Gençler tulum giymek baret takmak istemiyor

Gençler tulum giymek baret takmak istemiyor

EKONOMİ Haberleri

Sosyal medyadaki, dizilerdeki gösterişli hayatların da etkisiyle üretimden uzaklaşıyoruz; tornacı yerine satış temsilcisi, güvenlik görevlisi olmak daha cazip geliyor. Böylece birçok meslekte vasıflı eleman sıkıntısı yaşanıyor.

NECMİ ÇİÇEKÇİ

Türkiye ekonomisi yeniden dengelenme sürecinde toparlanmaya çalışırken, bugün istihdam piyasasındaki iş tercihleri noktasında ciddi çarpıklıklar yaşanıyor. 1990’lı yıllarda sanayinin ekonomideki ağırlığı yüzde 25 civarında bulunurken, bugün bu rakam yüzde 20’nin altında seyrediyor. Hizmet sektörlerinin ekonomideki ağırlığı ise, yüzde 50’nin üzerinde seyrediyor. İnsan Kaynakları Meslek Derneği Başkanı Mustafa İskifoğlu, yeni neslin hizmet sektöründe çalışmayı, sanayi ve üretimde çalışmaya tercih ettiğine dikkati çekerek “Üniversitelerin teknik bölümlerinin ilginin azalması bunun somut bir göstergesi. Bu durum bize, ülke olarak üretim kabiliyetimizi, teknik bilgi ve becerimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor” tespitinde bulundu. İskifoğlu, Türkiye’nin genç nüfusuyla önemli bir iş gücü potansiyeline sahip olduğunu belirterek, bu iş gücüne nitelik kazandırılmasının önemine değindi. İş gücünün planlı, kapsamlı ve endüstrinin beklentisi doğrultusunda niteliğe kavuşturulması gerektiğini dile getiren İskifoğlu, şunları kaydetti: Dünya ile rekabet edebilmemiz için sanayi ve üretimde nitelikli iş gücüne sahip olmamız gerekiyor. Bunun için ilk yapılması gereken, gençleri üretimin içerisinde yer alabilecekleri mesleklere yönlendirmektir. Üretim kabiliyetini kaybeden bir ülke, üzülerek ifade etmeliyim ki bağımlı olmaya mahkûmdur. Toplumsal algıların etkisiyle özellikle gençler, sanayi yerine hizmet sektörüne yöneliyor. İstihdam edilen her 10 kişiden 2’si sanayi sektöründeyse 6’sı hizmet sektöründe. Gençlerimize torna tezgâhı yerine, alışveriş merkezinde satış temsilcisi ya da özel güvenlik görevlisi olmak daha cazip geliyor. Sanayideki durum, tarım için de geçerli. Yeni neslin emek yoğun sektörleri tercih etmemesi, Türkiye’nin insan kaynağının geleceği açısından önemli bir problem. Gençler sosyal medyadaki ve dizilerdeki gösterişli hayatların da etkisiyle üretimden uzaklaşıyor. Teknik işlerin yerine, sosyalliği daha yüksek ama daha az nitelik gerektiren mesleklere yöneliyor. Bugün istihdamda yaşadığımız sorunların bir nedeni de bu. Çünkü gençlerimiz tulum giymek, baret takmak istemiyor.

SEKTÖRLER ELEMAN BULAMIYOR
Bugün bir yandan işsizlikten yakınırken, diğer taraftan vasıfsız olmamız ve üretimden kaçmamız sebebiyle açıkta kalıyoruz. Oysa ayakkabı, tekstil, deri, gemi inşa başta olmak üzere birçok imalat sanayii kolları, nitelikli personel bulamıyor. Patronlar “Yol, yemek, sigorta ve bugünün şartlarına göre azımsanmayacak ücret veriyoruz, ancak çalışacak işçi bulamıyoruz” diyerek, alarm zillerinin çaldığını belirtiyor. Mustafa İskifoğlu, işsizlikle mücadelenin yolunun sürdürülebilir istihdamdan geçtiğini de ifade ederek, “Dönemsel istihdamlar, geçici çözüm oluyor. Bunun yerine, meslek liselerinden itibaren iş gücünün niteliğini şekillendiren bir bakış açısı hayata geçirilmeli” diye konuştu.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...