Bazı bitkilerin yağlarını da soğuk pres yöntemi ile çıkarttığını anlatan Güven, "Menengiç ve çörek otu yağını soğuk pres yöntemi ile çıkartıyorum. Her çıkardığımız yağın ayrı ayrı şifaları vardır. Yağlarını çıkardığımız ürünlerin posalarını kesinlikle atmıyoruz. Posalarını ve kekiğin suyunu dahi değerlendiriyoruz. Posaları da hayvan yemi olarak satıyoruz. Önceleri yağları çıkarmadan bana sipariş verirlerdi. Ben de sipariş üzerine çalışıyorum. Şimdi ise satışlarımda oldukça yüksek patlama oldu. Pazarlama sorunum yok" diye konuştu. Kekik otunun kesme zamanı olduğunu dikkat çeken Güven, “Kekik otunun bir kesme zamanı vardır. Eğer kesme mevsiminden önce ve sonra kekiği keserseniz onun faydası olmaz. Kekik otu özellikle Temmuz Ağustos aylarında toplanır. Zamanı gelmeden kekik toplanmaz. Zamansız toplanan kekikten ise yağ çıkmaz. Şifada olmaz. En çok kekik yağı ağustos ayında toplanan kekikten çıkar. Eylülden sonra ise hiç kesmemek lazım" diye konuştu.,Köylülerin dağlardan çuval çuval getirip kendi doğal yöntemleriyle işleyip ürettikleri kekik yağına koronavirüs döneminde ilgi arttı. ,Kekik bitkisini eşi ile birlikte Toros dağlarından topladığını anlatan Güven, “Bu kekiği sadece ben toplamıyorum. Eşim ile ikimizin topladığı kekik otu yetersiz kalır. Çevre köylülerdeki insanlara da toplattırıyorum. Onlardan da satın alıyorum. Dolayısı ile sadece ben değil, köylüler içinde iyi bir geçim kaynağı oluyor. "dedi.,Yıllık ortalama 50 litre kekik yağı çıkarttığını söyleyen Güven “ Bunun yanında ise şalba, andız, mersin, ardıç, defne, su nanesi, menengiç gibi birçok bitki ve tohumlardan da yağ çıkarıyorum. Bunları 10 ve 20’şer gramlık şişelere dolduruyorum ve satışa hazır hale getiriyorum” ifadelerine yer verdi.,Ailesiyle biriktirdiği kekik, şalba, defne, su nanesi otlarını kuruttuğunu belirten Abdullah Güven, biriken kekikleri kazana doldurup içine su dökerek sabahın erken saatlerinde 300 dereceye varan ısıda kaynatmaya başladıklarını söyledi. Kaynayınca içi buharla dolan kazanlarda 4 saat sonra bu buhar soğutulmuş boruların iç yüzüne değince yoğunlaşıp damla haline geliyor. Damlalardan oluşan damıtılmış su borudan dışarı akıyor. Aktığı yere kekik yağı ile karışık damıtılmış kekik suyunun birikmesi için bir kap konuluyor ve damlalar halinde aşağıya akar. Kap dolup taşınca ilk olarak dışarıya yağ kısmı çıkıyor. Birbirinden ayrılan kekik yağı ve kekik suyu kendi kaplarına doldurularak kullanım için saklanıyor. Bu işlem yaklaşık 8 saat sürüyor" dedi.,Birbirinden değerli yöresel ürünleriyle adı öne çıkan Akseki ilçesinde, Torosların karlı zirvesinden elde edilen şifalı bitkilerden elde edilen yağlarda önemli bir yer tutuyor. Şalba, andız, mersin, ardıç, defne, su nanesi, menengiç gibi birçok bitki ve tohumlardan çıkarılan yağlara koronavirüs döneminde ilginin arttığı bildirildi. Bu ürünlerden başı çeken kekik yağı için vatandaşlar meşakkatli bir üretim yolculuğuna düşüyor. Yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki Toroslardan toplanıp getirilen kekik bitkisi dev kazanlar içinde 4-5 saat kaynatılıyor. 100 kilo kekikten bir buçuk litre yağ çıkıyor. Her bitki için farklı yağ ve su alma yöntemi uygulayan köylüler, şişeledikleri ürünleri satarak gelir elde ediyor. Geçtiğimiz yıl 10 gramı 10 TL'den satılan kekik yağının bu yıl aynı gramajı 20 TL'den satışa sunuluyor. ,Son 3 yıla gelinceye kadar büyük kazanlarda kekik yağı çıkardığını anımsatan Güven, “Eskiden büyük kazanlarda zor şartlarda kekik yağını çıkarıyorum. Bir kazana 8 kilo aldırabiliyordum. Bu 8 kilo kekik otundan ise 100 gram kekik yağı çıkartıyordum. Daha sonra ise kendi bulduğ