Muhammet Mağ: Hat sanatı artık hayatın her yerinde

Muhammet Mağ: Hat sanatı artık hayatın her yerinde

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Hat eserlerini Nişantaşı’nda sergiye taşımaya hazırlanan sanatçı Muhammet Mağ “Bu sergiyle hattın sadece mabet sanatı olmadığını, hayatın her yerine yayıldığını göstermeye çalıştım” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Çağdaş sanatın merkezi olarak bilinen Nişantaşı, son yıllarda hat gibi klasik sanat eserlerinin yer aldığı sergilere sık sık ev sahipliği yapıyor. Tanınmış hat sanatçısı Muhammet Mağ da hat sanatına ilk defa hikâye katarak meydana getirdiği eserlerini yarın açılacak “Hiç” sergisiyle Nişantaşı’ndaki Biriz Sanata Galerisinde sanatseverlerle buluşturacak. Sergide “hiç” ibaresinin işlendiği eserlerle hayatımızdan her geçen gün biraz daha silinen tevazu mefhumu vurgulanacak. Biz de Muhammet Mağ’la 19 Ocak’a kadar sürecek sergisini ve hat sanatının değişen macerasını konuştuk...

Muhammet Mağ: Hat sanatı artık hayatın her yerinde

¥ Hat sanatına baktığımızda “hiç” ibaresi sıklıkla karşımıza çıkıyor. Ne gibi mana derinliği var bu kelimenin?..
Hiçlik aslında bir yok olma durumu değil kişinin kendini bilmesidir. “Niçin yaratıldım, niçin yaşıyorum?” gibi soruların bir cevabıdır. Zerre olduğunu kabul ediyorsun çünkü senin bir yaratıcın var. Hiçliğini düşünmek, benlik duygularının önüne geçiyor…

¥Bunu şimdi vurgulamanızın özel bir sebebi var mıdır?
Sanat, kendimizi ifade edebilme becerisidir. Bizler bu kabiliyetimizi ne yazık ki kaybettik. Sanatçı, sosyal hayatta gördüklerine kendi diliyle cevap verir. Biz sergide bunu yapmaya çalıştık. Ama geleneklere “bağımlı” şekilde değil “bağlı” olarak bunu gerçekleştirdik. Çünkü “bağımlı” olmanız kendinizi yenilemenize mâni oluyor.

Muhammet Mağ: Hat sanatı artık hayatın her yerinde

¥ Nasıl yaptınız bunu?
Hiçlik bizim kültür ve inancımızla doğrudan irtibatlı bir kelime. Ben de hat sanatında sıkça yer alan bu kelimenin benzerlerini yazmak yerine, hikâyesini anlatmak istedim. İnsan doğarken de ölürken de bir hiç. İlk eserimizde hücre ve DNA sarmalının süslü hâli var, son eserimizde ise mezar taşının stilizasyonunun hat sanatıyla ifade edilişi mevcut. Resimsel argümanlarla hattın gücünü birleştiren çalışmalar bunlar... Öte yandan eserler farklı hat yazı türlerini bir araya getiriyor.

İADEİİTİBAR ÇABASI
¥ Hat ile resim sanatını birleştirme çabası mı bu?

Aslında birleştirme çabası demek doğru değil. Bu, cumhuriyetle birlikte mabetlere hapsedilen hat sanatına, itibarını iade etme getirme çabası… Ressam Pablo Picasso’nun da yıllar evvel vurguladığı gibi hat, resimden de yüksek bir sanattır.

Muhammet Mağ: Hat sanatı artık hayatın her yerinde

¥ Klasik sanatlar, artık sergilerle Nişantaşı gibi çağdaş sanatının merkezinde sıkça yer alıyor. Görünür olamama problemi tamamen yok oldu mu dersiniz?
Hatla uğraşan kitleler kendilerine büyük bir sanat mirası kaldığından olsa gerek biraz miskinler. Ben sergimi Nişantaşı’nda açarak hattın sadece mabet sanatı olmadığını, hayatın her yerine yayıldığını göstermeye çalıştım. Aslında çiziğinin zirve sanatlarından biri olarak hat da var demek istedim. Bunu sözle değil bir şeyler ortaya çıkararak yapmaya çalıştım. Türkiye’de muhafazakârlara sanattan uzak olduğu damgası vuruldu. Yaptıklarım biraz da buna tepkiydi.

YAPTIĞIMIZ ZANAAT GİBİ GÖRÜLÜYOR
Türkiye’de Türk İslam sanatlarıyla uğraşan kesimleri eleştiren Muhammet Mağ “Hat sanatının daha yenilikçi şekilde sunulması lazım. Sanatçıların eserlerine güvenerek belediye salonlarından çıkıp bir yerlerde sergiler açmaları gerek. Ancak sanat, kara para aklamanı yeri olmamalı” diyor. Hat sanatının bir zanaat gibi görüldüğüne dikkat çeken sanatçı Mağ “Eskiden saray desteği ile sanat ilerlerdi. Cumhuriyetten sonra Batı’nın bütün sanatları yüceltilirken hat, ebru ve tezhip gibi güzellikler ‘Geleneksel Türk El Sanatları’ denilerek el zanaatı gibi gösterilmeye çalıştı. Üniversitelerde bile bölümler böyle isimlendirildi. Hâlbuki hat sanatı da resim gibi bir değer taşımaktadır. Bakır oymacısıyla aynı kategoriye sokulmaları yanlıştır. Bu yüzden önce bu kimlik iade edilmelidir.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...