Eleman aranıyor... Paylaşmanın kendini azaltmak olmadığını, Yüzyüze konuşmanın arkasından konuşmaktan daha etkili olduğunu, "Günaydin" demenin borç para vermek olmadığını, "Lütfen", demenin utanılacak bir şey olmadığını, Yönetici olmanın emir vermek olmadığını, Saygı duyulacak iş, saygı duyulmayacak iş diye bir ayrımın olmadığını, Yöneticiye, duymak istediğini söylemenin iyilik olmadığını, Eğitimin dinlenme olmadığını, İletişim kurmanın sadece konuşmak olmadığını, "Özür dilerim" kelimesinin yasak olmadığını, Hayatta sevinçler kadar hüzünlerin de olduğunu, Mutluluk maskelerinin satılmadığını bilen... Kendisi ve bütün dünyayla barışık olan, Ve tüm bunları çevresine anlatıp aşılayacak kişiler aranmaktadır... (...Anonim) ----------- >>> SANATİK KRİTİK "-Küfürlü ve argo espriler yaptığım için eleştiriliyorum... Halbuki Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler benden daha sapık... Çocuğuma ben bunları izletmem... Ben çocuklara gösteri yapmıyorum ki, izleyici kitlem son derece elit ve bilgili..." (...Cem Yılmaz) >>> S.Ö.Z. der ki; "-Yanına yaklaşmaya korkulan yalnız ölmeye mahkumdur..." (...Şeklinde konuştuğu müthiş S.Ö.Z.leri) ---------- >>> Tuzaktan Kumanda (...KANAL D - 6 Pas) AHMET ÇAKAR: Haftanın nasıl geçtiği önemli değil ama mal Batı'ya kaymak üzere... Ne demek mal Batı'ya kaymak üzere?... Bosna maçından önce şampiyonaya gitmeye en yakın takımken, şu anda ekmeğe dilenir hale geldik... *** (...KANAL D - 6 Pas) SERDAR BALİ: Hocam, ben çok değiştim. 20 sene evvel burada olsaydım çoktan dalmıştım sana... AHMET ÇAKAR: Niye dalıyorsun, ben ne yaptım sana? Yakışır ama, doğrusu o... *** (...ATV - Türkiye - Macaristan) SEYİRCİ: Oğlan bizim, kız bizim hey hey hey... FİKRET ENGİN: Taraftarlarımız hep bir ağızdan marşlar söylüyor... >>> Bugünün buluşu > Nurhan Damcıoğlu Ramazan'da ekrana çıkıp, "Ben kalender meşrebim" şarkısını söyledi... (...14.09.1969) --------- >>> POLİTİK KRİTİK "-Şu ana kadar tartışılanlar bizim taslağımız değildi... Partimizi bağlayacak bir taslak olmadığını söylememize rağmen kimseye anlatamıyoruz... Birileri ya Türkçe bilmiyor ya da beyinleri dumura uğradığı için parti taslağı gibi kabul ettiler..." (...Dengir Mir Fırat) ---------- >>>> Temel'in yeri... Doktor hastabakıcı Temel'i çağırmış; "-Yarın ava gidiyorum, ama muayenehane kapansın istemiyorum... Sen hastalarla ilgilen... Ben arada arar, kontrol ederim" demiş... "Merak etmeyin doktor" demiş Temel, "Ben hallederim..." Doktor ertesi gün akşama doğru telefon etmiş... -Ne var ne yok?... "-Üç hasta geldi bugün... İlkinin başı ağrıyordu, aspirin içirdim..." -Harika Temel... Öbürü?... "-İkincisinin midesi yanıyordu... Talsit verdim..." -Bravo... Bravo Temel... Ya üçüncü?... "-Doktor, masada oturuyordum. Kapı çarparak açıldı, içeri güzel bir kadın girdi... Yüzüme alıcı gözle baktı ve şuh bir sesle 'Senin gibi yakışıklı bir erkek görmedim' dedi..." -Eee.. Sen ne yaptın?... "-Gözüne visine damlattım doktor..." -------- >>> SPORTİK KRİTİK "-Bilmiyorum Fatih Terim ders aldı mı?... Yoksa hala inat ediyor mu, "Ben ders veririm" diye... Kazandığımız zaman gerçeği tokat gibi suratımızda görürsek, doğru yere varırız... Ben dün gece sadece sonuçtan memnunum, futboldan değil..." (...Erman Toroğlu) -------- >>> Tebeşir Tozu... "-Mağlubiyet son derece motive edicidir... Dibe vurduğunuzda en tepeden başka gidecek yeriniz kalmaz..." (...Sang H.Kim) --------- >>> Bizimkiler... (...Durgun bir günün İlan Servisi e-postası) Şimdi abi olay nasıl gelişti hemen anlatalım... Kültür Sanat Müdürü Tuncay Önür tarafından bir vefat ilanı verilir... 3x15 ebadında... Aradan 1 saat geçer, bir ilan daha gelir 2x10 olarak... Ama Uğur bunu anlamaz, öbür ebadın küçüldüğünü sanır ve sinirli bir şekilde Fehim Abi'ye bağırarak; "Abiii... İlanın fiyatı kalın mı gelmiş, niye küçültüyorlar?..." Fehim Abi oralı olmayınca bir daha bağırır "Fiyatı" diyorum "Kalın mı gelmiş..." Ordan Tuncay Abi, Uğur'un yanına gelir ve "Yok bu yeni bir ilan" der... İşte o an Uğur'un domatese döndüğü andır abi... --------- >>> Ayaküstü... Haydaaa... Şimdi bir de bu çıktı başımıza... Neymiş efendim; biz iki tane kırmızı kart görmemiz gerekirken, adamlar görmüş... Macaristan'ın penaltısı verilmemiş... Maç dönmüş... Norveç, Yunanistan ve Macaristan maçlarını kaleci hatalarıyla almışız... Yazık olmuş... Oynanan futbolun umut verip vermediği ayrı bir konu... Ama rakip adına, "Tüh" diyecek kadar üzülmek nerden çıktı?... Şu; "Vatan, Millet, Sakarya" ile "Kendi malını kötülemenin" arasını bir türlü bulamayacağız... Yahu; "Hakeme takıldık"... "Hakkımızı yediler"... "Top bizi sevmedi" daha dünün başlıkları değil miydi?... --------- SÖZ'ün gelimi, "19 YTL'lik uçak bileti muhabbetleri": H Sahurdan hemen önceye indirimli bilet istiyorum bulamadım, yardımcı olur musunuz lütfen?... H İnternet düşmüyor kardeşim 19 YTL'yi size ödesem olmaz mı?... H Ben kendime aldım ama hanıma 19 YTL'lik bilet bulamadık... Bu nasıl hizmet?... H Gidiş 19, dönüş 66 YTL. Olmaz ki böyle... Dönüşe de 19 YTL'lik bilet istiyorum... H Sadece çocuklar mı uçabiliyor bu 19 YTL'lik biletlerle?... H Kampanyaya zam mı yaptınız?... Geçen sene 9 YTL idi... H Şu anda internet kafedeyim. Hayatımda ilk kez internet kullanacağım. Şimdi ne yapmam gerekiyor bana yardımcı olur musunuz?'' (Bir Chaw Shin çalışması)