İHA-SİHA'lara bir övgü de Şakir Zümre'nin torunundan: Tek kelimeyle muhteşem

Düzenleyen: / Kaynak: AA
İHA-SİHA'lara bir övgü de Şakir Zümre'nin torunundan: Tek kelimeyle muhteşem

GÜNDEM Haberleri  / AA

Türkiye'nin gururu yerli ve milli SİHA-İHA'lar övgüleri toplamaya devam ediyor. Birçok ülkenin ihraç etmek için sıraya girdiği SİHA'lara dünya basınında manşetleri süslemeye devam ederken, bir yorum da Şakir Zümre'nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı'dan geldi. Humbaracıbaşı, "Tek kelimeyle muhteşem. Hele Bayraktarların, Selçuk Bayraktar'ın yapmış olduğu SİHA'lar..." dedi.

Türk savunma sanayisinin ilk özel teşebbüs askeri fabrikasını kuran Şakir Zümre'nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı, dedesinin savunma sanayisindeki öncülüğünü 'denizde dalga oluşturan taşa' benzetip bunun devamını Nuri Killigil ve Nuri Demirağ'ın getirdiğini belirterek, gelinen noktada BAYKAR'ın ürettiği hava araçlarını ise 'muhteşem' olarak yorumladı.

AVUKATLIKTAN HAM MADDE TİCARETİNE

1885'te Bulgaristan'ın Varna şehrinde doğan ve asıl adı'Zümrezade Ahmet Şakir' olan Şakir Zümre bir süre avukatlık yaptı. Daha sonra Bulgaristan-Romanya sınırında, içinde savunma sanayisinde kullanılan ham maddelerin de bulunduğu ürünlerin ticaretine başladı. Bu süreçte savunma sanayisine ilgisi artan Zümre, bu alanda ham madde tedarikçiliğine yöneldi.

Zümre, Bulgaristan'da Türk azınlığının etkili olduğu çeşitli vilayetlerdeki silah ve mühimmat atölyelerine finans, iş gücü ve lojistik gibi konularda destek sağladı. Bu atölyelerde üretilen modern silah ve mühimmatlar İstiklal Savaşı'nda kullanıldı. Şakir Zümre'ye bu katkılarından dolayı İstiklal Madalyası verildi.

TÜRKİYE'NİN İLK ÖZEL ASKERİ FABRİKASINI KURDU

Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından 1923'te İstanbul'a yerleşen Şakir Zümre, 1925'te Haliç kıyısındaki Karaağaç mevkisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk özel askeri fabrikasını kurarak, Türkiye'nin silah ve mühimmat ihtiyacının büyük ölçüde karşılanmasını sağladı.

Hava kuvvetlerinin kullandığı ilk bombaların yanı sıra fişekten mayınlara, ateşli silahlardan el bombasına kadar birçok mühimmat ile denizaltı bombaları bu fabrikada üretildi, Yunanistan, Bulgaristan, Polonya ve Mısır'a da ihraç edildi.

İHA-SİHA'lara bir övgü de Şakir Zümre'nin torunundan: Tek kelimeyle muhteşem
Türk savunma sanayisinin ilk özel teşebbüs askeri fabrikasını kuran Şakir Zümre'nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı

İSTİKLAL MADALYASINI TAŞIMAKTAN GURUR DUYUYOR

Yerli ve milli silah üretiminin öncüsü Zümre'nin torunu olan 83 yaşındaki Humbaracıbaşı, dedesini ve Türk savunma sanayisindeki başarısını değerlendirdi. 

İstiklal Harbi esnasında Bulgaristan'daki atölyelerden Osmanlı ordusuna cephane desteği sağlanmasında aracı olan dedesine İstiklal Madalyası verildiğini aktaran Humbaracıbaşı, "O İstiklal Madalyası'nı şu dakika itibarıyla ben taşıyorum. Bu bana gurur ve onur hissettiriyor" dedi.

Dedesinin ürettiği mühimmatların yurt dışında da satıldığına dikkati çeken, "İkinci Dünya Savaşı'nda Nuri Demirağ'ın yaptığı uçaklar ki bugünkü Beşiktaş'ta büyük hangarlar vardı. O hangarlar Nuri Demirağ'dan sonra tütün deposu olarak kullanıldı. Orada uçaklar yapılıyordu. Bu uçakların da 'know-how'ı Almanya'dan gelmişti, Junckers'ten. İkinci Dünya Savaşı başladığında Şakir Zümre'nin yapmış olduğu bombalar ve Nuri Demirağ'ın yapmış olduğu o uçaklar Almanlar'a karşı kullanıldı" diye konuştu.

MÜHİMMAT İMALATINDAN SOBA ÜRETİMİNE

Şakir Zümre'nin torunu Humbaracıbaşı, fabrikanın 1952-1953 yıllarında mühimmat imalatını bırakıp soba üretmeye başladığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun nedeni, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye NATO'ya girdi. Burada 2 tane Marshall Yardımı olayı vardı. Amerikalılar İkinci Dünya Savaşı'nda ellerinde kalan çok yüksek miktarda malzemeyi NATO'ya yeni giren ülkelere dağıtmaya başladı. O ülkelerden bir tanesi de Türkiye. Dediler ki 'Yerli imalata lüzum yok. Amerikalılar bunu bedava veriyorlar.' Bedava olan bir şey daha kıymetli. Ve Türkiye'de cephane imalatı durdu. O güne kadar burada sadece tayyare bombaları yapılmadı, havan topları, denizaltı imha topları yapıldı. Yavuz Zırhlısı'nın toplarının bütün mermileri de kalibresine göre bu fabrikada imal edildi."

Haliç düzenlemesi çerçevesinde fabrikanın artık burada olmayacağının söylendiğini ancak o tarihlerde fabrikada M48 tanklarının modernizasyonuyla ilgili bir çalışma yapıldığı için bir süre müsaade alındığını anlatan Humbaracıbaşı, bu proje hayata geçmeyince fabrikanın 1970'te kapandığını söyledi.

İHA-SİHA'LARA BÜYÜK ÖVGÜ

Türkiye'de savunma sanayi alanında yaşanan gelişmelere de değinen Humbaracıbaşı, "Tek kelimeyle muhteşem. Hele Bayraktarların, Selçuk Bayraktar'ın yapmış olduğu SİHA'lar... İşte buyurun Ermenistan'ı, Rusya'yı... Dört günde gireceklerdi, bugün 33'üncü gün hala Kiev'e girmediler. Ukrayna'nın satın aldığı 48 tane uçak Rusları durdurdu. Bu ne demek? Muhteşem bir şey demek. Allah onlardan razı olsun. Benim söyleyeceğim söz budur" ifadelerini kullandı.

Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı, dedesinin savunma sanayisinin öncüsü olmasına ilişkin ise şunları kaydetti:

"Denize bir taş atmadan dalga yapamazsınız. Şakir Zümre bu taşı attı. Bunun arkasında Nuri Killigil geldi. Bunun arkasından Nuri Demirağ geldi. Nuri Demirağ da uçak fabrikasını kurdu. Bu ne demektir? İşte Türkiye'nin inkişafı demektir. İnsan öldürmek için imalat yapmadık, ülkeyi korumak için yaptık. Yani Şakir Zümre'nin ideali buydu. İnsan öldürmek değil onun maksadı, onun maksadı ülkeyi korumaktı."

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...