Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

O güller hiç solmasın

O güller  hiç solmasın

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Avrupa'nın göbeğindeki Osmanlı nişanesi olan Gül Baba Türbesi, iki senelik restorasyonu müteakiben eski ihtişamına kavuştu. Ancak türbenin hazin bir hikâyesi var...

MURAT ÖZTEKİN
BUDAPEŞTE

Aşık u sâdıkınım ettim ziyâret ben gedâ / Bülbül-i gûyâ gibi efgan edem ey Gülbaba… Meşhur Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi, bu içli beyti asırlar evvel çok sayıda kişinin yaptığı gibi Macaristan’daki Gül Baba Türbesi'nin duvarlarına kazımıştı. Ancak Osmanlının ülkeden mecburi ayrılışından sonra kiliseye çevrilen türbe ile birlikte o beyitler de silinmişti… En son Sultan Abdülhamid Han tarafından geniş çaplı bir restorasyona sokulan Gül Baba Türbesi, şimdilerde yeniden ihya oldu...
Avrupa’nın ortasında, Budapeşte’nin Tuna’ya bakan bir tepesinde yer alan Gül Baba’nın metfun olduğu türbe, Türk ve Macar Devletlerinin ortak çalışmasıyla restore edilip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz ay açıldı. Biz de yapılanları görmek üzere, Polat Holding’in destekleriyle kurulan Gül Baba Vakfının davetlisi olarak Gül Baba’nın huzurunda bulunduk. İki senelik ciddi bir restorasyondan geçen türbe, şimdilerde ecdadın Avrupa’daki nişanesi olarak hak ettiği görünüme kavuştu. Etrafı güllerle kaplı türbeye çevre düzenlemesi yapılarak, kültür merkezi hâline getirildi…
O güller  hiç solmasın
Gül Baba Vakfı Başkanı Adnan Polat sorularımı cevapladı.

HAZİN HİKÂYE…
Ancak Gül Baba Türbesi, -her ne kadar o izler hâlihazırda kalmasa da- Osmanlıdan sonra bir sürü badireler atlatmıştı.
İsterseniz biraz maziye doğru seyahate çıkalım…
Efendim, Gül Baba Osmanlının bereketli manevi ikliminde yetişen Bektaşi tarikatına mensup Sünni bir âlimmiş… Doğduğu yer hakkında farklı rivayetler var ama gülleri çok sevdiğinden ötürü “Gül Baba” ismiyle anılmış… Kanuni Sultan Süleyman'ın ricasıyla manevi bir kuvvet olarak Budin’in fethine katılan mutasavvıf, bu harpte şehit düşmüş. Cenaze namazını Şeyhülislam Ebussuud Efendi kıldırmış, Osmanlılar onun için hoş bir türbe inşa etmiş. Türbe yakınında kurulan zaviyede ise dervişler yıllarca zikretmiş. Avrupalı seyyahların anlattığına göre, kabri gül kokan Gül Baba’yı Macarlar da çok sevmiş, kendilerince adakta bulunmuşlar orada…

CİZVİTLER KİLİSE YAPTI
Osmanlılar, Macaristan'ı terk etmek zorunda kalınca işler değişmiş. Her ne kadar yapılan Karlofça Antlaşması’nda Türk eserlerinin yıkılmaması deklare edilse de Cizvitler Gül Baba’nın türbesine de musallat olmuşlar. Mekândaki kubbenin üzerine bir kubbe daha çıkıp haç takmışlar; binanın formunu bozup kiliseye çevirmişler. Ta ki Cizvitler Avrupa’dan kovuluncaya kadar öylece kalmış türbe. Ama halk irtibatı kesmemiş oradan. Asırlar sonra Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahatinde Budapeşte’ye gitmesi, yeniden hatırlanmasına vesile olmuş türbenin.
Asıl hizmet ise Sultan Abdülhamid'e nasip olmuş. Türbenin bakımsız kaldığını öğrenen Sultan, Macarlarla irtibata geçmiş. Bizzat saray mimarını göndererek kendi cebinden ödediği parayla restore ettirmiş türbeyi. Bugünkü şekline de II. Abdülhamid Han zamanında kavuşmuş. Ancak iki büyük savaşa şahitlik eden topraklarda Gül Baba Türbesi hâliyle tekrar yıpranmış... Cumhuriyet devrinde ise eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in teşebbüsleri olmuş ama ciddi bir şeyler ortaya çıkmamış.

O güller  hiç solmasın
Restore edilerek kültür merkezine çevrilen Gül Baba Türbesi'nde bir mescit açılmaması ise hayal kırıklığı oldu.

OSMANLIYI HATIRLATACAK
Gül Baba Türbesi, bugün tıpkı Sultan Abdülhamid zamanındaki görünümüne kavuştu. İdaresi Gül Baba Vakfı tarafından yürütülen türbede, sergi salonu da meydana getirildi. Sorularımızı cevaplayan Gül Baba Türbesi Vakfı kültür direktörü Alpaslan Ertüngealp, türbenin Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Macaristan Ulusal Varlık Yönetimi AŞ'nin (MNV) ortaklaşa tadil ettiğini söyledi. Ertüngealp "Burası bir asır evvelki hâlini, Osmanlıyı hatırlatacak şekilde restore edildi. Türbe ve bahçesinin yanı sıra göçmüş olan mahzenler yeniden gün yüzüne çıkarıldı ve sergi salonu hâline getirildi" diye konuştu.

600 TÜRK ESERİ VEFA BEKLİYOR
Gül Baba Türbesinin yakınlarında  hamam, zaviye ve baruthane de bulunuyormuş. Bu yapılar 1600’lerde Hristiyan güçler tarafından tahrip edilmiş. Zaviye ve baruthane yok olsa da hamam kalıntıları günümüze ulaşmayı başarmış.  Macaristan’da 600’den fazla Osmanlı eserinin olduğunu söyleyen Gül Baba Vakfı Başkanı Adnan Polat şunları söylüyor: 28 evvel mezbelelikken buraya gelmiştim. Hakkında araştırma yaptıktan sonra Gül Baba Türbesi için bir şeyler yapmak istedim. Uzun uğraşlardan sonra bu büyük restorasyonu başardık. Macaristan’da bulunan Osmanlı eserlerini ihya etmek niyetindeyiz. Ecdadımızın bıraktığı eserleri kullanılabilir hâle getirmeliyiz.

O güller  hiç solmasın

GALATASARAY'IN KURUCUSU MU?
Evliya Çelebi'nin aktardığına göre Sultan II. Beyazıd, Galata sırtlarında avlanırken güzel bir bahçe görür. Çok beğendiği bu bahçenin sahibi Gül Baba’yı mükafatlandırmak için onun arzusuyla bahçeye Mekteb-i Sultani’yi (Galatasaray Lisesi) inşa ettirir. Bu sebeple Gül Baba, Galatasaray’ın manevi kurucusu olarak kabul edilir. Ancak Evliya Çelebi’nin anlattığı Gül Baba ile Kanuni zamanında yaşayan Gül Baba’nın aynı şahıslar olup olmadığı kesin değil. Zira iki devir arasında yarım asırdan fazla zaman bulunuyor. Bazı tarihçiler ikisinin farklı kişi olduğunu savunuyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...