Marmara'nın kalbini dinleyen istasyona ne oldu?

Marmara'nın kalbini dinleyen istasyona ne oldu?

GÜNDEM Haberleri

Geçtiğimiz yıl 30 Mart'da görkemli bir törenle tüm dünyaya duyurulan Marmara Depremi erken haber verme istasyonunun dün akşam meydana gelen 5.1'lik depremde devreye girdiği, sisteme akredite tüm birimleri uyardığı açıklandı.

Büyük şirketlerin destekçisi olduğu çoğu önemli proje, gazete ve televizyonlarda haber olduktan hemen sonra unutuluyor. Neyse ki gazete arşivleri var da, arada bir hafızamız tazeleniyor. nbsp;Geçtiğimiz yılın mart ayında Türk Telekom tarafından desteklenen önemli bir projenin hayata geçirildiği düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu.
Projeye göre; nbsp;Türk Telekom, Marmara Denizi'nin dibine ve çevresine fay hattı izleme istasyonları kurdu. Gözlemevi ile Marmara'nın kalbini dinleyecek sistem 15 saniye önce depremi haber vererek doğalgaz dağıtım şebekesi, elektrik dağıtım şebekesi gibi ünitelerin emniyetli bir şekilde kapanmasını sağlayacak. Böylece muhtemel bir felaket engellenmiş olacaktı. nbsp;

SİSTEM ÇALIŞTI MI?

İstanbul'da muhtemel bir deprem felaketini saniyeler öncesi bile olsa haber verecek olan en önemli çalışmalardan biri olarak duyurulan nbsp;proje Türk Telekom ve Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) işbirliğiyle hayata geçirilmişti. nbsp;
Projenin adı açıklanınca oldukça iddialı bulunmuştu. nbsp;'Marmara'nın Kalbini Dinliyoruz' projesi kapsamında Türk Telekom, Marmara Denizi dibine 5 ve çevresine 10 deprem izleme istasyonu yerleştirdi. 57 kilometrelik fiber optik kablo kullanılan proje, tüm deniz dibi hareketlerin anlık olarak dinlenmesine imkân sağlıyor.
Dün gece meydana gelen 5.1 şiddetindeki depreme saniyeler kala sistem devreye girerek tüm birimleri uyardı, erken uyarı sistemi ilk ciddi sınavdan başarıyla çıktı.

DÜNYADA BİR İLK

Projenin hayata geçirildiği nbsp; sistem hakkında bilgi veren KRDAE Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, kurulan bu istasyonların kendi kategorisinde dünyada bir ilk olduğunu söylemiş daha sonra şunları ifade etmişti:"Gerek deprem, gerekse tsunami için erken uyarı konusunda altyapı kurduklarını söyledi. Sismik uyarı sisteminin, İstanbul'un değişik bölgelerine göre 4 ile 15 saniye arasında depremi haber vereceğini anlatan Erdik, böylece depremde oluşması muhtemel felaketlerin önüne geçilebileceğini ifade etti. Bilgisayardan bilgisayara yapılacak uyarı ile doğalgaz ve elektrik dağıtım ünitelerinin emniyetli kapatma sistemleri devreye girecek.

Deprem sonrası oluşabilecek gaz kaçağı gibi afetin boyutlarını artıran tehlikeler bertaraf edilebilecek. İstasyonların, fay kaynaklı olması durumunda tsunamiyi de 3-4 dakika önceden haber vereceği bilgisini veren Enstitü Müdürü, Türkiye'deki istasyonların teknolojik olarak Japonya'dakilerden hiçbir eksiği olmadığını anlattı. Tüm Japonya'da 3 bine yakın istasyonun bulunduğunu belirten Erdik, "Türkiye'de de istasyon sayısını 5-6 bine ulaştırınca Japonya gibi erken uyarı sistemi kurmak mümkün." diye konuştu. Bu konuda sadece devletin ruhsat verirken değil, sigortacılık içerisinde erken uyarı sistemi kuranların primlerinin azaltılması gibi teşviklerin de devreye girmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

İKİ MİLYON DOLARLIK YATIRIM nbsp;

İddialı projenin destekçisi Türk Telekom da yapılan yatırımla gurur duyulacak bir işe imza atmıştı. Türk Telekom, projenin belki en önemli ayağını anahtar teslimi ilgili kuruma teslim ederek üzerine düşeni yerine getirmiş, bunun verdiği gururla "Kurumsal vatandaşlık gereği sosyal sorumluluğumuzu yerine getirdik açımlamasında bulunmuştu. Türk Telekom'un çok önem verdiği projelerde basın önüne çıkan nbsp;kurum nbsp;Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Bozkurt da, deprem araştırmalarını yeni bir boyuta taşıyan projede yer almaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Projenin yaklaşık 2 milyon dolara mal olduğunu söyleyen Bozkurt, bu projeyle can ve mal kaybının en aza indirileceğine işaret etmişti. nbsp;

KİM NE DEMİŞTİ?

Marmara'nın kalbini dinliyoruz projesi için söz alan BÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ise projenin 2004'teki tsunami afetinin ardından gündeme geldiğini hatırlatarak, Japonya'daki felaketin ardından da bittiğini kaydetti. Geliştirilmesi ve uygulanmasının yaklaşık 5 yıl sürdüğünü açıklayan Barbarosoğlu, "Bugün itibarıyla gerçekten Marmara Denizi bir iç deniz olarak avucumuzun içindedir." diye konuştu.

Toplantının ardından Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat, deprem izleme sistemlerinin canlı kayıtları hakkında bilgi verdi. Tüm Marmara'yı dinleyecek şekilde yerleştirilen deniz dibi istasyonlarının konumları şöyle: Çınarcık- Koru (Yalova ili), Güzelce-Avcılar (istanbul İli), Marmara Ereğlisi (Tekirdağ ili), Tekirdağ-Kumbağ (Tekirdağ ili) ve Esenköy (Çınarcık)-Armutlu (Yalova ili).

İLK AÇIKLAMA KANDİLLİ'DEN GELDİ

Marmara'nın kalbini dinleyen sistemin ilk depremde sustu yolundaki haber konusunda açıklama yapan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü ve Ulusal Deprem İzleme İstasyonu Merkezi Müdürü Prof.Dr.Doğan Kalafat bilgilerin eksik olduğunu söyledi. Kalafat açıklamasında nbsp; sözkonusu sistemin 2011 yılından bu yana eksiksiz olarak çalıştığını belirterek "Marmara Depremi öncesi faydaki etkinliği takip edebilmek, erken uyarı ve buna bağlı olarak da hızlı müdahale sistemini Marmara'da uygulamada tutmaktır. Ayrıca bu sistem vasıtası ile deprem veya deprem sonucu oluşabilecek deniztabanı heyelanları sonucu oluşabilecek tsunami ile ilgili uyarı sinyalini verebilmektir" dedi.

SİSTEM DÜNYAYA ÖRNEK OLDU
Kalafat açıklamasında erken uyarı sisteminin doğal afetlerde, deprem ve tsunami gibi olaylardaki önemine dikkat çekerek şunları ifade etti: Erken uyarı sistemleri dünyada özellikle depremle yogun mücadele eden Japonya, Meksika, Tayvan, Romanya, Amerika gibi ülkelerde uygulanan sitemlerdir. Esası deprem başladığında ilk gelen sinyali (P) alıp, ikincil gelen ve tahrip gücü yüksek olan yıkıcı dalgalar olan S dalgaları gelmeden büyük mühendislik yapıları ve tesislerin depremde zarar görebilirliklerinin en aza indirilmesini saglamak, böylece deprem sonucu oluşabilecek çevre felaketlerinin önüne gebilmek ve hızlı olagan günlük yaşama donebilme kapasitesini oluşturmak. Örneğin nükller santral varsa servo sistemler devreye girerek sanralin üretimini keser, büyük elektrik trafoları enerjiyi keser böylece yangın olasılıkları azaltılır, dogal gaz boru hatları vb. servo sistemler devreye girerek üretimin durmasını sağlar, örnegin 2011 yılında Doğu Japonya'da meydana gelen büyük depremde hızlı trenler ve metrolar durduruldu böylece kaza yapmaları önlendi, Nükleer santraller devre dışı kaldı nbsp;

Ancak erken uyarı sistemleri belirli bir yer ivmesi degeri ve büyüklük eşiginde devreye girmektedir. Bu genelde olası hasar yapıcı bir deprem olarak algılanmalıdır. Yani dünkü Marmara Denizi depreminde Erken Uyarı sisteminin devreye girmesi soz konusu degildir. Zira bu büyüklükte bir deprem hasara ve can kaybına neden olabilecek nitelikte değildir. Bu yüzden Erken uyarı sistemleri her depremde kullanılmazlar. Dünkü depremden Marmara Denizini çevreleyen 50'nin üzerinde istasyon ile çözüm son derece saglıklı tayin edilmiş ve bilgisi hızlı bir şekilde gerek ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gerekse yazılı ve görsel medya'ya gönderilmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü halkımızın ve devletimizin büyük güvenini kazanmış bir kurum olup, bu konuda kendisine verilen görevi en iyi bir şekilde yapmaya devam etmektedir ve edecektir. Bu proje kapsamında kurulan istasyonlar verimli bir şekilde çalışmaktadır ve çözümlerde büyük katkı sağlamaktadır.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...