Kriptoları 2. darbe için bekletiyormuş

Sabit hatlar üzerinden FETÖ’nün öğrenci sorumlularıyla iletişim kurdukları tespit edilen 7’si tutuklu 8 şüpheli asker hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, ülke genelinde ByLock kullandığı tespit edilen asker sayısının, orduya sızdırılan örgüt üyesi sayısına göre çok az olduğuna dikkat çekildi. Örgütün, ByLock kullanmayan, Bank Asya’ya hesap açtırmayan diğer mensuplarını da ikinci bir darbe girişiminde kullanmak üzere hazır beklettiği ifade edildi.
Örgüt üyelerinin deşifre olmamak için kendinden sorumlu şahısları, kamuya açık market ve büfe gibi yerlerdeki sabit (kontörlü) hatlardan aradıkları belirlendi. Bu kişilerin ByLock dâhil olmak üzere bilinen iletişim usullerinden uzak durdukları kaydedildi.
Yapılan soruşturma sonunda İstanbul genelinde 424 sabit büfe hattı tespit edildi. HTS kayıtları da incelemeye alındı. 
Hakkında işlem başlatılan 415 askerden 74’ünün darbe girişimine iştirak/terör örgütü üyeliği nedeniyle tutuklu oldukları, aynı nedenlerle 119’unun soruşturma tarihinden önce ihraç edildiği, 24’ünün görevinden geçici olarak uzaklaştırıldığı ve söz konusu hatla terör örgütünün sözde TSK imamı Adil Öksüz ile irtibat kurulduğu belirtildi. 
Yakalanan 284 şüpheliden 80’inin terör örgütü mensubu olduklarını kabul ettiği vurgulandı. Sabit hattan arananlar arasında darbe girişiminin öne çıkan isimlerin de olduğu belirlendi. Bu şüphelilerin “FETÖ/PDY üyeliği” suçundan, 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
 

30 BİN ASKER ORDUDAN ATILDI
TSK’den bugüne kadar 30 bin civarında personelin ilişiğinin kesildiği, her rütbede yüzde 10’a yakın ihraç olduğu ve sayının artabileceği aktarılan iddianamede, personel açığının asgari beş yıllık bir sürede kapatılabileceği kaydedildi 
İddianamede, “Örnekleme yapmak gerekirse, Hava Kuvvetlerindeki bin 505 yüzbaşıdan 136’sının, 7 bin 978 astsubay kıdemli başçavuştan 129’unun, Deniz Kuvvetlerinde 738 albaydan 86’sının, Kara Kuvvetlerinde ise 3 bin 672 albaydan 386’sının bu kapsamda olduğu belirlenmiştir” denildi.
İddianamede “Sonuç olarak, terör örgütüne yönelik bilinen kriterlere haiz olan personel sayısı, TSK içerisindeki personel sayısına göre nispeten çok azdır. TSK içerisindeki ‘kripto’ diye tabir olunan FETÖ mensuplarının deşifre edilmesi, devletimizin bekası için hayati önem arz etmektedir” ifadesi kullanıldı.