O ustalar artık resimlerde yaşıyor

O ustalar artık resimlerde yaşıyor

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Otuz senedir kaybolmakta olan mesleklerin ustalarını resmeden sanatçı Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu “Resimlerini yaptığım ustaların ekserisi hayata veda etti. Bugün bu zanaatların hepsini yaşatalım derseniz, ütopya kurmuş olursunuz” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Ressam Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu yaklaşık 30 senedir Türkiye’deki geleneksel zanaatların ve ustalarının peşinde… Nalbantlar, kalaycılar, küfeciler… Sanatçı Diyarbakırlıoğlu, artık büyük ölçüde hayatımızdan çıkan nesneleri yapmakla meşgul olan insanları resimlerine yansıtıyor. Türkiye’nin her yerindeki kapalı çarşılarda dolaşıyor, sanatkârlarla konuşuyor, nesneler topluyor ve resimler meydana getiriyor. Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu’nun bu resimleri ve topladığı nesneler şimdi İstanbul Ticaret Odası Hünkâr Kasrı’ndaki “Kaybolan Meslekler ve Son Ustalar” sergisiyle sanatseverlerle buluşuyor. Biz de 28 Aralık’a kadar devam edecek sergi vesilesiyle Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu’ndan hikâyesini dinledik…

O ustalar artık resimlerde yaşıyor

*Kaybolan meslekleri resimlerinize yansıtmanızın arka planında nasıl bir hikâye var?
Ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu Hoca “Bir hamalın resmini yapacaksanız onun taşıdığı yükün altına girmelisiniz ki, ruh hâlini yansıtabilesiniz. Eğer bunu yapmazsanız resimleriniz havada kalır” derdi. Ben de çocukken şimdilerde meslekleri yok olan sanatkârların yanında kalfalık ve çıraklık yapmıştım. Babam Gaziantep’te semerciydi. Küçükken babamın çıraklığını yaptım, yan dükkânımızdaki nalbandın yanında çalıştım, daha sonra bakırcı çırağı oldum. Çok iyi bildiğim bu temaları da 1991 yılında resimlerime yansıtmaya başladım. Ortaya yüzlerce eser çıktı.

TARİHE DÜŞÜLEN NOT
*İşin içerisinde farkındalık meydana getirme niyeti de var sanırım…
Elbette, bu meslekleri yapanlar bir bir yok oluyordu. Tarihe bir belge bırakmak gerekiyor diye düşündüm.

O ustalar artık resimlerde yaşıyor

*Bu konuyu niçin önemsiyorsunuz?
Geleneksel meslekler kültür hazinemizin bir parçası. Dolayısıyla yeni kuşaklara aktarılmaları gerekiyor. Bu mesleklerin ustalarının bıraktıkları miras üzerinden yaşıyoruz. 1991’den beri resimlerini yaptığım ustaların ekserisi tek tek hayata veda etti.  Bugün hayatta olmayan ancak benim resimlerimde yaşayan birçok usta var.

ESKİ MESLEKLER YOK OLMAYA MAHKÛM
*Hâlâ kaybolan meslek var mı?
Bugün takunyacılık, “şipşak fotoğrafçılığı”, Edirnekâri, şimşir tarakçılık bitti. Aba dokumacılığı, kürekçilik, hamutçuluk, nalbantçılık gibi meslekler bitmek üzere… Modern teknolojiler başka meslekleri de bitirecek. Artık her şey seri üretime yenik düşüyor. Yeni eserlerde ise ruh yok.

O ustalar artık resimlerde yaşıyor

*Peki, resmettiğiniz ustaların nasıl bir meslek ahlakı vardı?
Benim çocukluğumda Ahilik kültürü yaşatılmaya çalışıyordu. Sanatkârla arasında bir dayanışma mevcuttu. Ama şimdi bu gelenekler yok oldu. Bana “Bu meslekleri yaşatmak için ne yapabiliriz?” diye soruyorlar. Benim cevabım ise hiçbir şey yapamazsınız oluyor. Çünkü bir meslek çırak alamıyorsa son ustasıyla birlikte yok olmaya mahkûmdur. Bugün bu zanaatların hepsini yaşatalım derseniz, ütopya kurmuş olursunuz. Ama çömlekçilik gibi bazı mesleklerin turizmle yaşatılması mümkün.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...