Kılıçdaroğlu: Aldığımız oyların hakkını verelim

Kaynak: AA
Kılıçdaroğlu: Aldığımız oyların hakkını verelim
Politika Haberleri  / AA

Kürt sorununun çözümü için Meclis'te bir araya gelme çağrısı yineleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Eski duruşlarımızdan, keskin duruşlarımızdan vazgeçelim. Aldığımız oyların hakkını verelim. Analar ağlıyor. Peki nasıl ağlamayacak? Sözle olmaz. Ne yapacağız? Bir araya geleceğiz, konuşacağız. Nerede? TBMM çatısı altında. Kimler gelecek? Dört siyasi parti bir araya gelsin" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM çatısı altındaki siyasi partilere çağrısını yineleyerek, "Analar ağlıyor. Peki nasıl ağlamayacak? Sözle olmaz. Ne yapacağız? Bir araya geleceğiz, konuşacağız. Nerede? TBMM çatısı altında. Kimler gelecek? Dört siyasi parti bir araya gelsin" dedi.
Kılıçdaroğlu, Türk Metal Sendikası 14. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ülkede huzura, barışa ve bir arada yaşama iradesini özgürce haykırmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
30-35 yıldır Türkiye'nin gündeminde olup çözülmeyen bir sorun bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nereye gitsem, hangi şehit ailesini ziyaret etsem, ister anne, ister baba olsun söyledikleri bir cümle var 'İnşallah bu son olur. Bizim çocuğumuz hayatını kaybetti, başkasının çocuğu ölmesin.' Peki siyasilerin söylediği cümle ne? Onların da söylediği bir cümle var, 'Analar ağlamasın.' İyi de analar ağlıyor. Peki nasıl ağlamayacak? Sözle olmaz. Ne yapacağız? Bir araya geleceğiz, konuşacağız. Nerede? TBMM çatısı altında. Kimler gelecek? Dört siyasi parti bir araya gelsin."
"Bu işi kim çözmeli, sorumlusu kim" diye sorulacak olsa ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak "Bu işin sorumlusu siyaset kurumudur" cevabını vereceğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Gelin oturalım, konuşalım. 'Efendim biz gelmeyiz' Niye gelmiyorsun? TBMM'nin çatısı meşru bir çatı değil midir? Evet. Meşru bir zemin altında bir araya gelmek, konuşmak siyasi partilerin görevi değil midir? Anayasa konusunda bir araya geliyoruz. Uzlaşamazsak kimse ölmüyor. Peki ama terör konusunda niye bir araya gelmiyoruz? Her gün şehitlerimiz geliyor. Bir araya geleceğiz. Bir araya gelmek için söyledim, üslubumuzu yumuşatacağız. Daha saygılı bir dil kullanacağız. Birileri duysun diye bunu söylüyorum. Birilerine öğüt, nasihat vermek gibi hakkım, yetkim yok. Onu isteyen, Şeyh Edebali'nin sözlerine bakabilir. Orada nasihatler var. Ben şunu söylüyorum, bir araya gelelim, konuşalım, Türkiye'nin temel sorunudur."
Her inançtan ve görüşten şehit olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ölen bizim insanlarımız. Ağlayan bizim annelerimiz. Çözelim bu sorunu" diye konuştu.

-"Niçin bir araya gelip ortak aklı oluşturmuyoruz"-

Genel kurulda konuşan sendika genel başkanlarının da aynı talebi dile getirdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Biz bu konuda bir araya gelmeyeceksek hangi konuda bir araya geleceğiz? 30-35 yıldır çözülmeyen bir sorun için bir araya gelmeyeceksek hangi konuda bir araya geleceğiz" dedi.
İşçilerden de siyasi parti liderlerine bu çağrıyı yapmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, bu konuda herhangi bir dayatma içinde olmadıklarını, Meclis'te bir araya gelip konuşmak istediklerini yineledi.
Kendi görüşlerinin de olduğunu ancak bunu dile getirmediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Önce bir araya gelelim. Belki benim görüşümden çok daha iyi bir görüşü bir başka siyasi lider, bir başka partili söyler. 'Akıl akıldan üstündür' demişler. Niçin bir araya gelip biz ortak aklı oluşturmuyoruz" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "İşin tehlikesi nedir, onu da ben size söyleyeyim. Eğer bu sorunu TBMM'de bu ülkenin milletvekilleri, genel başkanları, siyasal partileri çözmezse bu sorunun çözümü için başka mahfiller devreye girer. Bu ülkenin dinamikleri, bu ülkenin insanı, siyaset kurumu kendi sorununu çözmek zorundadır. Biz ulusal Kurtuluş Savaşı'nı verirken başka yerlere mi danıştık? Başka yerlerden mi görüş aldık? Kendi özgür irademizi kurduk, kendi bayrağımıza, ulusumuza sahip çıktık. Aynı şeyi yapmalıyız. Bir araya gelmek bizim kültürümüzde de vardır. Akil adamlar dedik, itiraz ediyorlar. Akil adam demeyelim. Akil adam, bizim Anadolu kültürünün bir parçasıdır. Osmanlı'dan, Selçuklu'dan gelir bu gelenek, Orta Asya'ya dayanır. Bir şey olur gidip bir kanaat önderine, bir bilgeye danışırız. 'Sen bu konuda ne düşünüyorsun' deriz. Hem siyaset kurumu hem de bu ülkenin sivil toplumu bir araya gelsin. Araştırma yapan var, çalışan var, emek harcayan var. Niye bir araya gelmiyoruz?"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu konuda her kesime görev düştüğünü belirterek, dün TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in aynı çağrıyı dile getirdiğini hatırlattı ve teşekkür etti.
"Ya bu yarım kalırsa" şeklinde görüşler ileri sürüldüğünü belirten Kılıçdaroğlu, bunun 30-35 yıllık bir sorun olduğunu, kendisi söyledi diye çözülecek bir sorun olmadığını kaydetti.

-"Keskin duruşlarımızdan vazgeçelim"-

Kılıçdaroğlu, sorunun çözümünde sabırlı olunması ve ikna yeteneğinin kullanılması gerektiğini ifade ederek, "Ulusal bütünlükten ödün mü, hayır. Öyle bir şey söz konusu değil. Bayrağımızdan ödün mü, hayır. Öyle bir şey de söz konusu değil. Misak-ı Milli sınırları içerisinde bu coğrafyayı bir barış denizi haline dönüştürmek istiyoruz biz. Eğer bunu yapabilirsek Türkiye gerçek anlamda sıçrama yapar" görüşünü dile getirdi.
Sorunun çözümünde milli iradenin önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Önce bizim kendi irademizi TBMM çatısı altında bir araya getirmemiz lazım. Ön yargısız bir araya geleceğiz, kimse kimseyi suçlamayacak, hoşgörüyle dinleyeceğiz. Katılmadığımız düşünceleri de dinleyeceğiz. Demokrasinin gereğini bütün ayrıntılarıyla yerine getireceğiz. O zaman göreceksiniz ki bu ülkede barışı ve huzuru sağlayacağız" dedi.
Bunun kendisinin ve herkesin en büyük arzusu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sert üsluptan kaçınalım, elbette kaçınalım. Birbirimizi eleştirebiliriz, eleştirinin de bir saygı ölçüsü vardır" diye konuştu.
Konuşmasında çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Gelin hep beraber TBMM çatısı altında bir araya gelelim. Bu sorunu nasıl çözeceğiz diye oturup konuşalım. Konuşma erdemini gösterelim. Siyasetin de barışabileceğini gösterelim. Eski duruşlarımızdan biraz vazgeçelim. Keskin duruşlarımızdan vazgeçelim. İnsanı kucaklamak, sorunu çözmek... Vatandaştan aldığımız oyun hakkını verelim. İşin özü budur. Eğer bunu yapabilirsek bu ülkenin barışına da, huzuruna da, geleceğine de, çocuklarımızın geleceğine de en büyük katkıyı sağlamış oluruz."

Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...