Başvuranla atananlar arasında 7 kat var

Başvuranla atananlar arasında 7 kat var

EĞİTİM Haberleri

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) her yıl dosyalar hâlinde yayımladığı Eğitim İzleme Raporlarının dördüncü çalışması olan “Öğretmenler”i kamuoyuna sundu.

MAHMUT ÖZAY

Türkiye’de öğretmenliğin kapsamlı olarak ele alındığı çalışmada birçok ayrıntı göze çarpıyor. Bunlardan en önemlisi: Öğretmen yetiştirmede arz-talep dengesizliği...

2021 itibarıyla öğretmenlikte bu fark oldukça bozulmuş durumda. 2021 yılında Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi’ne (ÖABT) giren ve sınavı geçerli sayılan kişi sayısı 307.773...
Bir yılda ortalama 42.000 öğretmenin ilk ataması yapıldığı göz önüne alındığında başvuru sayısının bir yılda atananların yedi katı olduğu ortaya çıkmakta.
2020-21 eğitim-öğretim yılına ilişkin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) verilerine göre, Türkiye genelinde 91 Eğitim, 4 Eğitim Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören toplam öğrenci sayısı 210.912... Fen, Edebiyat ve Fen Edebiyat Fakültesinde öğrenim gören toplam öğrenci sayısı da 360.615... Yalnızca eğitim fakültelerinin bile ortalama atama sayısının üzerinde mezun verdiği, diğer fakültelerin (özellikle fen-edebiyat fakültelerinin) verdikleri mezun sayısının da ‘atanamama’ sorununu derinleştirdiği apaçık ortada. Özel sektörün eğitim sistemi içindeki payında görülen artışla eş zamanlı olarak özel sektörde yıllar içerisinde giderek artan bir öğretmen istihdamı olsa da öğretmenlik mesleği için temel istihdam alanı kamudur. Eğitim devletin temel görevlerinden olduğu ve her çocuğun eğitime erişim hakkı bulunduğu için ağırlığın kamu kurumlarında olması anlaşılır ve gereklidir. Kamunun öğretmen adayları için temel işveren durumunda olması ise MEB’e yönelen atama talebinde yansıma buluyor.

PEKİ NE YAPILMALI?
ERG'nin çalışmasında öğretmen arzı ve talebine ilişkin sorunun çözümü için eğitim alanındaki çeşitli paydaşların katılımıyla bir yol haritası hazırladı ve tavsiyelerini sıraladı:

> Öğretmen atamalarına ve mevcut öğretmenlerin görevlendirilmelerine yön vermek üzere Türkiye’de öğretmen ihtiyacına ilişkin, öğrenci sayısındaki değişimi, iç-dış göç nedeniyle yaşanan öğrenci sirkülasyonunu, özel sektörün payında yaşanan değişimi, öğretim programlarındaki değişiklikleri, emeklilik ve diğer nedenlerle sistemden ayrılan öğretmenleri dikkate alan bir çalışma geliştirilmeli.

> Öğretmen ihtiyacının karşılanma düzeyini artırmak için MEB bütçesi öğretmen durumuna bağlı biçimde artırılmalı.

KURUMLAR İŞ BİRLİĞİNE GİTMELİ
> MEB’in öğretmen ihtiyacına ilişkin çalışmanın uygulanabilirliğinin güvence altına alınması için geliştirme sürecinde YÖK ve üniversiteler başta olmak üzere ilgili kamu kurumlarıyla iş birliğine gitmeli. Düzenleme, öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarının kontenjanlarının belirlenmesinde yol gösterici olmalı.

> MEB ortaya koyacağı çalışma kamuoyuyla paylaşılmalı ve projeksiyonun öğretmen olmak isteyen bireylerin seçimlerini biçimlendirmelerinde yol gösterici olmasının önü açılmalı.

> Eğitim fakültesi ve eğitim bilimleri fakültesi açma şartları, niteliği artıracak standartlara bağlanarak güçleştirilmeli, daha az sayıda ve daha yüksek nitelikli programların artması hedeflenmeli.

HAKKÂRİ 2,6 İZMİR 16,9 YIL
Öğretmen hareketliliği nedeniyle, farklı illerdeki öğretmenlerin ortalama hizmet yılları arasında büyük farklılıklar görülüyor. 2019 verilerine göre Hakkâri (2,6 yıl) ve Şırnak’ta (2,4 yıl) öğretmenlerin ortalama hizmet yılı Türkiye ortalamasının (12,9 yıl) oldukça gerisinde. Aynı grafikte İzmir 16,9, Aydın 16,5, Yalova 16,1... Öğretmenlerin ilk atandıkları yerlerde uzun süre kalmayarak çalışma şartları bakımından daha “avantajlı” görülen yerlere gitmesi hareketlilikle yakından ilişkili bir sorun. LGS kapsamında 2020’deki merkezî sınavın verileriyle yürütülen bir araştırma, öğretmen deneyiminin akademik başarıyla ilişkisine dair önemli bulgular sunuyor. Söz konusu çalışmaya göre, 8. sınıf düzeyindeki öğrencilerin akademik başarılarıyla en güçlü ilişki içinde olan değişkenler okulun sosyoekonomik düzeyi, öğretmenin kıdemi, okul büyüklüğü ve sınıf büyüklüğüdür.

'ÖZEL'LERDE ÖĞRETMEN SAYISI AZALDI

2020-21 eğitim-öğretim yılında resmî kurumlardaki öğretmen sayısı bir önceki yıla göre %0,8 arttı. Özel öğretim kurumlarında ise tüm kademelerde öğretmen sayısı %7,2 azaldı. Okul öncesi kademesinde özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı %15 azaldı. Öğretmen sayısındaki azalmanın ne kadarının istifa, emeklilik vb. nedenlerden kaynaklandığı bilinmese de veriler özel okullarda özellikle okul öncesi kademesinde yoğun bir işten çıkarma yaşandığına işaret ediyor.

EN BÜYÜK MESELE MAAŞ EŞİTSİZİĞİ
Öğretmen açığının kapatılması için ücretli öğretmenlik uygulamasına devam ediliyor. Sistemdeki ücretli öğretmen sayısının azaltılması olumlu yönde bir çaba olsa da tüm öğretmenlerin eşit statüye sahip olması için ücretli öğretmenliğe duyulan ihtiyacın tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor. Türkçe öğretmeni N. "Ücretli öğretmenler ders saati başına çok az ücret alıyor. Resmî tatillerde ve yarıyıl tatillerinde ücret alamıyorsunuz. Bir ücretli öğretmen olarak haftada 30 saat derse girseniz bile aldığınız maaş asgari ücreti bulmuyor. Mesleğin saygınlığını, prestijini nasıl etkilediğini söylemiyorum bile” dedi.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...