Lütfü Türkkan, savunmasında kendini ele verdi
GÜNDEM Haberleri
Milletin arazisine çöken Lütfü Türkkan, kaçak çiftliğiyle ilgili iddialara cevap verirken birçok yanlış bilgiyi de beraberinde paylaştı. Türkkan âdeta kendisini ele verdi.
İyi Parti Grup Başkan Vekili ve Milletvekili Lütfü Türkkan’ın Koceli’nin Dilovası ilçesinde çiftliğindeki TOKİ ve orman arazisine kondurulan 26 kaçak yapı, hukuki sürecin tamamlanmasının ardından Dilovası Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Türkkan, sosyal medyadan yaptığı açıklamada çiftliğiyle ilgili iddialara cevap verdi. Ancak birçok yanlış bilginin yer aldığı cevapta, Türkkan âdeta kendisini ele verdi. İşte Türkkan’ın çarpıtmaları ve gerçekler;
15 DEĞİL 26 KAÇAK YAPI ÇIKTI
Türkkan, “Burası benim tapulu arazim” dedi. Oysa kimse arazinin kendisine ait olmadığını söylemedi. Türkkan, 30 dönüme yakın araziyi genişletti, içini de kaçak binalarla doldurdu. Kaçak yapıların bazıları TOKİ’ye ait parsellere, bazıları ise orman arazisine taşmış durumda. Uydu fotoğraflarında da net bir şekilde işgal görülmekte. Çiftlikte 15 kaçak yapının olduğu belirtiliyordu, yıkımda 26 olduğu ortaya çıktı
TARLAYA KAÇAK YAPI KONDURDU
İyi Partili vekil, hesabından 4 adet tapu paylaştı. Tapularda fabrika ve çevresinde binalarla ilgili tek ruhsat bilgisi geçmedi. Tapularda arazinin “tarla” şeklinde yer alması dikkat çekti. Yani, Türkkan tarlayı yapılarla donattı. Yerlerin tapulu olması ise üzerlerinde bulunan yapıların ruhsatlı olması anlamına gelmiyor. Yıkımı yapılan yapılanların tamamı kaçak yapı statüsünde.
İŞGALİN UYDU GÖRÜNTÜSÜ
KÖY DEDİ, DIŞINDA ÇIKTI
Lütfü Türkkan “Burası köy içinde olduğu için 6.360 sayılı Yasa’ya göre ruhsata tabi değil” diye açıklama yaptı. Oysa yapılar köyün dışında. Büyükşehir sınırları içinde yer alıp, mahalleye çevrilen köylerdeki bütün yapılardan 2012’ye kadar ruhsatı alınmamış olanlar yasa çıktıktan sonra ruhsatlandırılmış sayıldı. Bu tarihten sonra “Nüfusu 5.000’in altında kalan yerlerin, kırsal yerleşim özelliğinin devam edip etmediğine Büyükşehir Belediye Meclisince karar verilir” denildi. Burası kırsal bölge değil. Yasalara göre, ahır kümes gibi tarım ve hayvancılık yapılan, ticari olmayan yerler için ruhsata gerek yok. Ancak yapının entegre tesis niteliğinde “olmayan” tarım ve hayvancılık amaçlı yapılardan olması gerekiyor. Türkkan’ın yapısı entegre tesis. Bir hayvan çiftliği. Kaçak çiftlikteki hiçbir yapı bu kurala uymuyor.
ÇİFTLİK HUDUTLARINI GENİŞLETTİ
Türkkan "29.980 bin m2’lik tapulu arazide 2700 m2 civarı bir kapalı alanın inşası için yeterli alanımızın var olduğu aşikârdır. Bütün yapıların kapladığı alan 2700 metrekare" diye açıklama yaptı. Çiftliğin TOKİ arazisine inşa edilmediğini iddia etti. Oysa Köseler 2244 numaralı taşınmaz TOKİ adına tapu iken Nezirağa Çiftliğinin ana giriş kapısı, girişte solda bulunan idari bina ve binanın devamında bulunan ahırın TOKİ parseline girdiği görüldü.
DAVA BİR YILDIR SÜRÜYORDU
Türkkan “Cuma haber verip pazartesi geldiler, hayvanları ahırın dışına kontrolsüzce çıkardılar” dedi. Oysa kaçak yapılarla ilgili olarak süreç bir yıldır devam ediyordu. Defalarda firmaya süreler verilirken, son olarak yıkım yapılacağı bir ay öncesinden firmaya hem noter üzerinden, hem posta yolu ile iadeli taahhütlü, hem çiftlik mahallinde asılarak hem de muhtarlık eli ile tebliğ edilmek sureti ile dört ayrı şekilde tebligat yapıldı. Firma ise bilinçli olarak aylarca çiftliği tahliye etmeden, verilmiş olan süreleri suistimal etti. Tahliye yapılan birinci gün ahırlarda bulunan hamile ineklere dokunulmamış, ahır içerisinde bırakıldı.
KONTEYNER BİLE KONULAMIYOR
İyi Partili Türkkan “Tarımsal üretim yapan bir işletmeyi yok ettiniz” diye açıklama yaptı. Tarım Bakanlığı, tarlasına konteyner konduranı engellerken bir kişinin ruhsatsız yapı doldurması neyle izah edilebilir. Bir de bu milletvekiliyse.
SALDIRGANLARDAN BİRİ YEĞENİ ÇIKTI
İyi Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’ın kaçak yapıların yıkımını görüntüleyen İHA muhabiri Mustafa Uslu’yu öldüresiye döven dört kişi adliyeye sevk edildi. Saldırganlardan İbrahim Hasırcı tutuklandı, diğer zanlılar adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Cezaevine gönderilen Hasırcı’nın, Lütfü Türkkan’ın ablasının oğlu olduğu öğrenildi. Adliyede sorguları tamamlanarak serbest kalan ve adliye çıkışı kameralara gülerek kaçmaya çalışan şahıslardan birinin Türkkan’ın şoförü, bir kişinin çiftlik çalışanı, bir kişinin de Hasırcı’nın arkadaşı olduğu tespit edildi.
AKŞENER TÜRKKAN’A ARKA ÇIKTI
REZALETİ SAVUNDU
İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Mustafa Uslu’nun, İyi Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’ın ortağı olduğu şirkete ait çiftlikteki bazı kaçak yapıların yıkımını görüntülerken saldırıya uğraması, kamuoyunda büyük tepki çekerken, muhalefet vahim saldırı karşısında sessizliğe büründü. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün partisinin grup toplantısı öncesinde, kendisine saldırıyı sormak isteyen muhabiri geçiştirirken, grup konuşmasında da Lütfü Türkkan’a arka çıktı. Daha önce birçok kez basın özgürlüğünden bahseden Akşener’in grup toplantısında yaptığı konuşmada İHA muhabirine yapılan saldırıyı kınamak bir yana, kaçak yapıların yıkılmasına tepki gösterdiği görüldü. Akşener, “İki gündür Sayın Lütfü Türkkan’ın meşhur çiftliği üzerinden gagalanıyoruz. Hadi bakalım. Yıkıldı mı kardeşim hepsi, yıkıldı. Tamam” diyerek hem tehditler savurdu, hem de Türkkan’ı haklı çıkarmaya çalıştı.
İyi Parti GİK Üyesi Günay Kodaz ise görevi başındaki basın mensubuna tepki çeken saldırıyı kınamak yerine meşrulaştırmaya çalıştı. Kodaz “O esnada diğer muhabir ne arıyormuş orada ki, hemen arkadaşına anında çekim yapıyor? Bunlar kendileri, kendi muhabirlerini darbetmiş olabilirler mi?” şeklinde çirkin ifadeler kullandı.
Diğer yandan, CHP cephesinden de konuya ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ittifak ortağı olan İyi Parti’nin adının geçtiği saldırı karşısında sessiz kaldı.
ÇİRKİN SALDIRIYA TEPKİLER SÜRÜYOR:
HAK ETTİKLERİ ŞEKİLDE CEZALANDIRILSINLAR
İyi Parti Grup Başkan Vekili ve Milletvekili Lütfü Türkkan’ın çiftliğindeki kaçak yapıların yıkımını takip eden İHA muhabiri Mustafa Uslu’nun öldüresiye dövülmesine tepkiler sürüyor. İşte tepkiler: Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan: Görevini yapan bir basın emektarının kafasının ve gözünün kırılması vahşettir. Uluslararası Medya Enformasyon Derneği Başkanı Aslan Değirmenci: Bu aynı zamanda milletin haber alma hakkına yapılan faşist bir saldırıdır. Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir: Saldırganların hak ettikleri şekilde cezalandırılmalarını bekliyoruz.
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe: Muhalefet; gazetecileri tehdit etmek, darbetmek, yatırımcılara gözdağı vermek, gibi tavırların, kendilerine başarı sağlayacağına inanmış.
'da Takip Edin!
