Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

'Osmanlı'da aç kalma ihtimaliniz yoktu'

'Osmanlı'da aç kalma ihtimaliniz yoktu'

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Hürrem Sultan’ı ve Osmanlı vakıflarını kaleme alan Prof. Dr. Nurhan Atasoy “Fransız İhtilali’nde halk açlıktan kırılınca isyan başlatmıştı. Osmanlı tarihine baktığınızda böyle bir şey görmeniz mümkün değil” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Prof. Dr. Nurhan Atasoy sanat tarihi sahasında Türkiye’nin yaşayan efsanelerinden biri… Özellikle saray kumaşları ve çiniler üzerine ortaya koyduğu eserlerle İslam sanat tarihine ışık tutan bir isim… Seksen beş yaşına merdiven dayayan Prof. Dr. Atasoy, buna rağmen yeni eserler kaleme almaya devam ediyor. “Şu an elimde 5-6 tane kitap projesi var” diyen Atasoy, en son kendisiyle duygusal bir bağ kurduğunu söylediği Hürrem Sultan’ı ve vakıflarını yazdı. Biz de Kültür AŞ’den çıkan “Haseki Hürrem Sultan ve Vakıfların Altın Çağı” kitabı vesilesiyle kendisiyle Nişantaşı’ndaki evinde buluştuk…

'Osmanlı'da aç kalma ihtimaliniz yoktu'

Vakıflar ilanihaye hayır yapılsın diye kurulmuş müesseseler. Bunun arkasında nasıl bir kültür var?
Türklerde İslamiyetten önce vakfiye anlayışının temelleri var. Ancak İslamiyetle bu kemale gelmiş. Vakıf geleneği Osmanlıda şahikaya dönüşüp sağlam temeller üzerine oturtulmuş. Hemen her şey için vakıf yapılmış. Vakıflara sosyal devlet de diyebiliriz. Çünkü bugünkü sağlık sigortası gibi ihtiyaçları karşılayan vakıflar vardı. Öte yandan vakıflara sivil toplum örgütü gözüyle de bakabiliriz. Bu maksatla çalışan özel teşebbüs gibi olan vakıflar da mevcuttu. Bunun yanında vakıfların devamı için ciddi tedbirler alınmıştı.

'Osmanlı'da aç kalma ihtimaliniz yoktu'

MUM VAKFI BİLE VAR
Ne gibi vakıflar kurulmuş?

Vakıf denilince akla hep bir bina geliyor. Hâlbuki Osmanlı kültüründe illa bir bina vakfedilmiyor. Mesela, Sultan II. Mahmud’un eşi Nevfidan Kadın, analarından uzakta olan Zülüflü Baltacılara aşure yapılması için vakıf kurmuş. Sokak hayvanları için vakıf kuranlar da var… Abdullah Biraderler, bu vakfın hizmetini fotoğraflamış. Sonra, harem dairesinin girişine bir vakıf yaptırılarak mum vakfedilmiş.

Ne gibi bir fonksiyon icra etmiş vakıflar?
Osmanlı tarihine baktığımızda hiç kimsenin aç kalmadığını görüyoruz. Vakıflar sayesinde fakir kimselerin her zaman karnını doyurabilecekleri, yıkanabilecekleri yerler oldu. Bazı tarikatlar ve bunlara bağlı dervişler de vakıflarla desteklenirdi. Osmanlıda belki fakir olabilirdiniz ama asla düşkün olma şansınız yoktu. Ne açlıktan ne de soğuktan ölmeniz mümkün değildi.

O tarihlerde Batı’da durum nasıldı peki? Mukayese etmek doğru mu?
Oraya kıyasla çok daha sağlam bir hayat sistemimiz vardı. Avrupa’da açlık isyanları yaşanabiliyordu. Mesela Fransız İhtilali’nde halk açlıktan kırılınca isyana başlamıştı. Osmanlı tarihine baktığınızda böyle bir şey görmeniz mümkün değil.

SULTANLARIN MÜHRÜ
Peki, saray kadınlarının vakıflara olan alakası nereden geliyor?

Saray kadınlarının kuvvetli bir kimliği oluyordu. İyiliklerinin saray dışına dağılmasını istiyorlardı. Mesela Hürrem Sultan, Ayasofya’nın karşısında hamam yaptırabildi. Müthiş vakıflar kurdu…

Saray kadınlarının kültürel durumları nasıldı?
Saraya giren her kadın eğitime tabi tutulurdu. Harem bir mektep gibiydi. Bir kere lisan öğreniyorlardı. Din, edebiyat ve tarih tahsili görüyorlardı. Kabiliyetlerine göre yetiştirilip, padişahla sohbet edebilecek entelektüel seviyeye geliyorlardı. Öyle aptal aptal bakacak kişiler değildi cariyeler. Hürrem’in mektupları bunun delilidir.

Hürrem Sultan nasıl biriydi? Neden Kanuni onu eş olarak seçti?
Hürrem Sultan çok renkli bir kişi... Tarihimizde çok mühim yer tutmuş, kuvvetli bir kadın. Çok enteresan bir hayat hikâyesi var.  Aşırı güzel bir kadın olmadığı çeşitli kayıtlarda geçiyor. Kanuni Sultan Süleyman onu niye seçti tam olarak bilemiyoruz. Şüphesiz akıllı ve kültürlü oluşu bunda rol oynamıştır. Bunun dışında her cariye gibi oldukça dindardır.

'Osmanlı'da aç kalma ihtimaliniz yoktu'

O resimlerin hepsi hayali

 Prof. Dr. Nurhan Atasoy ''Hürrem Sultan'ın ortalıkta dolaşan resimlerinin tamamı hayalîdir. Bu resimleri yapanların hiç biri onu görmemiştir'' diyor.

HÜRREM SULTAN'DAN ÇOK AZ EŞYA KALDI
Neler yaptı Hürrem Sultan?

Vakıf eserlerini yapmasından maksat adını kazımakla birlikte hayırla yâd edilme isteğiydi. Ondan evvel de sultan efendiler vakıf eserleri inşa ettirmiş ama Hürrem Sultan ilk defa büyük yapılar meydana getirmiş. Bu yapıların büyüklüğü nispetinde de onun ne kadar hayırsever olduğu insanların zihnine işlenmiş. Su yolları, kuyular, imaretler, hamamlar,  darüşşifa, cami ve medrese gibi çok sayıda eser vakfetmiş. Bir kısmını da Mimar Sinan gibi bir dehaya yaptırmış. Vakıfların altın çağı kadınlar için onun devrinde yaşanmış.

Ondan günümüze ne kaldı?
Saray kadınlarına ait pek bir eşya günümüze intikal etmedi. Çünkü padişah öldüğünde valide sultanlar eski saraya gönderiliyorlardı. Giderken de eşyalarını ve haremini götürüyorlardı. Bu sebeple saray kadınlarına ait eşyalara ya tesadüfen ya da türbelerinden bize ulaşmıştır. Şimdi elimizde Hürrem Sultan’ın kaşbastısı, mendili, sorguç yuvası ve tabutuna örtülen kadife var.

Devrinin zarafeti nasıl yansıyor Hürrem Sultan’ın kıyafetlerine?
Osmanlı sanat dünyası Kanuni devrinde zirve noktasına ulaşmıştır. Zaten böyle büyük hükümdarlar geldiği zaman en iyi sanatçılar ortaya çıkar. Onun için Kanuni devrinde yapılmış olan eserler hakikaten mühimdir. Elbisede Karamemi adlı bir sanatçı var Osmanlıya çiçek üslubunu getirmiş. Her tarafta çiçek açmış. Hürrem zaten en güzel sanatçıları kullanmış. Ve devrin zarafetini yansıtmış.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...