. Şimdi, demokrasi tanklar ile çiğnenirken, tankların arasından sıvışıp güvenli evlerinde ‘katledilen demokrasiyi ve evlatlarımızı’ izleyenler ‘demokrat amca’,  o gece ve hâlâ, ölümü göze alanlar kefen edebiyatı yapanlar öyle mi?
 
Gelelim tüm kirlenmiş ilişkiler ve videolar konusuna…
 
Aslında ben Kemal Bey’in yerinde olsam, bu kaset ve video konularına hiç girmem ama Kemal Bey video ve kaset üzerinden siyaset yapma hastalığından kurtulamıyor.
Sevgili gençler, sizler o yıllarda kaç yaşındaydınız bilmiyorum ama bugün yirmili yaşlarda olan sizler o günlerde onlu yaşlarınızı sürmekteydiniz. Deniz Baykal CHP Genel Başkanı idi ve kendisine kurulan bir kaset kumpası ile koltuğundan uzaklaştırıldı.
Elbette demokrat amcanız ‘kumpas yoluyla gönderilmeye kalkışılan Genel Başkanımın arkasındayım, bu şaibeli işin üzerine gelip partiye genel başkan olmam, ben demokrat adamım’ falan demedi.
Bitti mi kaset ile olan sevdası? Hayır tabii…
Daha sonra Baykal’a ait kasetin Erdoğan’a izlettirildiğine dair görüntüleri izlediğini söyledi. Şu sözler bizzat Kemal Bey’e ait: ‘Ben gözlerimle gördüm. Bir değil birden fazla kaseti izlediğini gördüm. (...) Bana böyle bir kaset olduğunu söylediler, getirdiler önüme koydular ben de izledim.’
Bunun üzerine bu görüntüleri size kim getirdi sorusuna ‘Demokrat Amcanızın’ verdiği cevap aynen şöyle: ‘Görüntüleri getiren kişiler maskeliydi. Yüzlerini ve kim olduklarını göremedim’
Nasıl yani, CHP Genel Merkezinin içine, oradan da Genel Başkanın odasına kadar yüzleri maskeli birileri çıkabiliyor ve Kemal Bey’e bu görüntüler izlettiriliyor, sonra o yüzleri maskeli adamlar ellerini kollarını sallayarak Genel Merkezden ayrılabiliyor öyle mi?
İşte böyle gençler, demokrat amcanız sadece sizin değil, aslında tüm milletin aklıyla ve hafızası ile dalga geçiyor. Şimdi ise yukarıdaki yaşanan kumpasların kalpgâhı BAE denilen ülkeden gelecek kaset görüntülerine bel bağlamış demokrat amcanız.
Daha yazmam gereken MİT tırları kumpası ve buradan demokrat amcanızın devşirdiği kaset hikâyeleri var ama köşemde yer kalmadı. Sizlere naçizane tek tavsiyem, kimsenin siyaset sahnesinde aklınız ile alay etmesine müsaade etmeyin.
****
Karlov 2.0
 
İsrail’in Filistin topraklarında yaşattığı zulmü ve katliamları hayatları pahasına tüm dünyaya gösteren haber ajanslarına ve medya kanallarına yönelik itibarsızlaştırma işlemini başlatırlar, bu böyle kalmaz demiştik. Aradan bir hafta geçmeden Karlov 2.0 versiyonu hamleler gelmeye başladı.
Açıkçası 2023 yılına kadar ama özellikle de Erdoğan-Biden görüşmesine kadar yeni fedai eylemlerine çokça şahit olacağız. Allah bu ülke için tuzak kuranların tuzaklarına kendilerini düşürsün.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.