Kitap tapuları müzesi kuruluyor

Kitap tapuları müzesi kuruluyor

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Kitapların kapaklarına yapıştırılan sahiplik etiketleri olan ekslibrisler Türkiye’de müzeye taşınmaya hazırlanıyor. Projenin öncüsü Prof. Dr. Hasip Pektaş “Türkiye’nin tek ekslibris müzesi, küçük bir akademi fonksiyonu görecek” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Ekslibris, bir nevi kitap tapusu demek… Kitapların iç kapağına yapıştırılan etiketler olan ekslibrisler, sadece eserin kimin mülkü olduğunu göstermiyor, aynı zamanda kişiye has sıra dışı sanat eserleri olarak göze çarpıyor. Dünyada yüzlerce senedir devam eden ekslibris kültürü, Türkiye ise yeni tanınıyor. Bu sanatın ülkemizdeki öncülerinden biri de Prof. Dr. Hasip Pektaş… Aslında işin “delisi” olan ve tesadüfi bir şekilde ekslibris sanatına başlayan Prof. Dr. Pektaş, şimdilerde Türkiye’deki tek ekslibris müzesini hayata geçirmek üzere. Biz de kendisinden bu çabasını ve ekslibris sanatını dinledik…

* Ekslibris Türkiye’de çok kullanılan bir araç değil. Siz nasıl tanıştınız bunun sanatıyla?
1980’li yıllarda Belçika’da yapılan bir ekslibris yarışmasının ilanını gördüm. Ama daha ekslibrisin ne olduğunu bile bilmiyordum. Rastgele bir çalışma yaparak yarışmaya gönderdim. Yarışma komitesi ise bana önce bir ekslibris kataloğu sonra bu sanatı anlatan dokümanlar gönderdi. Böylece ekslibrisin kitapların kapağına yapıştırılan bir mülkiyet işareti olduğunu öğrenip bu sanatla tanışmış oldum. O günden bugüne ekslibrisin tanıması için elimden geleni yapıyorum.

* Peki, sizi ekslibrise ne bağladı?
Bunu enteresan bir hatıra ile anlatayım. Ben 40 yaşımda ekslibrisin ne olduğunu öğrendim. Sonraki aylarda tanıştığım bir sanatçı bana eser gönderdi ve aynı kalitede eser beklediğini yazdı. Ancak bende ekslibris yoktu… (Gülüyor) İlk defa borcumu ödemek için ekslibris yaptım.  Ondan sonra bu işi sevdim ve ilerlettim.

* Siz bir sanatçı olarak nasıl tanımlıyorsunuz ekslibrisi?
Ekslibris bir nevi kitap tabusu. Öncelikle kitaplara yapıştırılarak, sahipliği sembolize ediyor. “Bu falan kişinin kitabıdır, lütfen geri getirin” diyor. Ancak bunun yanında koleksiyon özelliği de var. Bütün dünyadan ekslibris sanatçıları her sene kongrelerde toplanarak eserlerinin değiş tokuşunu yaparlar. Sonra herhangi bir ülkedeki sanatçıya üç tane ekslibris gönderdiğinizde teamüllere göre o da size göndermek durumundadır. Ben bu şekilde dünyadan dört bine yakın eser topladım.

EKSLİBRİS KİTAPLA GELİŞİR
* Bu sanatın en mühim yanı kitapla çok yakın irtibatlı olması sanırım…
Evet, senin kütüphanen varsa ekslibris yaptırırsın. Bugün Rusya’ya baksanız metroda seyahat eden insanların yarısının kitap okuduğunu görürsünüz. Ekslibris sanatı böyle ülkede tabii ki gelişir. Ekslibrisler kitaba olan rağbet artırıyor, okuma kültürünü de renklendiriyor.

* Bu sanat Türkiye’de yeterince tanınmıyor diye düşünüyoruz. Doğru mu bu?
Açıkçası Türkiye’de bugün sokaktaki kimse ekslibrisin ne olduğu bilmiyor. Ama ben gelinen noktada ümitsiz değilim. 1997’de Eklibris Derneğini kurdum, ardından dört tane yarışma organize ettim. Artık ekslibris yapan onlarca sanatçımız var.

EKSLİBRİSİN OSMANLICASI
Prof. Dr. Hasip Pektaş “Her ne kadar bizde ekslibris gibi olmasa da bir mühür geleneği var. Osmanlıda ‘Bu kitap bana ait, almayın’ demek için hakkâklere mühür kazıtılmış. Bazı Osmanlıca kitaplara bakıyorsunuz dört tane mühür vurulmuş olanlar var. Bu demek oluyor ki, kitap dört defa el değiştirmiş” diyor.

'BİZDEN' OLANLAR DAHA KIYMETLİ
* Peki, kendi kültürümüzden neler katabiliyoruz bu sanata?
Kendimizden katacağımız çok şey var. Dünyaca tanınmış bir sanatçıya soyut bir ekslibris yapıp gönderince pek beğenmedi. Ama Karagöz ve Hacivat figürlerini kullanarak tasarladığım eseri görünce hayran kaldı. Dünyada mahallî olan şeyler rağbet görüyor. Herkesin yaptığını yaparsanız varlığınızı hissettiremezsiniz.

* Sizin bir de yıllardır devam eden ekslibris müzesi kurma maceranız var. Şimdi ne noktada?
Aslıda bundan daha evvel müze tecrübelerimiz oldu. Ama bunlar kısa müddet içinde kapandı. Ekslibris eserlerini bir yerde muhafaza ediyordum. Selçuk Ecza Deposu bizim için Altunizade’de bir mekân tashih etmek için sponsor oldu. Çalışmalar devam ediyor. Mekân hazır hâle geldiğinde İstanbul Ekslibris Müzesi olarak sanatsever ve araştırmacılara kapılarını açacak. Türkiye’nin tek ekslibris müzesini mahiyetindeki mekân, küçük bir akademi fonksiyonunu görecek. Dünyada dokuz tane ekslibris müzesi var, biz 10. olacağız.

* Müzeyi doldurmakta zorlanmayacak mısınız?
Şu an elimizde 14 bine yakın ekslibris bulunuyor. Müzemizi bu eserlerle şekillendireceğiz. Daha önce yarışmalara gönderilen ekslibrislerin birer kopyasını aldık, farklı ülkelerde yapılan değiş tokuş kongrelerinden eser topladık. Dolayısıyla elimizdeki eser sayısı az değil.

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...