Özbekistan yeni anayasasını hazırlıyor. Anayasa’nın tek kaynağı ve müellifi halk olacak

Özbekistan yeni anayasasını hazırlıyor. Anayasa’nın tek kaynağı ve müellifi halk olacak

DÜNYA Haberleri

Özbekistan Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Akmal Saidov, yeni anayasanın uzun vadeli kalkınma stratejileri ile ülkenin ve vatandaşların refahı için sağlam bir yasal temel ve güvenilir bir güvence oluşturması gerektiğini vurguladı.

“Eşsiz ülkemizde istikrarlı bir toplum inşası ve sürdürülebilir kalkınmanın temini, hepimizin temel amacıdır...” Bu sözler, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından geçen 20 Haziran 2022 tarihinde Özbekistan Cumhuriyeti Anayasa Komisyonu üyeleriyle yaptığı toplantıda ifade edildi. Özbek lideri, bu yüce hedefe ulaşmak için tüm Özbek halkını karşılıklı dayanışmaya, birlik ve beraberliğe çağırdı. Özbekistan Devlet Başkanı ilgili toplantıdaki konuşmasında “Halkımızın siyasi ve hukuki düşüncesinin parlak bir ifadesi olacak olan yeni Anayasamızın temelinde, yeni bir Özbekistan’ı hep birlikte inşa edeceğiz” cümlelerini kullandı.

Güncellenen Anayasa, Özbekistan’ın uzun vadeli kalkınma stratejileri, ülkemizin ve insanımızın gelecekteki refahı için sağlam bir yasal temel ve güvenilir bir güvence oluşturmalıdır. Bunları göz önünde bulundurarak, Devlet Başkanımızın ortaya koyduğu Anayasa’nın güncellenmesiyle ilgili pratik önerileri birkaç ana gruba ayırarak analiz etmeyi ve yorumlamayı gerekli gördük.

İNSAN ONURUNUN ANAYASAL TEMELLERİ

Sayın Cumhurbaşkanı; insan ve insanın hayatı, özgürlüğü, onuru, dokunulmaz hakları ve meşru menfaatleri konularındaki somut önerilerini kamuoyuyla paylaştı.

> Birincisi, insan onurunu yükseltmek gerçekte kamu yetkililerinin anayasal bir görevi ve önceliği olmalıdır. Çünkü “İnsan, devlet ve toplum için amaca ulaşma aracı değil bu amacın ana konusu, kaynağı ve en yüksek değeri olmalıdır.”

> İkinci olarak, Anayasa’ya “Özbekistan’da ölüm cezası yasak” olduğunu belirten bir başka önemli hükmün eklenmesi önerildi. Bunun nedeni de şu; “yaşam hakkı, her insanın doğal bir hakkıdır ve kendisine devlet tarafından değil, Yaradan tarafından verilmiştir.”

> Üçüncüsü, birçok ülkenin Anayasa ve yasalarında, insan hakları hakkındaki uluslararası belgelerde yer alan Miranda Kuralı’na göre, gözaltına alma sırasında kişinin hakları ve tutukluluk nedenleri basit bir dille açıklanmalıdır. Özbekistan Cumhurbaşkanı, “Bu kuralı Anayasamıza koymanın zamanı geldi diye düşünüyorum” diye vurguladı.

> Dördüncüsü, Habeas Corpus kurumunu geliştirmek gerekiyor. Yani bir kişi mahkeme kararına kadar kırk sekiz saatten fazla gözaltında tutulamaz. Özbekistan Devlet Başkanı’nın ifadesiyle, “Yargı tarafından kişinin tutuklanması veya diğer şekilde hürriyetinin kısıtlanması hakkındaki karar belirtilen zaman içerisinde verilmezse, böyle bir kişinin derhâl serbest bırakılması hakkındaki hükmü de Anayasa’ya yansıtmalıyız.”

> Beşincisi, Anayasamızda, “kişinin mahkûmiyeti ve bundan doğan hukuki sonuçların, yakınlarının haklarının kısıtlanmasına sebep olamayacağı” katı bir şekilde yer almalıdır. Ayrıca “Tutuklu bulunan herkes için insanca muamelenin ve onurlu münasebetin sağlanması şarttır” ilkesi Anayasamıza yansıtılmalıdır.

> Altıncısı, yenilenecek Anayasa’ya “idari, medeni, ekonomik, cezai ve diğer davalarla ilgili duruşmalarda kişi üzerindeki yasal etki önlemleri meşru bir amaca ulaşmak için yeterli olması ve mümkün olduğu kadar kişiye kolaylık sağlanmış olması elzem” hükmünün de dâhil edilmesi isabetli olur.

> Yedincisi; Anayasamız, her Özbekistan vatandaşının ülke genelinde serbest hareketlenmesi, ikamet veya geçici kalma yerini özgürce seçme hakkına sahip olması ayrıca tüm vatandaşların herhangi bir engelle karşılaşmadan ülkeyi terk etme ve geri dönme hakkını temin etmeli. Her vatandaşın özel hayatının dokunulmazlığı ve güvenceleri Anayasa düzeyinde güçlendirilmelidir. Bu tekliflerin temel amacı, “İnsan Onuru İçin” fikrini ve mevcut reformlarımızın ana ilkesi olan “İnsan - Toplum - Devlet” vizyonunu Anayasamızın içeriğinde derinleştirmek ve bunu günlük hayatımızdaki ana değer haline getirmektir.

Devlet Başkanı’nın dediği gibi, “Bundan böyle; insan onuru, saygınlığı ve gururu her alanda öncelikli olmalıdır.”

BİR HUKUK DEVLETİ OLARAK...

Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın açıklamasına göre, “Hukuk devleti; insanlığın binlerce yıllık yoğun emeği neticesinde oluşan kalkınma vizyonu ve büyük bir buluştur.” Bu anlamda, Özbekistan’da görüşmeleri süren yeni Anayasa’da yer alması önerilen bir takım öneriler doğrudan ülkemizde insancıl, demokratik bir hukuk devletinin inşası ile ilgilidir.

> “Özbekistan, bir hukuk devletidir” fikri Anayasamızda açıkça yer almalıdır;

> Anayasa’ya, kamu makamlarının faaliyetlerinde açıklık, şeffaflık ve hesap verebilirliğin temininin yanı sıra bu organların makbul ve tasarruflu olmasını sağlamaya yönelik hükümler dahil edilmelidir;

> Anayasamız’da, halk iktidarının daha da güçlendirilmesine, iktidar erklerinin birbirini frenleyip dengelemelerine dair mekanizmaların daha da geliştirilmesi gerekmektedir;

> Temel Kanun’da, Âli Meclis’in hükümeti kurma ve onun etkin işleyişini sağlama konusundaki yetkilerini genişletmeye dönük hükümler belirtilmelidir;

> Âli Meclis’in parlamenter denetim konusundaki yetkilerinin anayasal temelinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmelidir.

> Cumhurbaşkanının bazı yetkilerinin Âli Meclis’e devredilmesi isabetli olacaktır.

> Valilerin valilik makamının yanında Halk Vekilleri Kurullarına da başkanlık etmesi kuralı Anayasa’dan çıkarılmalıdır. 

> Vatandaşın kamu işlerinin yönetimine katılımını genişletmek için, Anayasa’da yasama tekliflerini sunma kurumunun getirilmesi önerilmektedir.

> Yürütme organının anayasal sorumluluk alanlarının ve yetkilerinin genişletilmesiyle birlikte, bunların uygulanması üzerindeki kamuoyu ve parlamento denetiminin güçlendirilmesi gerekmektedir;

> Anayasa’da hükümetin yetkilerinin genişletilmesi; özellikle çevre, gençlik politikasını uygulama, aileyi destekleme, güçlendirme ve koruma, engellilerin sosyal güvenliği, uygun toplu taşımanın geliştirilmesi, rekreasyon şartlarının oluşturulması, sivil toplum kuruluşlarını destekleme başta olmak üzere çeşitli konularda Bakanlar Kurulu ve valiliklerin sorumluluğunu belirlemek gereklidir.

> Anayasa Mahkemesi’nin çalışmaları daha da iyileştirilmelidir.

> Anayasamızda, belirli bir davada mahkeme tarafından kendilerine uygulanan yasanın Anayasa’ya uygunluğunun doğrulanmasına ilişkin vatandaşların ve tüzel kişilerin şikayetlerinin değerlendirilmesinin Anayasa Mahkemesi’nin yargı yetkisine dâhil edilmesi isabetli olur.

> Yukarıda sıraladığımız çok açık ve önemli önerileri ortaya koyan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, bu önerilerin her birinin içeriğini ve amaçlarını sade ve anlaşılır bir dille anlattı.

KOMİSYONUN FAALİYETLERİ

Anayasa Komisyonu'nun Özbekistan Cumhuriyeti Anayasasını değiştirme ve teşkili önlemleri uygulamaya yönelik faaliyetlerinin üç aşamada gerçekleşmesi belirtilmiştir.

İlk aşama, Anayasa değişikliği tekliflerinin kabulü, toplanması ve analizini organize etmekten ibarettir. Bu kademe gerçekleşmiş olup Anayasa Komisyonu’nun önerileri temelinde geliştirilen taslak, Âli Meclis Yasama Odasına sunulmuştur.

İkinci aşama, Meclis tarafından geliştirilen yenilenmiş Anayasa taslağının kamuoyunda tartışılmasıdır. Böyle bir demokratik yaklaşım, “Anayasa’nın tek kaynağı ve müellifi halktır” ilkesiyle tamamen uyumludur.

Üçüncü aşama, kamuoyunun katılımıyla geliştirilecek olan Anayasa Değişikliği Kanun taslağının referandum yoluyla kabul edilmesidir. Devlet Başkanımız bununla ilgili olarak: “Anayasa reformunu vatandaşlarımızın görüş ve desteğine dayalı bir referandum yoluyla yaparsak, bu belge tam anlamda halkımızın iradesinin bir ifadesi, gerçek bir Halk Anayasası olacağını düşünüyorum” değerlendirmelerinde bulundu.

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...